Haftaya Çeviri İspanyolca
5,809 parallel translation
Yoğun bir haftaya giriyoruz.
Hay un gran derrame en Pinewood.
Yani, uh... ailem doğum günüm için haftaya küçük bir parti verecek.
Oh, mi familia.. .. tendrá una pequeña fiesta por mi cumpleaños la semana que viene y..
Sarah, haftaya Sao Paulo'ya gitmem gerekiyor. Yani önümüzde tesiste geçecek birkaç yoğun günümüz olacak.
Así que, Sarah, tengo que viajar a San Pablo la semana próxima, eso quiere decir que tenemos algunos días intensos por delante en la planta.
- Haftaya eğleniriz. - Tamam.
- Nos divertiremos la próxima semana.
Galoise'da çalışırken birkaç mekân beni kapmaya çalışmıştı. Haftaya birkaç mülakat ayarlamaya çalışacağım.
Varios locales han querido ficharme, debo tener una entrevista la próxima semana.
- Haftaya görüşürüz! Bırak şunu oğlum.
¡ Nos vemos la otra semana!
- Haftaya cuma görüşürüz.
- Nos vemos el próximo viernes.
Haftaya görüşürüz.
Te veo la próxima semana.
Haftaya görüşürüz.
Nos vemos la próxima vez.
- Sonra görüşürüz. - Pekala, haftaya görüşürüz, tatlım.
Nos vemos.
Bak, teklifini değerlendirmek için bir haftaya ihtiyacım var.
Mire, sólo necesito una semana para considerar su oferta.
Pantalonunu çıkarırsa cezası 1 haftaya çıkacak.
Si llega a estar sin pantalones, hubiera sido una semana.
Ama bir haftaya sona erecek.
Pero se acabará en una semana.
- O halde haftaya görüşürüz.
- Nos vemos la semana que viene.
Haftaya cumartesi yarışına resmi şapkamla gelebilir miyim?
¿ Puedo usar mi sombrero oficial en tu carrera del sábado?
Haftaya cumartesi gecesi bizi... zorba toplantısına çağırıyor.
Está convocando a una reunión de bravucones para la próxima noche del sábado.
Bir kaç haftaya Saray da bu tasarıyı geçirdiğinde tam olarak beklediğim gibi devletin mali sıkıntılarını bir kenara koyacağız.
Cuando la Cámara apruebe el proyecto de ley en unas semanas, como espero, le daremos un descanso al congelamiento del gobierno.
Annemle birkaç haftaya batıya gideceğiz.
Mamá y yo nos dirijimos al oeste en un par de semanas.
Ama bir dahaki haftaya kadar bahçeye çıkmayacağız.
Pero no volveremos a salir al patio en una semana.
Benim söylemek istediğim benim haftaya dönmem gerekiyor.
Solo digo que me marcho la semana que viene.
-... haftaya da iş kovalamaya başlarım artık.
y comenzar la búsqueda de empleo la próxima semana. Suena bien.
O zaman haftaya görüşürüz.
Así que, te veré la semana que viene.
Haftaya görüşürüz.
Te veo la semana que viene.
- Merhaba. - Henry, haftaya gemiyle Belize'e gidiyoruz.
Henry, la semana próxima nos iremos en crucero a Belice.
Ta ki geçen haftaya kadar. Genç bir çift ormanda kayboldu.
Hasta la semana pasada cuando una pareja jóven desapareció en el bosque.
Haftaya okula gelecek misin yoksa serseriliğe devam mı?
¿ Vienes a la escuela la próxima semana pero de nuevo siendo chico malo?
Haftaya mahkemem var ve baban yasal tecrübelerini paylaşacak kadar nazik davrandı.
Tengo el juicio la semana que viene, y tu padre ha sido tan amable de darme algunos consejos legales.
İlişkini kes yoksa d'Artagnan bir haftaya ölmüş olur.
Termina tu aventura, o d'Artagnan morirá en menos de una semana.
Tamam, haftaya görüşürüz.
Vale, os veré la próxima semana.
Çekinizi haftaya salıya kadar elime ulaştırın.
Necesitaré tu cheque para el próximo martes.
Haftaya Gezgin Wallace yıldızımızla tanışmak için Büyük Beyaz Kuzey'e seyahat edecek.
La próxima semana, Wallace se va de viaje a el Gran Norte Blanco a encontrarse con una estrella.
- Haftaya görüşünceye dek, ben Teddy Craft.
Hasta la próxima, soy Teddy Craft.
Haftaya Gezgin Wallace yıldızımızla tanışmak için Büyük Beyaz Kuzey'e seyahat edecek.
La próxima semana, Wanderin'Wallace se va de viaje al Gran Norte Blanco a encontrarse con una estrella.
- Haftaya görüşünceye dek, ben Teddy Craft.
Hasta la próxima, Soy Teddy Craft.
Haftaya sana para getireceğim, söz.
Te traeré dinero la semana que viene, lo prometo.
Hetty Madderson. "Sevgili Rose haftaya yemeğe gelemeyeceğim için çok üzgünüm."
Hetty Madderson. "Querida Rose, siento no poder ir a cenar la próxima semana".
Haftaya * Yeats'i neyin etkilediğini konuşacağız. * ( İrlandalı şair-yazar )
La próxima semana, hablaremos de lo que influyó a Yeats.
Tarihi bu haftaya çekmem lazım yoksa bulduğum yeri kaybedeceğim.
Necesito mover la fecha a este fin de semana o perderé el espacio.
Haftaya balığa gidecektik. Bir armut yedim.
Iríamos a pescar la semana próxima.
Belki Ben Logan'ın geçen haftaya kadar kirasını ödediği Şu Diego'daki daireyle alakalıdır. Bu biraz garip, özellikle de beş ay önce karısıyla birlikte Los Angeles'ta bir ev satın aldığı düşünülürse.
Tal vez por el apartamento en San Diego que Ben rentaba hasta la semana pasada, lo que es raro cuando ellos compraron su casa aquí hace cinco meses.
Albümüm bir kaç haftaya çıkacak ve inanın çılgınca.
Mi disco se lanza en unas semanas, es una locura.
Daha çok istersen haftaya gel.
Ven a verme la semana próxima si necesitas más.
Haftaya yükselenler listesine girersin.
La semana que viene te ascienden a dama de honor.
Başımızdan çok şey geçti. sen ven ben haftaya doğuya doğru tekrar yola çıkıyoruz.
Todos hemos pasado por muchas cosas. Y tú y yo vamos al este la próxima semana.
- Yaklaşık bir haftaya.
Probablemente en una semana.
Siz altınız, Çin takımını da kendi evlerinizde misafir edeceksiniz,... haftaya Cambridge'ta görüşürüz.
Vosotros seis acogeréis al equipo Chino en vuestras casas y os veré en Cambridge la próxima semana.
Mart'ta kapatıyorlar ama kontratları önümüzdeki haftaya kadar devam ediyor.
Así que lo cerraron en Marzo, pero lo tienen alquilado hasta la semana que viene.
Muhtemelen daha getirebilirim. Eğer istersen haftaya.
Oh, probablemente pueda conseguirte más, la próxima semana si quieres.
Hayır sen gerçeksin. Hay lanet. Haftaya Fox TV'de Simpsonlar :
No, tu eres real. ¡ La próxima semana en Los Simpson de Fox Televisión!
Gelecek haftaya kadar bu kovada kal.
De vuelta a la cubeta hasta la siguiente semana.
- Haftaya cumaya ne dersin?
- Así que el próximo viernes.