Hester Çeviri İspanyolca
474 parallel translation
Haster Caddesinin aşağısına doğru koşarken seni kilitlediğim evin kirli penceresinden bana baktığın gün hariç.
Menos aquella vez que hice un home run a través de tu vidriera de colores en Hester Street.
Merhaba, Hester yenge, nasılsınız?
Hola, tía Hester, ¿ cómo estás?
Hester'i rahat bırakman konusunda seni uyarmıştım.
Te lo mereces. Te advertí que dejaras a Hester en paz.
Ne hissettiğini biliyorum, Hester.
Sé cómo te sientes, Hester.
Hester'in neden benimle konuşmak istemediğini biliyor musun?
¿ Sabes por qué Hester no quiso hablar conmigo?
Uzun sürmez Hester.
No me tardo, Hester.
Sıkıntı yok Hester. Kimse sana zarar vermeyecek.
Nadie va a lastimarte.
Ne söylemek istiyorsun Hester?
¿ Qué quieres decir?
Sıkıntı vermek istemem ama Hester'e yakın kalabilir miyiz?
No quiero fastidiar, pero, ¿ podríamos bailar cerca de Hester?
Hester'in yanına yaklaşmasına izin verdiği ilk kişinin siz olduğunuzu söylüyorlar.
Dicen que es la primera a quien se acerca Hester.
Bayan Vance Hester'in dansa gelmesine izin vermeyecekti.
La Srta. Vance no iba a dejar venir a Hester.
- Ruth, Hester'e iyi bak, olur mu?
- Ruth, cuide a Hester, ¿ sí?
Bayan Vance, Hester'e veda edebilir miyim?
¿ Puedo despedirme de Hester?
Şimdi gidiyorum ama seni görmeye geleceğim.
Adiós, Hester. Me voy, pero vendré a verte.
Hester, konuştun!
¡ Hester!
Hoşça kal Hester.
Adiós, Hester.
O gittiği zaman, yeniden bizimle olacaksın Hester.
Todo estará bien cuando se vaya, Hester. Ya verás.
Hester.
Hester.
Açılan mezar Hester Tillinghast'a ait... Joseph Curwen'ın metresine.
La tumba que abrieron era la de Hester Tillinghast... la amante de Joseph Curwen.
Bayan Hester Tillinghast ile tanışın...
Déjeme presentarle a la Srta. Hester Tillinghast...
Peşimde... Bu heriften kaytaramadan, caddede bile yürüyemem.
Me persigue, no puedo ir por Hester sin encontrármelo.
Ve bu treni hareket ettiren sadece arkadaşım Hester'in alfa enerjisi.
El tren sólo se moverá mientras mi amiga Hester esté en alfa.
Bu cihazın adı magnetometre. Deneyimiz sırasında, insan elektromanyetik alanındaki dalgalanmaları kaydediyor, ve umarım Haster'da vardır.
Esa máquina es un magnetómetro, y graba las variaciones del campo electromagnético humano durante los experimentos, y creo que Hester ya ha tenido bastante.
Teşekkürler, Hester.
Gracias, Hester.
Hester, bana bak.
Hester, mírame.
Biliyormusun, Hester? Ne kadar güzel olduğunu hayal bile edemezsin. Hmm?
Hester, no te das cuenta de lo preciosa que eres.
Vanilya ve çikolatalı dondurma.
- Plátanos, cerezas al marrasquino, coco, jarabe de fresa - Hester...
Hester- - Sakın!
- Hester, ¡ no me toques!
Oh, korkarım hayır, Hester.
Me temo que no, Hester.
Oh, Bunu unutmayacağım, Hester.
Te lo agradezco.
Bunlar da var, Hester.
Aquí tienes más, Hester.
Hester?
¿ Y Hester?
Evet...
Sí. Hester.
"Sevgili karısı Hester," zorunlu tasarruf fonundan "...
" Hester, su amada mujer, sacó dinero de su libreta de ahorro...
Galiba hala Hester'in ölümünün yarattığı şoku atlatamadım.
Supongo que aún no he superado lo de Hester.
Ama bu Hester streetteki gibi kiracı değil
A los cuales llama inquilinos Pero es diferente a ser un inquilino en nuestra calle
Bu hester strretteki parkta çalardı Ben ve çocuklar kapı açıldığında seyrederdik dans edenleri.
La tocaban en la calle donde vivia los chicos y yo soliamos ver desde el callejon como las chicas salian y bailaban a puerta abierta Era todo un espectaculo Muestrales!
- Lütfen canım, bana Hester de.
- Oh, por favor, querida, me llaman Hester.
- Hester, benim için zevk.
- Hester, es un placer.
- Hester ile bensiz gitseniz olmaz mı?
- ¿ Por qué no dos van sin mí?
Birlikte öğle yemeği yiyeceğiz böylece Hester'a ağzının payını verebilirim.
Estamos comiendo juntos, así que puede mostrar Hester que puedo dar tan buena como me recibe.
Hester, dünkü konuşmamız üzerine çok düşündüm.
Hester, he estado pensando mucho Acerca de nuestra charla de anoche.
Benimle aynı fikirdesin, değil mi Hester?
Hester, estás conmigo en esto, ¿ no?
Hester, senin bana şaka yaptığın gibi ben de sana şaka yapmak istemiştim.
Hester, yo estaba tratando de broma con usted Como tú estaban bromeando conmigo.
Binbaşı Hester Dealt, Tıbbi kayyum, Federasyon Tıbbi Toplama İstasyonundan.
Con el oficial Hester Dealt, consignatario médico estación de recolección médica de la Federación.
Hester, bırak beni!
¡ Suéltame, Hester!
İyi misin Hester?
¿ Estás bien, Hester?
Hayır Hester.
No, Hester.
Hester, Kristen, Lorraine, aranızda aybaşı olan varsa,
Hester, Kristen, Lorraine...
Hester!
- ¿ Hester?
Merhaba, Hester.
Hola, Hester.