Harbour Çeviri İspanyolca
259 parallel translation
Harbor Gölü.
- En Lake Harbour.
Evet, Pearl Harbor gibi.
Sí, como en Pearl Harbour.
Pearl Harbor sonrası siz Amerikalılar da çay içenler kulübünün onurlu üyeleriyle bir olmuş durumdasınız.
Tras lo de Pearl Harbour, los americanos pertenecéis al grupo de los bebedores de té.
Cleveland, Ohio'dan Amerikalı kahraman! Pearl Harbour'dan hemen sonra askere yazılmış. Pearl Harbour ne zamandı?
El héroe de Cleveland que se alisto después de Pearl Harbour. ¿ Sabes cuando fue?
Wonsan Limanı civarında denize inmen gerekirse sizi çıkartırız.
Si tiene que amarizar cerca de Wonsan Harbour, lo pescaremos.
Beni Pearl Harbour'dan ara.
Prométeme que me escribirás.
Hayır. Pearl Harbour'a en son dönen gemi olamayız.
Seríamos los últimos en llegar a Pearl Harbor.
Mesela şöyle yazmışsınız... " Pearl Harbor bir hava saldırısına karşı savunmasız- -
Por ejemplo, escribe que Pearl Harbour no tiene una defensa adecuada contra ataques aéreos.
On beş gün önce, Japonların Pearl Harbor'a yaptığı hava saldırısında... Arizona kruvazörü ve beş savaş gemisi daha kaybedilmiş.
el Secretario Naval dijo a la prensa... que se perdieron el acorazado Arizona y cinco buques de guerra más... en la incursión aérea japonesa sobre Pearl Harbour de hace dos semanas.
"Gezinti tekneniz, Limanın Kralı, Alcatraz'ın etrafında da tur atacak..." "... Burası Amerika'daki en tehlikeli suçluların konulduğu... "
Su barco, el Harbour King, rodeará Alcatraz, una prisión de máxima seguridad donde están los delincuentes más peligrosos, y que ha sido el hogar de figuras tan conocidas como Al Capone,
Pearl'de söyleyeceklerini düşün.
Imagínese lo que dirán en Pearl Harbour.
- Ne? Pearl Harbor.
Fue en Pearl Harbour, señor.
Pearl Harbor'dan terhis olduğumda kendimi bir türlü Boston'a gitmeye ikna edemedim.
Cuando me licenciaron en Pearl Harbour no no tuve valor para volver a Boston.
- Coral Harbour'a mı gidiyorsunuz?
- ¿ Va a pasar por Coral Harbour?
Öldürüldü. Onu Blue Harbour'dan alan bir erkek tarafından.
La mató un hombre que salió con ella del bar Blue Harbour.
O gece Blue Harbour'da mıydın?
¿ Estuvo en el Blue Harbour esa noche?
12 Mayıs gecesi, biri Blue Harbour Bar'dan Erika Mueller adında bir fahişeyle ayrıldı.
La noche del 12 de mayo, alguien salió del bar Blue Harbour con Erika Mueller, una prostituta.
Pearl Harbor.
Pearl Harbour.
Pearl Harbor Savaşı da onlardan biri. Şimdi Batley Kasaba Kadınları Loncası bizim için tekrar canlandıracak.
Uno de ellos es la Batalla de Pearl Harbour... que nos representan las mujeres de la Asociación Femenina de Batley.
Böylece Pearl Harbor Savaşını mı seçtiniz?
- ¿ Y escogieron Pearl Harbour?
Sayın seyirciler, Tarih Dünyası, Batley Kasaba Kadınlar Loncası'nın Pearl Harbor Savaşı prömiyerini kıvançla sunar.
"Mundo de Historia" tiene el orgullo de presentarles... "La Batalla de Pearl Harbour" de la Asociación Femenina de Batley.
Pearl Harbor Savaşı.
"La Batalla de Pearl Harbour".
Geçen yıl Kadınlar Birliği'nin canlandırdığı Pearl Harbour Savaşı'nı izlediniz.
La representación de la batalla de Pearl Harbour del año pasado... interpretada por la Asociación de Mujeres de Batley.
Pearl Harbour'un karanlık günlerinden beri bu üniformayı giymekten gurur duyuyorum.
Señor, he llevado este uniforme con orgullo desde mucho antes de Pearl Harbor.
Pearl Harbour'un karanlık günlerinden beri bu üniformayı giymekten gurur duyuyorum.
Chicos, he llevado este uniforme con orgullo desde lo de Pearl Harbor.
Pearl Harbor muharebesinin bu gösterimini siz düzenlediniz.
Ud. organizó esta representación de la batalla de Pearl Harbour.
Başlamaya hazır olduğunuzu görüyorum, size son teşebbüsünüzde bol şans diliyorum : "Pearl Harbor Muharebesi."
Veo que están listas para comenzar, así que sólo les deseo buena suerte en su nuevo emprendimiento "La batalla de Pearl Harbour".
