Görmüyor musun Çeviri İspanyolca
3,621 parallel translation
# Şimdi kontrol dışı yandığını görmüyor musun?
* ¿ Ahora no puedes ver que esta ardiendo fuera de control?
# Öğretmen, görmüyor musun?
* Maestra, ¿ no ves?
* Görmüyor musun nasıl olacağını *
# ¿ No ves cómo puede ser esto?
Onları görmüyor musun?
No los ves?
Onları görmüyor musun?
¿ No los ves?
Görmüyor musun?
¿ No lo puedes ver?
Git başımdan... Meşgul olduğumu görmüyor musun?
Véte... ¿ No ves que estoy ocupado?
Bunun ne anlama geldiğini görmüyor musun?
¿ No ves lo que significa?
Görmüyor musun?
¿ No lo ves?
Ne oluyor? Işıkları görmüyor musun?
¿ No ves las luces?
Ağladığımı görmüyor musun?
No ves que estoy llorando?
Nedenini görmüyor musun?
¿ De verdad no ves por qué?
Ve bunun ne kadar saçma olduğunu görmüyor musun?
¿ Y no ves lo mal que está eso?
Meşgul olduğumu görmüyor musun?
Estoy jugando.
Burada sıkışıp kaldığımı görmüyor musun?
¿ No ves que estoy atrapado aquí?
Ne yapmaya çalıştığımı görmüyor musun?
¿ No ves lo que intento hacer?
Sorunu görmüyor musun?
¿ No ve el problema?
Görmüyor musun?
¿ Lo ves, o no?
Hououin Kyouma diyor, görmüyor musun?
¡ "Hououin Kyouma"!
Görmüyor musun anne?
¿ No lo ves, madre?
Şirin kanatlarımı görmüyor musun?
? No ves mis alas pitufantes?
Polisin karşılık vermesini garanti görmüyor musun?
¿ No cree que la respuesta policial estaba justificada?
Evet. Sarı şeridi görmüyor musun?
Mira las cintas amarillas.
Görmüyor musun?
Bueno, ¿ la has visto?
Bunun ne kadar güzel olduğunu görmüyor musun?
¿ No ves qué maravilloso es esto?
Dur. Mağdurun anlaşmaya çalıştığını görmüyor musun?
No ve lo que la víctima quiere establecer...?
Görmüyor musun ne yaptığını?
¿ No lo ves?
Peki. Kişisel bilgilerini yazmakta sakınca görmüyor musun?
¿ Espera un segundo, estas de acuerdo con poner tu información personal ahí fuera?
Uyan artık, Carl. Görmüyor musun?
Despierta, Carl. ¿ No lo ves?
Tamam da Fi, şu çelik kapıları görmüyor musun?
Si, pero vamos Fi. ¿ Ves las puertas de acero?
Üniforma giyiyor görmüyor musun?
Lleva su uniforme, ¿ ves?
Görmüyor musun?
Ves, estoy aquí.
Sevgilimle yalnız kalmak istediğimi görmüyor musun?
¿ No ves que guiero estar a sola con mi dama?
Uzun zamandır görmüyor musun? Tuhaf mı hissettin?
¿ así que te sientes extraña?
Görmüyor musun?
¿ No puedes decirlo?
Çalıştığımı görmüyor musun?
¿ No puedes ver que estoy trabajando?
Şu an derste olduğumu görmüyor musun?
¿ No puedes ver que estamos en medio de la clase?
Prenses olmanın bir sürü yaşamı mahvedeceğini görmüyor musun?
Convirtiéndote en princesa... ¿ no ves cuántas vidas está arruinando?
Görmüyor musun?
¿ No lo ves es pobre?
Görmüyor musun seni tekrar incitmemek için elimden geleni yapıyorum.
- ¿ Jugamos un partido? Quiero por siempre... amarte, cariño... querer abrazarte... abrazarte fuerte. - ¿ Suena divertido?
- Evet, görmüyor musun?
- Sí, ¿ no lo ves?
Görmüyor musun, senin için bura -
¿ No ves que estoy arrepentida?
- Görmüyor musun?
- ¿ No lo ves?
Bizim halkımız için sonuçları görmüyor musun?
No se ven las consecuencias para nuestro pueblo?
Bak, görmüyor musun?
¿ Estás herido? - ¿ No lo ves?
Ne yaptığını görmüyor musun?
¿ No ves lo que hiciste?
Görmüyor musun?
!
Görmüyor musun?
¿ Es que no lo ves?
Ben konuşuyorum, görmüyor musun?
¿ No ve que estoy hablando? .
Sunbaelerin seni merak ediyor, görmüyor musun?
¿ No ves que preocupados están tus sunbaes?
Görmüyor musun?
¿ No ves?