English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ H ] / Halliday

Halliday Çeviri İspanyolca

102 parallel translation
Merhaba Halliday.
Hola, Halliday.
Savoy'daydım, Halliday'den telefon aldım hemen geldim.
Estaba en el Savoy, en Londres, y me llamó Halliday así que vine.
Yüzbaşı Halliday, Kraliyet Ordusu Sıhhiye Müfrezesi.
Capitán Halliday, Cuerpo Médico del Ejército Real.
- Halliday.
- Halliday.
Yüzbaşı Halliday.
Capitán Halliday, señor.
Halliday...
Halliday,
Nereye sakladın, Halliday?
¿ Dónde está, Halliday?
Bu Duke Halliday.
¡ Es Duke Halliday!
Mesele nedir, Bay Halliday?
¿ Problemas, Sr. Halliday?
- Soyadın Halliday demek. - Hayır, değil.
- Se llama Halliday, ¿ eh?
Duke Halliday isimli birini arıyorum.
Busco a un hombre, Duke Halliday.
Maalesef, Halliday ile gemide karşılaştığımızda beni oyuna getirip tüm belgelerimi almış.
Bueno, por desgracia, tuve un encuentro con Halliday a bordo. Me la pegó, y me las robó. Entiendo.
İngilizceyi de İspanyolcayla aynı yerde mi öğrendin? Yüzbaşı Vincent Duke Blake Halliday?
¿ Aprendió el inglés donde el español, capitán Vincent Duke Blake Halliday?
Tanıştığımıza sevindim, ben Halliday.
¿ Qué tal? Yo soy Halliday.
- Bu onu bir süre durdurur, Yüzbaşı Halliday.
Eso le detuvo, capitán.
- Teğmen Halliday, Bayan Graham.
Teniente, Srta. Graham.
Demek bana değil de, Halliday'e inanıyorsun.
Confías en Halliday y no en mí.
Çok iyi tanımadığın birisine inanıyorsun.
A Halliday ni siquiera le conoces.
- Halliday nerede?
- ¿ Dónde está Halliday?
Bugün Southampton'a varacak olan geminin yolcuları arasında Amerikalı yazar Mark Halliday de var.
ENTRE LOS PASAJEROS QUE LLEGARÁN A SOUTHAMPTON HOY ESTÁ EL ESCRITOR DE MISTERIO MARK HALLIDAY.
Tony, bu Mark Halliday.
Tony, él es Mark Halliday.
Yarın akşam, Amerikalı erkek arkadaş Halliday ve ben bir davete gideceğiz.
Mañana, Halliday, el novio estadounidense y yo iremos a una fiesta.
Halliday'i de getireceğim, karımı birlikte bulacağız.
Traeré a Halliday para una copa y la encontraremos juntos.
Halliday denen adamla geri döndüğünde...
Cuando regreses con... ¿ cómo se llama? Halliday.
Halliday'le birlikte geri döndüğümde kendi anahtarımla içeri gireceğim.
Cuando venga con Halliday usaré mi propia llave.
Mark Halliday.
Éste es el Sr. Halliday.
Bay Halliday, Bay ve Bayan Wendice ifade vermek üzere ofisime geliyor.
Sr. Halliday, los Sres. Wendice vienen conmigo a mi oficina.
Bay Halliday'den bir mektup almıştınız.
Recibió una carta del Sr. Halliday.
Bay Halliday'in mektubunu hatırlıyor musunuz?
¿ Recuerda la carta del Sr. Halliday?
İki şantaj notunu da ben yazmışım. Bay Halliday'in mektubunu saklayıp onu cesedin cebine koymuşum.
Yo escribí ambas cartas de chantaje me quedé con la carta y la planté en el cadáver.
Çok ilginç, ama öğrenmek istediğim şeyi bana açıklamıyor.
Muy interesante, Sr. Halliday, pero no me ayuda a lo que vengo.
- Bay Halliday.
- Sr. Halliday.
Umarım Bay Halliday dışarıda beni beklemiyordur.
Espero que el Sr. Halliday no me espere afuera.
Müfettiş Hubbard, benim, Mark Halliday.
Inspector Hubbard. Soy yo, Mark Halliday.
Kendinizi bir sürprize hazırlayın Bay Halliday.
Prepárese para una sorpresa, Sr. Halliday.
- Bay Halliday, anladınız mı?
¿ Ya lo tiene, Sr. Halliday?
Çünkü Swann aynen sizin öngördüğünüz gibi yaptı Bay Halliday.
Swan hizo exactamente lo que usted sugirió, Sr. Halliday.
Doc Halliday, Clantonlar, Youngerlar...
Doc Halliday, los Clanton, los Younger...
Halliday, Noel için bir sandık beyaz Alman şarabı dağıtıyor.
Halliday nos esta contando un caso de empeño para Navidad.
Bay Gordon Halliday adında biri, sizi görmeye geldi, Bay Poirot.
El Sr. Gordon Halliday desea verle, Sr. Poirot.
Mösyö Gordon Halliday mi?
¿ Gordon Halliday?
- Avustralyalı Gordon Halliday mi?
¿ Es Gordon Halliday, el australiano?
Mösyö Halliday, buraya tavsiye vermeye değil almaya geldi.
Monsieur Halliday ha venido a pedir consejo, no a darlo.
Lafı bile olmaz, Mösyö Halliday.
De nada, de nada.
Poirot insanlardan kurtarma işinde değil, Mösyö Halliday.
Poirot no se dedica al negocio de "mantener alejado" a nadie, Monsieur Halliday.
Poirot, potansiyel kocaları korkutma işinde değildir, Mösyö Halliday.
Poirot no se dedica al negocio de vetar potenciales maridos,
Size yardım edemem.
Monsieur Halliday. No puedo serle de ayuda.
Halliday, dostum, para sorun değil.
Halliday, amigo mío, no se trata de dinero.
- Halliday mi?
- ¿ Halliday?
Hemen şimdi.
¡ Señor Halliday, por favor...!
- Sakinleşin, Mösyö Halliday.
Cálmese, Monsieur Halliday.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]