English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ H ] / Henderson

Henderson Çeviri İspanyolca

1,463 parallel translation
Parayı verin. Arabaya binin ve bir telefon kulübesine gidin. Otoban 582'de Doldur Git Benzinliği'ne gidin.
Entreguen el dinero, vuelvan al auto y vayan hasta la cabina telefónica que hay en la gasolinera GasGo, en la carretera 582 al sur de Henderson.
Otoban 582'de Doldur Git Benzinliği. Hendenson'ın güneyinde.
La gasolinera GasGo, carretera 582, al sur de Henderson.
Dikkat et Handerson.
Calma, Henderson.
Ve şimdi Henderson geliyor.
Entra Henderson, que acaba de perder mucho dinero.
Henderson'ların Evi 29 Ocak Salı
APARTAMENTO DE HENDERSON CALLE 101 ESTE N ° 543
Keipler, Henderson'ın peşinde.
¡ Lieber persigue a Henderson hacia la base!
Henderson, sen Tom'u hiç kızgın görmüş müydün? - Hayır.
- Henderson, ¿ has visto a Tom enojado?
- Oh, tamam. Sana birşey söyleyeyim Henderson,
Te explicaré algo, Henderson.
- Henderson dışarıda bekliyor olmalı.
- Henderson me está esperando.
- Henderson? Onu kovduğunuzu sanıyordum.
- Creí que lo había despedido.
- Henderson?
- Henderson.
Ve geçen cuma Henderson'un 27'nci sorunsuz günüydü. ... yani kovulmadan geçen.
El viernes pasado se cumplieron 27 días seguidos sin que Henderson fuese despedido.
- Bay Henderson bu işe polisi karıştırmayacak. Ama işinize son vermek zorundayız, John.
El Sr. Henderson no quiere denunciarte pero no podrás seguir trabajando con nosotros.
Emir almak yok. - Henderson yok!
- Ni tienes que aguantar a Henderson.
Ben Henderson. Güney bodrum kapısı açık. - Kontrol edeceğim.
aquí Henderson. la puerta del sotano del lado sur esta abierta. voy a comprobarlo.
Yine benim, Henderson.
Henderson de nuevo. misterio resuelto.
Henderson'da dişçilik eğitimi alıyor.
Era un dentista de Henderson.
Kadın 75 yaşında ve Henderson'da yalnız yaşıyor.
Ella tiene 75 años de edad. Vive sola en Henderson. Con respecto al sexo, bueno,
Henderson'da bir gaz sızıntısı varmış.
Una fuga de gas en una residencia en Henderson.
Galewood, Henderson No : 1845.
1845 Galewood, Henderson.
Belki kız Henderson'da yaşıyordur.
Bueno, quizás viva en Henderson.
Henderson'daki evinizde de bir pense bulduk.
Y encontramos un par de tenazas en su casa en Henderson.
Henderson'da penseye ihtiyacım oldu. Mesquite'den Beth'in pensesini aldım.
Necesité tenazas en Henderson, y me llevé las de Beth desde Mesquite.
Sonra giysilerini değiştirip daha güzel bir arabaya bindi ve Henderson'a gitti.
Cambió sus ropas, subió a un hermoso auto, y condujo hacia Henderson.
Evet, biz de Hendersondan bir 406 çağrısı aldık. Değişmek ister misin?
Si, y nosotros tenemos un 406 | en Henderson. ¿ Quieres intercambiar?
Altı ay önce Henderson'daki bir içki dükkanındaki soygunda aynı silahtan atılmış bir kurşun bulunmuş.
La misma arma que se empleó en el atraco a una licorería, en Henderson, hace seis meses.
Bayan Henderson, sana bu soran garip hissediyorum, Dinle, ama daha önce herhangi bir farklı hareket ediyordu...?
Oiga, señora Henderson, me resulta raro preguntarle esto pero ¿ se comportaba de modo extraño antes de...?
Örneğin alın, burada Larry Henderson.
Por ejemplo, aquí tenemos a Larry Henderson.
Bu normal, Senatör Henderson kimsenin onun burada olduğunu bilmesini istemiyor.
- Y como siempre, no quiere que nadie sepa que está aquí.
Buna Senator Henderson'da dahil mi?
Nuestros clientes tienen derecho a la intimidad. ¿ También los personajes públicos como el Senador?
Senatör Henderson'nın misafiriniz mi olduğunu söylüyorsunuz?
¿ Así que el Senador Henderson es su cliente?
Bu akşam Senatör Bill Henderson'la birlikteyiz.
Ya. ... el Senador Bill Henderson.
Senatör Henderson neden sadece Montecito'da oynuyor.
¿ se ha preguntado por qué el Senador sólo juega en el Montecito?
Oyun zamanı bitti. Senatör Henderson.
El Senador Henderson.
Senatör Henderson Ed Deline'nın üstü gibi bir şey... veya Ed onu başının üstünde tutuyor.
El Senador Henderson sabe algo que perjudica a Ed Deline. Y lo hace pender sobre su cabeza.
Senatör Bill Henderson.
El Senador Bill Henderson.
Senatör Henderson seni görmek istiyor. Şimdi.
el Senador quiere verte ahora mismo.
Ed, Senatör Henderson hakkında, bana söylemediğin bir şey mi var?
¿ Hay algo que no me hayas contado sobre él?
Hadi ama, Senatör Henderson. TV ve müzik endüstrileri Her zaman kolay hedef olmuşlardır.
Quizá esté de acuerdo con usted pero sólo hasta cierto punto.
Az önce. Senatör Bill Henderson Las Vegas'ta bir casino'da kumar oynarken yakalandı.
Hay imágenes del Senador Henderson jugando en un casino de Las Vegas.
Sen. Bill Henderson, kendini ulusuna adamış... faziletin ve ahlakın savunucusu, geçen gece... elinde meşhur kurabiye kavanozuyla yakalandı.
El Senador Henderson, autoproclamado defensor de la virtud y la moral de la nación ha sido visto metiendo mano en la proverbial caja.
Bu Senatör Henderson değil mi?
¿ Ese no es el Senador?
Danışmalarım Nancy Henderson ve Dominic Scolotto'nun sizinle tanışmasını ve erkekler tuvaletinde bana söylediklerinizi birinci elden duymalarını istedim.
Quería que mis consejeros, Nancy Henderson y Dominic Scolotto, lo conocieran, y que oyeran de primera mano lo que me dijo la otra noche en el servicio de caballeros.
Buraya gelirken, arka bahçeden yol açmaya çalışıyordum ve Henderson'ların yeni bir çocuk oyun merdiveni aldığını gördüm!
I cortaba \ ~ patios traseros en el camino hacia aquí... y los Henderson \ ~ consiguió un nuevo gimnasio de la selva!
- 10-4, Henderson'a çekeriz.
Comprendido, los llevaremos a Henderson.
Öyle mi? İçgüdülerin iyi Handerson.
Tu instinto es bueno, Henderson.
Görünüşe göre Hendersen yaptığını düşünüyor.
Henderson cree que sí.
Henderson!
¡ Henderson!
Çıkıyor musunuz Bay Henderson?
- ¿ Se va, Sr. Henderson?
O gün Henderson'da bir işe gittim.
Esa tarde, tenía un trabajo en Henderson.
Bu Ajan Henderson.
Ella es la agente Henderson.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]