English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ H ] / Hillary

Hillary Çeviri İspanyolca

888 parallel translation
Hilary, canım, Bu bey Bay Hammond.
Hillary, querida, te presento al Sr. Hammond.
Lloyd ve Rosa, Hillary ve Justine, Lisa ve June, Bay Livingston ile Herbert dayı geliyor.
Vendrán Lloyd y Rosa, Hillary y Justine Lisa y June, el señor Livingston tío Herbert.
Hillary ve ben bu gece İngiltere'ye gidiyoruz.
Esta noche vuelvo con Hilary a Inglaterra.
Hillary'ye Cazelet'la anlaştığımızı söylemek...
Llamé a Hilary para decirle que Cazelet está de acuerdo...
Ricky ve Maurice şık dağcıya çok çeşitli saç modelleri sunmaktadır. Sherpa Tensing ve Sör Edmond Hillary gibi siz de Tepede Bir Numara iken, tepesi bir numara olun.
Ricky y Maurice ofrecen gran variedad de estilos... el del sherpa Tensing o el de Sir Edmund Hillary.
- Hilly'e göz kulak olacaksın.
Tú hazte responsable de Hillary.
Hillary Brown, ABC haberleri. USS Hancock uçağı. Güney Çin Denizi.
Hillary Brown, Noticias ABC... a bordo del portaaviones de ataque, USS Hancock... en el Mar de la China Meridional.
Jennifer, Joanie, Hillary.
Jennifer, Joanie, Hillary.
- Hillary.
- Hillary.
Sıradışı bir isim.
Hillary. Es un nombre atípico.
- Hillary!
- ¡ Hillary!
Sevgilim, Hillary. Bugünün gelmesini ne kadar çok istediğimi bir bilsen.
Oh, querida Hillary, si tan sólo supieras cuánto he esperado este día.
Bana dönmen ne kadar güzel oldu, tam da yanımda, dava için sana ihtiyacım varken...
Pero, Hillary, qué fantástico que hayas vuelto a mí ahora... cuando te necesito desesperadamente a mi lado para pelear por la causa.
Bu arada Hillary, demiryolu geçidindeki kamyonu çalacak ve bizi buradan alacak.
Mientras tanto, Hillary robará este camión cruzando la vía del tren... y nos recogerá aquí.
Merak etmeyin.
- Hillary está a salvo.
- Hillary nerede?
- ¿ Adónde está Hillary? - Tengo hambre.
Nigel, Hillary'yi kamyonla götürdü.
- ¿ Qué pasó? - Nigel llevó a Hillary al camión.
- Ama Hillary!
- Pero, Hillary- -
Almanya artık senin için çok tehlikeli.
No, Hillary. Es demasiado peligrosa Alemania para ti ahora.
Onlar haklı Hillary.
Tienen razón, Hillary.
Benimle olmanı istiyorum.
Hillary, quiero que estés conmigo.
Selam, ben de Hillary Whitney.
Hola, soy Hillary Whitney.
- Evet, oturabiilriz.
Sí, podemos. Soy Hillary Whitney.
Adım Hillary Whitney ve burada babamla birlikte kalıyorum ve çikolatalı bir soda istiyorum.
Me hospedo acá con mi padre y quiero un helado. ¿ Tú qué quieres, C.C.?
# İşte budur hikâyesi Budur ihtişamı aşkın #
Esa es la historia de- - Esa es la gloria del amor. Hillary, no cantes.
Geri dönmezsem Leona dırdır etmeye başlar.
Si no regreso, a Leona le saldrá espuma por la boca. Ven, Hillary.
Şimdi de Küçük Clementine'la Hillary Whitney geliyor.
Ahora tenemos a Hillary Whitney en Little Clementine. Deja de soñar, Hillary.
Yönetmensiniz demek. - Bu ev arkadaşım. - Ben Hillary Whitney.
Esta es mi compañera de cuarto, Hillary Whitney.
Eyleme katılman gerekiyor, Hillary.
Tienes que ir a la protesta de inquilinos.
- Hillary, bu saçınla aynı renk. - Nasıl yani?
Está exactamente del mismo color.
Hillary, Waterman davası için arıyorlar. - Diyorlar ki- - - Olmaz, olmaz.
El caso Waterman está en el teléfono.
Hillary, buna inanmayacaksın. Bir Broadway revüsünden teklif aldım.
Hillary, me ofrecieron actuar en una revista de Broadway.
Hillary, sonunda yaptım.
Bueno, Hillary, lo hice.
Hillary.
C.C. Bloom en ARDOR'76
- Aman Tanrım, Hillary.
Oh, Dios mío. Hillary.
Gel, Hillary'nin kocası Michael Essex'le tanışmadın daha.
No saludaste a Michael Essex, el esposo de Hillary.
Hillary, evi nasıl buldun?
¿ Qué te parece el lugar?
Hillary, gerçekten kendini çok adamıştın.
Hillary, eras tan dedicada.
- Bilmem ki.
- No, yo no. ¿ Y tú, Hillary?
- Güzel olur, bir gün daha kalırsın.
Me gustaría. Un día más. Lo siento, Hillary.
Sevgili Hillary, eğer benden hâlâ nefret ediyorsan bu mektuba bayılacaksın.
Hillary : si sigues enojada conmigo... Te encantará esta carta.
- Hillary, inan bana o pek akıllı değildi.
Créeme, no era inteligente.
Hillary, çok kilo almışsın.
Hillary, ite volviste tan gorda!
Hillary, bence bu harika bir şey.
Creo que eso es tan maravilloso.
Hillary bizimle.
Está con nosotros.
Şarkı söyleme, Hillary. Hillary, ne yapıyorsun burada?
¿ Qué estás haciendo?
Sevgiler, Hillary.
Cariñosamente, Hillary.
- Yapma Hillary, çok yorgunum.
Estoy cansada.
Hillary'den hiç haber aldın mı?
¿ Sabes algo de Hillary?
Hillary, perde açılıyor.
Ya empieza la obra.
İster misin Hillary?
- No, gracias.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]