Hollywood Çeviri İspanyolca
5,298 parallel translation
Hollywood'da dört numara.
Hollywood "cuatro".
Hollywood, bana sürekli bulmaca sunuyorsun!
Hollywood, tu me sigues lanzando bolas curvas!
Hollywood'a gitmenin gerçekten hayatlarımıza heyecan getireceğini umuyordum.
Esperaba que Hollywood hiciera más emocionante nuestra vida.
Trevor'un Hollywood'a gittiğini ve seçmelere katıldığını biliyordum ama ünlü olduğunu bilmiyordum.
Bueno, sabía que Trevor había ido a Hollywood y que estaba haciendo audiciones, pero no sabía que fuera famoso.
Genellikle, bekarlığa veda partilerinin Hollywood canlandırmalarında kazayla cinayet işlenir.
Continuamente en Hollywood las novatadas o despedidas, terminan en asesinatos accidentales.
Hollywood'da seninkine benzer bir barı var.
Posee un bar en las afueras de Hollywood, como el tuyo.
Heyecansız bir Hollywood filminde bu vardı ve bunu sadece bir ben anlamış gibiyim. Hayatta bir nevi bahtsızım. Boktan bir saç modelim var, boş ver, hiçbir yere varamazsın.
Ningún galán de Hollywood lo ha llevado jamás y creo que eso lo resume bastante bien... que tengo bastante mala suerte en la vida, llevo un peinado de mierda, olvídalo, no te llevará a nada.
Sanderson, Hale'in Hollywood'da bir deposu olduğunu söyledi.
Sanderson dice que Hale tiene alquilado un almacén en Hollywood.
Hollywood'da, Cahuenga'nın batısında.
Hollywood, al oeste de Cahuenga.
Batı Hollywood'da.
Está en Hollywood Oeste.
Bence "Ruh eşi", Meg Ryan filmlerine bilet satmak için Holywood'un oluşturduğu bir konsept.
Creo que las "almas gemelas" son un concepto que inventó Hollywood para vender entradas de las películas de Meg Ryan.
Hayır. Bence "Romantik aşk", Katherine Heigl filmlerine bilet satmak için Holywood'un oluşturduğu bir konsept.
Creo que el amor romántico es un concepto que inventó Hollywood para vender entradas de las películas de Katherine Heigl.
Belki Hollywood'a gelince ismini değiştirmiştir.
Quizá se cambió el nombre cuando vino a Hollywood.
- Hollywood Pizza Land var L.A. Pizza Land var...
- Cierto. Existe'Hollywood Pizza Land','L.A Pizza Land'.
Hele ki birazcık el çabukluğu ve Hollywood efekti bu işi çözebiliyorken.
A mis mejores amigos. No cuando un poco de distracción y efectos especiales podrían funcionar.
Hollywood Reporter'da ve Ricky Martin'le gizlice çıkarken dedikodu sitesinde sizi görmüştüm.
Te he visto en el Hollywood Reporter y en esa página de cotilleos cuando estabas saliendo en secreto con Ricky Martin.
Houston Planet Hollywood'dan çaldığın "Cast Away" deki voleybol topunu mu diyorsun?
¿ El balón de voleibol de "Naufrago" que robaste del Planet Hollywood de Houston?
Bir çöp kamyonu şoförü onu Hollywood'da bir ara sokakta baygın buldu.
Un chofer de camión de basura la encontró desmayada en un callejón de Hollywood.
Ve Hollywood'un şu kısmı da Tara Rios'un bulunduğu yer.
Y por aquí, en Hollywood, es donde fue hallada desmayada Tara Ríos.
- 1984 yılının yaz mevsimiydi. Küçük Benjy K, Hollywood'a yeni varmıştı ve Hollywood'u fırtınasına kaptırmaya hazır ve nazırdı.
Era el Verano de 1984, y el pequeño Benjy K acababa de llegar a Hollywood, listo para tomar por sorpresa a Tinseltown.
Onun yerine, Hollywood yıldızlarını seyretmeyi tercih ederseniz ödüllü tiyatromuz hemen şu tarafta.
Ahora, por supuesto, si las estrellas de Hollywood os gustan, nuestro galardonado teatro está justo aquí, donde este junio
Hollywood fetişin falan mı var?
¿ Tienes un... fetiche hollywoodiense o algo por el estilo?
Hani şu Hollywood filmini hatırlıyor musun...
