Hhm Çeviri İspanyolca
72 parallel translation
Yoksa kimse sizi duymaz. ıhhm.
Sino, no será oído de otra manera.
İşte oksijen yosunu bu.
Hhm! Este de aqui, es una alga de oxigeno.
HHM'e yönlendirmemiz gerekiyor.
Remitirlo a HHM.
Bu davayı HHM'e taşıyarak müvekkillere iyilik etmiş olacağız.
Remitir el caso a HHM es por el bien de los clientes.
Davayı HHM'e veriyor muyuz?
¿ El caso va a HHM?
Kim, Daniel. Jimmy'nin anlaştığı müvekkillerin listesini alın. Kendinizi HHM'in yüzü olarak tanıtın.
Kim y Daniel, coged la lista de clientes que incluyó Jimmy, presentaros como la cara de HHM.
- HHM bunu etik görmüyor.
Chuck estará de acuerdo. HHM no lo ve como algo ético.
Hamlin ve HHM geride kalacak. Kendi işini kuracaksın.
Dejarás atrás Hamlin y HHM... serás independiente.
HHM'den asla ayrılmayacağım.
las razones por las que no voy a dejar HHM.
Ya dediğini yapacak, ya da HHM batacak.
O reacciona, o HHM se hunde.
Dün HHM'de gördüğümüz o karşılama neydi öyle.
Es decir, oye. Tu recibimiento de ayer en HHM...
Tüm HHM lobisi seni alkışlıyordu.
Todo el vestíbulo de HHM aplaudiéndote.
Bakin, biliyorum HHM çok efsane görünüyor.
Mira... sé que HHM son brillantes y profesionales.
HHM ortaklarindan biriyle adim ayni oldugu için cezalandirilacak miyim yani?
¿ Voy a ser penalizado por tener el mismo nombre que uno de los socios de HHM?
Evet, HHM toplumun arkasinda duruyor biliyorum.
Sí, HHM es un pilar de la comunidad, sí.
- Chuck HHM'in ortağı.
- Chuck es socio de HHM.
HHM'e yönlendirmemiz gerekiyor.
Pasárselo a HHM.
Bu davayi HHM'e tasiyarak müvekkillere iyilik etmis olacagiz.
Referir este caso a HHM es por el bien de los clientes.
Davayi HHM'e veriyor muyuz?
¿ El caso va para HHM?
Kendinizi HHM'in yüzü olarak tanitin.
Preséntense como la cara de HHM.
- HHM bunu etik görmüyor.
- HHM no lo considera ético.
Hamlin ve HHM geride kalacak.
Dejarás atrás a Hamlin y a HHM.
Bunlari defalarca konustuk zaten. HHM'den asla ayrilmayacagim.
Ya hablamos de las razones por las que jamás me iré de HHM.
Ya dedigini yapacak, ya da HHM batacak.
Tiene que ceder, o HHM se hunde.
Dün HHM'de gördügümüz o karsilama neydi öyle. Ona ne diyeceksin?
Ese recibimiento que te hicieron ayer en HHM ¿ qué tal, no?
Tüm HHM lobisi seni alkisliyordu.
Todo el lobby de HHM aplaudiéndote.
Davayı HHM'E vereceğim.
Voy a darle el caso a HHM.
Sandpiper davası HHM'in boyunu aştı.
El caso Sandpiper está creciendo demasiado para HHM.
HHM için çalışmayacaksın.
No trabajarías para HHM.
HHM için fazla büyük olmaya başladı.
Se está haciendo demasiado grande para HHM.
Yani HHM'deki elemanlar cidden iyi iş çıkarıyorlar.
Quiero decir, la gente de HHM se acaba de golpear fuera del parque.
Evrak incelemesi, HHM ile koordine edilecektir.
La revisión de la documentación se coordinará a través de HHM.
Ben de HHM'i mi bıraksam?
Quizás debería dejar HHM.
İhtiyaç duyulması halinde HHM'e...
Lo volcaremos a HHM cuando algo...
Ben size ve HHM'e Sandpiper davasını kazandırmak için buradayım.
Estoy aquí para ayudaros a vosotros y a HHM a ganar el caso contra Sandpiper.
Çalışma ortağımızla adeta gafil avlandık. Söylememe bile gerek yok ama bu da HHM'i kötü gösteriyor.
Nos pilló desprevenidos delante de nuestros codefensores, lo cual, no hace falta que te lo diga, no da una buena imagen de HHM.
HHM'de çalışmaya başlayalı ne kadar oldu, on yıl mı?
Bueno, llevas con HHM, ¿ cuánto? ¿ Diez años?
HHM çalışırken beni hukuk fakültesine gönderdi.
HHM me pagó la carrera de derecho mientras trabajaba.
HHM ile ilgili bir sıkıntım yok.
No tengo quejas de HHM.
İçin rahat olsun, HHM stratejisine dair bir bilgi de istemeyiz.
Y ten por seguro, que no esperaríamos ninguna información sobre la estrategia de HHM.
HHM'e borcum çok büyük.
Le debo mucho a HHM.
Hem artık iyice HHM'de bir geleceğim yokmuş gibi görünüyor.
Exacto. Además, HHM es cada vez más un callejón sin salida para mi, igualmente. Exacto.
HHM'e de kesinlikle dava açmıyorum.
Y definitivamente no voy a demandar a HHM. - Kim...
HHM için aylar, hatta yıllar sürecek bir dava.
Meses de trabajo para HHM. Quizá años.
- HHM ile ilgili bir sıkıntım yok. Davis Main'deki işi benim yüzümden aldın.
Aceptaste el trabajo en Davis y Main por mi culpa.
Senin Davis Main anlaşman kadar değil ama iki yıl sonra ortaklık verecekler. HHM'de olsa beş yıl ile sonsuz arasındaydı bu süre.
Bueno, no va a ser tan buena como la que tienes en Davis y Main, pero me haran socia en dos anos, todo lo contrario que entre los cinco anos y el nunca en HHM.
Schweikart Cokely, HHM'e olan borcunu ödeyip seni 2 yıl sonra ortak yapacak, doğru mu?
Schweikart y Cokely le pagaran tu deuda a HHM y te haran socia en dos anos, correcto?
Kimden? HHM mi?
De quien, de HHM?
Her soruya, her endişeye verecek bir cevabım vardı ve HHM'i de kötülemedim hiç. Ama yani, coşkuluydum anlıyor musun? Kişisel hizmetten girdim, değerli bir şey sonuçta.
Tenía respuesta para cualquier pregunta, cada detalle, y no hablé mal de HHM, para nada, pero estaba como, muy entusiasmada, y lo del servicio personal, eso tiene que contar.
Yani sonuçta ilk başta HHM'e gelme sebepleri neydi ki?
- ¡ Exacto! A ver, ¿ por qué fueron a HHM?
Sizin için güvenli tercih HHM olur.
La opción más segura sería HHM.