Çünkü Singapur'da İngiliz Kraliyet Donanması ve Hawaii'nin Pearl Harbor limanında ABD'nin Pasifik filosu konuşluydu.
Todavía había un problema para efectuar su traslado a Japón invisible a los ojos de la Armada Reino Unido en México o de la armada estadounidense vasta Hawai, en Pearl Harbour.
Bu nedenle, savaşın başlamasıyla birlikte eşzamanlı olarak, Pearl Harbor'daki kuvvetlere de bir baskın yapılması fikri doğdu.
La idea era golpear a las fuerzas armadas EE.UU. en Pearl Harbour mientras que que comenzó la guerra.
Baskının başarısı için üç koşul sağlanmalıydı.
Había tres problemas el ataque a Pearl Harbour.
Pearl Harbor'ın küçük bir maketini hazırladık. Limandaki gemileri bu maket üzerine yerleştirerek tahlil ettik.
Hicimos un modelo Pearl Harbour la ubicación y todos los buques de guerra.
Ve bir ajanımızı oraya gönderdik.
Enviamos nuestro agente a Pearl Harbour.
Oradan gemileri izler, manevralarını gözlemlerdim.
Desde allí, podía ver las fuerzas armadas en Pearl Harbour.
Bazen taksi ya da otobüsle etrafta bir tur atardım.
A veces, caminando por Pearl Harbour taxi o coche.
Hedefleri, Pearl Harbor'dı.
El destino final fue... Pearl Harbour.
Japonlar, Pearl Harbor'a saldırdıkları sabah Singapur'u da bombaladı.
El mismo día, bombardeado Singapur y Pearl Harbour.
Amerikalılar gibi İngilizler de Japon hava gücünü hafife almışlardı.
Al igual que los americanos Pearl Harbour los británicos en Malasia Se llevó a pensar la Fuerza Aérea japonesa era pobre.
Japonlar, imparatorluk donanmasının Pearl Harbour'da Amerikan filosunu yok etmesini kutluyordu.
Los japoneses observaron el primer aniversario de la destrucción de su armada imperial de la flota americana en Pearl Harbour.
Birçoğu bu saldırıyı ağırbaşlılıkla hattâ kaygıyla karşılamıştı.
Muchos se habían enterado de la noticia del ataque a Pearl Harbour con sobriedad, incluso con aprensión.
Tahsil görmüş kimi Japonlara göre Pearl Harbour saldırısı akılalmaz bir kumardı.
Para algunos japoneses bien informadas, el ataque a Pearl Harbour había sido una apuesta sorprendente.
Artık propaganda filmleri, coşkun Japon savaş pilotlarının Amerikan filosunu paramparça ettiğini haykırabilirdi.
( narrador ) Pero ahora, el cine de propaganda podría retratar aviadores japoneses jubilosos rompiendo la flota estadounidense en Pearl Harbour.
Pearl Harbour'dan yıllar önce Japonya'nın her şehrinde, hava saldırısı tatbikatları yapılmıştı.
Durante años antes de Pearl Harbour, hubo simulacros de simulacros de ataque aéreo en cada ciudad japonesa.
Ancak, Pearl Harbour Baskını yapılalı beş ay bile olmamışken savaş artık o kadar uzakta değildi.
Pero, de repente, menos de cinco meses después de Pearl Harbour..... la guerra no estaba tan lejos.
Pearl Harbour zaferinin mimarı büyük komutan Amiral Isoroku Yamamoto'nun cenazesi için düzenlenen devlet töreni.
El funeral de Estado para el almirante Yamamoto Isoroku, el gran comandante quien había dirigido la victoria en Pearl Harbour.
Pearl Harbour'da, savaşın kısa süreceği üzerine bir kumar oynamıştı.
En Pearl Harbor, había jugado que la guerra sería corta.
Pearl Harbour'dan 11 ay sonra Amerikan ordusu Wehrmacht'la olan ilk karşılaşmasına hazırlanıyordu.
11 meses después de Pearl Harbour, el ejército estadounidense se preparaba para su primer encuentro con la Wehrmacht.
Pearl Harbor'dan 6 ay sonra!
¡ 6 meses después de Pearl Harbour!
Yakıtlarını denizatlılardan alırlar ve ayın 30'unda Pearl Harbor'a uçarlar.
Los repostamos desde submarinos y los enviamos el 30 a Pearl Harbour.
Birde Harbor gölünden polis gemisi geliyor - Johnnie.
También viene la policía, de Lake Harbour.
İlk dalga Pearl Harbor'ı vuracak,
"El primer ataque se asestará sobre Pearl Harbour, Scofield Barraks,..."
Anlayacağınız avlanıyordum. Suyun derinliğini ölçtüm. Tabii bu çok tehlikeliydi.
También fue a pescar por lo que los medios de comunicación profundidad del agua, pero que era demasiado peligroso y una vez me envió acceso a la punta de prueba de torpedos, así que fui a la zona prohibida Pearl Harbour