Haiti Çeviri İspanyolca
532 parallel translation
Haiti, safsata ve batıl inançtan geçilmez.
Haití está llena de tonterías y supersticiones.
Haiti'de, yerlilerin Afrika'dan getirdiği pek çok batıl inanç vardır.
Hay mitos en Haití, que los nativos trajeron de África.
Haiti kanununda, canlı gömülme ihtimaline yer verilmekte. Burada, Ceza Kanunu'nda.
La ley de Haití... reconoce la posibilidad de ver zombies vivos.
Şapkamı Haiti'de bıraktım
Dejé mi sombrero en Haití
Haiti'de bir dairede unuttum
En algún terreno olvidado en Haití
Eğer Haiti'ye gidersen
Así que si vas a Haití
Haiti'de tanıdığım bir kız var
Hay una chica que conozco en Haití
Haiti'deki o şerefsiz
Ese hijo de su madre en Haití
Patatesin Haiti karşılığı B-A-T-A-T-A, "batata".
En algunos países se le llama C-a-m-o-t-e. Camote.
Haiti burada efendim.
Haití es esto, señor.
Haiti'de dört milyon insan varmış ve ortalama gelir senede 25 dolarmış.
¿ Sabías que Haití está superpoblado y el salario medio anual es de 25 dólares?
- Haiti'de akraban falan mı var? - Hayır.
- ¿ Tienes familiares en Haití o algo parecido?
Siz bana onun bir resmini verin. Bende bu resmi Haiti'de yaşayan arkadaşım DuBois'a göndereyim.
Consígame su foto y se la mandaré a mi amigo Dubois a Haití.
José Dolores ve Toussaint L'Ouverture gibi insanlar belki bir durumu ateşlemek için gereklidirler ; ama sonra, örneğin Haiti'de olduğu gibi, çok tehlikeli olurlar.
Hombres como José Dolores y Toussaint L'Ouverture... quizá sean necesarios para encender la mecha... pero luego se convierten en hombres muy peligrosos, como sucedió en Haití.
1919'da Haiti önlerinde pike yapıp bombalama manevrası yapıyorlardı.
En 1919 los marines practicaban caídas en picado en Haití.
Haiti anlaşmasını konuşmak istiyordum.
Quería discutir el acuerdo haitiano.
Haiti büyükelçisiyle görüşeyim mi?
¿ Hablo con el embajador de Haití?
Haiti'yi almayı düşünüyordu.
Estaba considerando comprar Haití.
- Haiti büyükelçisi burada.
- El embajador de Haití está aquí.
Haiti'de!
Ea Haiti!
- Adam kesinlikle Haiti'li.
- El sujeto es haitiano.
- Haiti'de Balayı?
- ¿ "Luna de miel en Haití"?
Evet, sonra Haiti'ye gidiyoruz.
Sí, y podremos irnos a Haiti.
Bu fotoğraf geçen hafta Port-au-Prince, Haiti'deki bir klinikte çekildi.
Esta foto fue tomada hace una semana en una clínica de Port-au-Prince en Haití.
Duvalier'in Haiti'de yeterli sayıda olmasını sağladığı tek şey kelepçeler.
Las esposas son lo único que Duvalier se ocupa de que no falte en Haití.
Haiti çelişkilerle dolu bir yerdir Dr. Alan.
Haití está llena de contradicciones, Dr. Alan.
Haiti'de kendimizden bile sakladığımız sırlar vardır.
En Haití hay secretos que ocultamos hasta de nosotros mismos.
Tamam, sen benim Haiti'deki tek bağlantımsın, değil mi?
Bueno, eres mi único contacto aquí en Haití, ¿ verdad?
Bunu istediğin kelimelerle adlandırabilirsin, ama Haiti'de Tanrı..... yalnızca cennetinde değildir.
Lo puedes decir como quieras, pero en Haití, Dios no está solamente en el cielo.
Haiti % 85 Katoliktir, ama % 110 da Vududur.
Haití es 85 % católica, pero 110 % vudú.
Bana bunun Haiti'deki katedrallerden biri olduğunu söyledi.
Ella dice que ésta es una de las catedrales de Haití
Haiti'deki Duvalier hükümeti, aylardır süren gösterilere tepki olarak..... sıkıyönetim ilan etti.
Reaccionando a meses de manifestaciones, el gobierno de Duvalier en Haití ha declarado la ley marcial.
- Neden Haiti'desiniz Dr. Alan?
- ¿ Por qué está en Haití, Dr. Alan?
Ben olsam şimdi Haiti'ye dönmezdim.
Yo no volvería a Haití ahora.
Yerinde olsam Haiti'den mümkün olduğunca uzak dururdum.
Yo permanecería lo más alejado posible de Haití.
Haiti'yi temsil etmiyorlar, onlar çılgın birer köpek.
No son Haití, son perros rabiosos.
Haiti'den aldığımız haberlere göre..... "Bebek Doktoru" Duvalier, karısı Michelle ve ailesi..... havaalanına doğru yola çıkmışlar.
Noticias recibidas de Haití "Baby Doc" Duvalier, su mujer Michelle y su familia están en camino al aeropuerto.
Haiti Kıyılarında Okyanus "Ölüyor"
El océano "se muere" cerca de la costa haitiana
Kim oldugunuz, nereli oldugunuz sülalenizin nereden geldigi, ister Mayflower'dan olsun ister Haiti'nin iç bölgelerinden, bir önemi yok.
Quienes son, de donde vienen. Si sus parientes vinieron del maldito Mayflower o en un barco de Haití.
Karayip şehri Haiti, Birleşmiş Milletler'in yeni kriz bölgesi oldu.
Haiti, Estado de las Grandes Antillas, Es un nuevo lugar turbulento para las Naciones Unidas.
Haiti askeri birliklerinin başarılı bir müdahalesiyle diplomatlar ve gazeteciler...
En el curso de una acción orquestrada por los militares haitianos, diplomaticos y periodistas...
Haiti'de bir cezaevinin temizliğinden sorumlu olmak gibi.
Es como estar encargado de la higiene en una cárcel haitiana.
Önce Haiti'yle ilgili kitap.
Primero sacaste un libro sobre Haití.
Daha sonra Haiti gezisi.
Después dijiste que te gustaría viajar allí.
Haiti'yi seveceğinizi düşünüyorum.
Nada tiene sentido, si no puedo tenerla. Me parece que le gustará Haití.
HAİTİ'den E'ye
HAITÍ a E
Haiti adasında.
La isla de Haití.
Haiti değil.
¡ No Haiti, Tahiti!
Ghede, Haiti Vudu geleneğinin ölüm tanrısı aynı zamanda cinselliğin de tanrısı.
Pintados con trazos, como tinta sobre la seda, en las pinturas japonesas.
Burada Haiti davulları varmış.
Oiga, allá arriba tienen tambores haitianos.
Bu şekilde ortaya çıkmamız bize Tanrı gözüyle bakmalarına ve ona göre davranmalarına neden oluyor. HAİTİ, 05 ARALIK 1492
Por lo extraño de nuestra apariencia, nos han tomado por dioses, y nos tratan como tales.