English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ H ] / Haksızmıyım

Haksızmıyım Çeviri İspanyolca

48 parallel translation
Yüzlerce kez bunu yaptığını gördüm, haksızmıyım, Bill?
Le he visto hacerlo cien veces.
Geri gidemiyorsun bir yerde de uzun süre kalmayı beceremzsin, haksızmıyım?
Si no puedes irte y no puedes quedarte... ¿ qué tienes pensado hacer?
Haksızmıyım?
¿ O sí?
Haksızmıyım, Bob?
¿ No es cierto, Bob?
Böylece eğer Bill ettiği yemine sadıksa, ve doğruyu söylediyse, demek ki son bir kaç yıl içinde çaldığı altınların yarısı, bu adamın cebine gitti demektir, haksızmıyım?
Así que si Bill estaba diciendo la verdad, Y se mantuvo jurando que lo hacía Entonces la mitad del oro que robó en los últimos años
Biraz müzik dinlemenin kimseye bir zararı olmaz, haksızmıyım?
Un poco de música nunca molestó a nadie, ¿ no te parece?
Şimdi, bize bir kaç şey anlatman gerekiyor, haksızmıyım?
Ahora, Ud. va a decirnos un par de cosas, ¿ verdad?
Haksızmıyım?
¿ No le parece?
Şu durumda para uğrunda ölünecek kadar değerli değildir, haksızmıyım?
No vale la pena morir por el dinero, ¿ verdad?
Son bir kaç yıldır bana karşı çok soğuk davranıyorsun, haksızmıyım?
Qué amargada te has vuelto en estos últimos años, ¿ eh?
O zaman bizi bıraksın gidelim. Haksızmıyım?
- Y va a soltarnos así sin más, ¿ verdad?
Kardeşim bunun için sana para ödüyor. Haksızmıyım, Şerif?
Mi hermano pagará el caballo, ¿ verdad, sheriff?
Bir zamanlar küçük Rojas orospusu yüzünden deli divane oluyordun, haksızmıyım?
Estás haciendo lo imposible por intentar destrozarte la vida... por culpa de aquella mujerzuela, ¿ verdad?
Kendine hiç iyilik yapmadığın belli oluyor, haksızmıyım?
Vaya, cariño, no tienes nada sobre los huesos, ¿ o sí?
"Merkezi yer" dediğimiz türden bir yer değil, haksızmıyım?
No es lo que se llamaría "bien ubicado" ¿ eh?
Sanırım bu kadarını hak ediyoruz, haksızmıyım?
Así redondeamos bien, ¿ no?
Haksızmıyım? Oh, evet, sir.Hakkınız var, Mr Brewster.
Oh, si señor esta en lo correcto señor Brewster.
Sırf yalan söylemekten korkuyor. Haksızmıyım, pinokyo?
Tiene miedo de decir mentiras, ¿ verdad Pinocho?
Haksızmıyım, Keenbean?
¿ No, doctor?
Haksızmıyım?
¿ Tengo razón?
Gizem olmadan bir ilişki nedir ki, haksızmıyım?
¿ Qué es una relación sin misterio, no?
Haksızmıyım?
¿ No es eso correcto?
Adamalrıma sşunu söyleyeceğim, pilanı batırdın, planın çöktü, haksızmıyım?
Es como le digo a mis chicos, fallas al planear, falla el plan, ¿ no es así?
Haksızmıyım? ...
¿ Me equivoco?
Haksızmıyım?
... ¿ Tengo razón?
- Haksızmıyım?
- ¿ En serio? - Alguien debería plancharlo.
Bugün olanlar hiç hoş değildi Aman haksızmıyım?
Si no pudimos hacer que las cosas funcionaran entre nosotros....... qué te hace pensar que van a funcionar con ella?
Şimdi, yürü. Haksızmıyım Nick?
¿ Estoy equivocado, Nick?
- Paran var, haksızmıyım?
- Tienes el dinero, ¿ verdad?
- Biz ona yeterince yardım ettik, haksızmıyım?
- Ya lo hemos ayudado bastante, ¿ verdad?
Bak, çok zeki olduğunu sanıyorsun, haksızmıyım?
Mira, tú piensas que eres tan listo, ¿ verdad?
kesinlikle koca bir orduyla savaşa gitmekten daha iyi, haksızmıyım?
Mejor que ir a la guerra con el ejército, ¿ sabes?
Haksızmıyım? Zevklerinden bayağı etkilendiğimi söyleyebilirim.
Estoy impresionado con su amplia gama de gustos, por cierto, de la nueva ola francesa a "mamás sluttiest de América"?
- Haksızmıyım Minho?
- ¿ No es así, Minho?
Peki ya kokusuna ne diyorsun, haksızmıyım?
¿ Qué hay del olor?
Haksızmıyım?
¿ La CIA? ¿ Estoy en lo cierto?
Hadi, kardeşim... Biz yaratıcı insanlarız, haksızmıyım?
Venga ya, colega... somos personas creativas, Verdad?
Ne zaman uçağa binecek olsam Xanax alırım, bir Lunesta, bir Ambien, iyi bir Pinot la gece daha güzel olmaz mı, haksızmıyım Irene?
Dios, cuando me subo a un avión, me tomo un alprazolam, un eszopiclone, un zolpidem, con un buen Pinot y es mano de santo, ¿ no?
Klasik keman çalınırken ağız kagvası yapılmaz, haksızmıyım?
Sabe que él no sabe nada de tocar el violin clásico, ¿ verdad?
Haksızmıyım, Suzy?
¿ Verdad, Suzy?
Kadınların cihadda işi olmadığını düşünürdüm. Haksızmışım.
Y pensar que no creía en mujeres en jihad...
Sende işini seviyordun, haksızmıyım?
Tengo que irme.
Haksızmıyım, Hardison?
Cierto, ¿ Hardison?
Beni buradan çıkaracaksın değil mi, haksızm mıyım?
Vas a salir de aqui, ¿ verdad?
Fark ettim ki haksızmışım ve şehrimizin çağdışı ve kötü yasaları hakkındaki tüzükleri temizlemeliyiz.
Ahora me doy cuenta que estaba equivocada. Y es hora de que purguemos los libros, de tantas leyes anticuadas y oscuras de nuestra ciudad.
Söylediklerimde haksızmış mıyım, Kattappa?
¿ Eso probar mi punto, Kattappa?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]