Hablas Çeviri İspanyolca
28,855 parallel translation
- Neden bahsettiğini bilmiyorum.
No sé de qué hablas.
- Neden bahsediyorsun?
¿ De qué hablas?
Nasıl yani?
¿ De qué hablas?
Bildiğim bir şey varsa o da seni ona yardım etmek için gönderdiği.
Y por lo que sé, te mandó a ayudarlo. No sabes de lo que hablas...
- Çok konuşuyorsun.
- Hablas demasiado.
Orada yaptığım küçük gösteriden mi bahsediyorsun?
¿ Hablas de mi actuación ahí adentro?
Açık konuşuyor, havalı bir araba sürüyorsun ve saçın da harika ama sana yalan söyleyemem Justin.
Me agradas ; hablas claro, me gusta tu auto y tienes el pelo muy bonito, pero no te puedo mentir.
Neden... neden bu güzel geceyi dramatik muhabbetlerle mahvediyorsun ki sen?
¿ De qué hablas? ¿ Por qué arruinas la noche con tanto drama?
Kimsin lan sen Duffy Duck kılıklı?
¿ A quién le hablas, maldito barbudo del campo?
O zaman neden bok atıp duruyorsun bana ya?
¿ Entonces por qué hablas tan mal de mí?
- Neden bahsediyorsun?
- ¿ De qué hablas? - Así es, Emma...
- Bana hitap tarzına dikkat et.
Ten cuidado con cómo me hablas.
Neyden bahsediyorsunuz siz?
Esto es una locura. ¿ De qué diablos hablas?
Neden bahsediyorsun?
¿ De qué hablas?
Sen konuşurken şu kar pantolonunu üzerinde deneyeyim.
Solo voy a intentar ponerte estos pantalones para la nieve mientras hablas.
Fransızcanız çok iyi hanımefendi.
Hablas francés muy bien, señorita.
Neyden bahsediyorsun sen be?
¿ De qué demonios hablas?
Cece, ne diyorsun sen?
Cece, ¿ de qué hablas?
Ne demek istiyorsun?
¿ De qué hablas?
Bana kazık attı. Neden bahsediyorsun?
- Me traicionó - ¿ De qué hablas?
Sen ciddi misin? Evet! Evet.
- ¿ Hablas en serio?
Ve... - Sen ciddisin. En azından bir düşünür müsün?
¿ Hablas en serio?
Sen neden bahsediyorsun?
¿ De qué hablas?
Rotamızı değiştirecek büyük bir değişiklikten bahsediyorsun.
Claro que hablas de un cambio completo
Güven hakkında konuşuyorsun.
Hablas de confianza.
Ölmüş gibi dedin.
Hablas de ella como si se hubiera ido.
Ne hakkında konuştuğunuzu bilmiyorum, adamım.
No sé de qué diablos hablas, viejo.
Bekle, patronların patronundan mı bahsediyoruz burada?
¿ Hablas del... jefe máximo?
Ne diyorsun sen Daphne?
¿ De qué hablas, Daphne?
Dalga mı geçiyorsun?
¿ De qué hablas?
Dalga mı geçiyorsun?
¿ Hablas en serio?
Sen ciddisin.
Hablas en serio.
Duyguların hakkında konuşmak istemediğini biliyorum.
Sé que no hablas de tus sentimientos.
Webster gibi konuşacağım ve bunu yapmaktansa boğazımı keserim daha iyi ama işler aşırı kişisel hâle geldiğinde...
Ahora bien, voy a parecerme a Webster... y prefería cortarme la garganta antes de parecerlo... pero hablas sobre que las cosas se están volviendo personales...
Dünyadaki herkes öldükten sonra uzaydan buraya geldim ve sen Christine'den mi bahsediyorsun?
He bajado del espacio después de que todo el mundo muriese, ¡ ¿ y tú me hablas de Christine?
Onun adına konuşamazsın bunu biliyorsun değil mi?
Sabes que ya no hablas por él, ¿ no?
Konuşmaya başladığın zaman aklını kaçırdığını sanıyorlar bir tanem. Evet.
Cuando hablas con la gente, querido, piensan que estás loco.
Bak, neyden bahsettiğini bilmiyorsun.
Mira, no sabes de qué hablas.
Bazen sen konuştuğunda zihnim din dışı bölgelere gidiyor.
Es que a veces, cuando hablas mi mente se extravía a... temas no religiosos.
Ne demek istiyorsun evlat?
No entiendo, hijo. ¿ De qué hablas?
Neden ha bire sinirlenmemden bahsediyorsun, ahbap?
¿ Tú por qué hablas de lo mismo una y otra vez?
Sen cinayete yataklık yapmamdan bahsediyorsun.
Hablas de ser cómplice de homicidio.
- Altı dil biliyorsun tehlikeye atılma eğilimin var ve JSA üyelerinden birinin akrabasısın.
Hablas seis diferentes idiomas ; tienes tendencia a correr hacia el peligro y eres pariente de un miembro de la Sociedad de la Justicia Americana.
Oturup duygulardan mı konuşuyorsun?
¿ Te sientas y hablas sobre sentimientos?
Kiminle konuşuyorsun?
¿ Con quién hablas?
Ne diyorsun sen amına koyayım?
¿ De qué hablas?
Sakin, sakin. Ne diyorsun sen?
- Pará, pará, ¿ de qué hablás?
Ne diyorsun sen yahu?
Pará, ¿ de qué hablás?
Ne diyorsun sen?
¿ De qué hablas?
- İngilizce biliyor musun?
Oye. ¿ Hablas inglés?
- Olay bu mu?
- ¿ De qué hablas?