¿ Recuerdas esa película extranjera?
Adamı Hollywood'a kaptırdık.
Nos lo robó Hollywood.
Kocası Janet'e gönderdiği e-postada yarına kadar Batı Hollywood'da, Ramada'da olacağını söylüyor.
El marido le escribió un correo electrónico a Janet diciendo que estaría en el Ramada en West Hollywood hasta mañana.
Bir saat önce Monica Davis Hollywood'da bir saldırının hedefi oldu.
- Hace una hora Mónica Davis ha sido el blanco de un pistolero en Hollywood.
Hollywood, kadınlara böyle mi davranıyormuş?
¿ Es así como Hollywood trata a las mujeres?
Hollywood herkese böyle davranır.
Así es como Hollywood trata a todos.
Sadece takip Vaziri Hollywood bir daire.
Acabo de seguir a Vaziri hasta un apartamento en Hollywood.
Tamam, lisansı kullanarak taksi plakası, Ben kadın takip ettik Janvier kızı olarak poz bir daire Hollywood.
De acuerdo, usando la matrícula del taxi he localizado a la mujer que se hace pasar por la hija de Janvier en un apartamento en Hollywood.
Hollywood'un orada oturuyorum.
Bueno, vivo sobre Hollywood.
Hollywood beni bekler!
¡ Directo a Hollywood!
Mickey, Hollywood'a gideceklerini söyledi. Ama bu herif daha çok satış elemanına falan benziyordu.
Mickey dijo que iban a Hollywood, pero, el tipo parecía más como un vendedor de seguros.
Son zamanlarda çoğunlukla yasaldım. Hollywood lu tiplere şoförlük yapıyordum.
Últimamente estaba siendo prácticamente legal, conduciéndole a los de Hollywood.
Şu göz kamaştırıcı Hollywood saçına bak.
Mira tu glamuroso pelo de Hollywood.
Hollywood'dan kovulmuş bir dörtlüyüz.
Y somos cuatro éxitos de Hollywood.
- Miki Fare. Dün Hollywood Bulvarı'nda Miki Fare'nin yıldızını bulamadım.
No pude encontrar la estrella de Mickey Mouse en Hollywood Boulevard ayer.
Biliyor musun, o binanın tepesinde "Hollywood" kelimesinin Mors koduyla yanıp söndüğü bir ışık var.
¿ Sabías que hay una luz en la cima de ese edificio que parpadea la palabra "Hollywood" en código morse?
Tüm bu fırsatlar Hollywood'da da vardı... ama hiç düşünmedim... çünkü bu seni çıldırtacaktı.
Se han presentado tantas oportunidades en Hollywood pero nunca las consideré porque pensé que eso te pondría como loco.
Başta Van Miller'ın paranoyak Hollywood fantezilerinden biri sanmıştım...
Al principio pensé que era una de las fantasías paranoicas Hollywoodienses de Van, pero ahora...
- Bay Hollywood!
Señor Hollywood.
Hollywood, Wilcox Sokağı'ndaki bir rahibin evine gitmen gerek.
Necesito que vayas a la casa de un cura de Hollywood en Wilcox Street.
Hollywood sektörü için hazırlanan bir senaryo.
Un guión es algo de la jerga de la industria de Hollywood para las películas.
Hollywood'daki Üçüncü Cadde'yi kastetmiş olabilir.
Tal vez se refería a calle Tercera en Hollywood.
Baksana, bu mankeni Hollywood Bulvarı'nda bir reklam panosunda görmüştüm. Ve kalbimi çalıverdi bir anda.
Escucha, vi esta modelo en una valla publicitaria en Hollywood Boulevard y ella esta muy bien, un poco ganó mi corazón.
Başımda Hollywood şubesinden bir devriye amiri var. Çevre taraması yapmayacakmış beyefendi!
¡ El comandante de turno de la división Hollywood... que no quiere resguardar el perímetro!
"Daima Hollywood".
Hollywood Forever.
Daima Hollywood Sinemasında "Aşık Shakespeare" oynuyor.
Van a proyectar "Shakespeare in love" en el Hollywood Forever.
Brandon Hollywood'a hayallerinin peşinden koşmaya gitti.
Brandon fue a Hollywood a seguir su gran sueño.
# Frankie Goes to Hollywood - The Power of Love #
# Los sueños son como los ángeles #
Hollywood'da mı film çekeceksin?
Si ¿ te vas a ir a Hollywood?