Hoşlanıyorum Çeviri İspanyolca
5,294 parallel translation
Sanırım senden hoşlanıyorum.
Me gustas.
Sevgili okul arkadaşım. Senden gerçekten hoşlanıyorum.
Querido compañero de clase... me... gustas... mucho.
Bundan sonra "Senden hoşlanmıyorum." dediğin zaman bu, "Senden çok hoşlanıyorum." anlamına gelecek.
Así que de ahora en adelante... cuando digas "tú no me gustas"... significará "me gustas mucho".
Her şeyi farketmemekten hoşlanıyorum.
Me gusta no poder ver todo.
Senden hoşlanıyorum ama bundan ötesi yok.
Me... Me gustas, pero nada... más
Diğerinden de ben hoşlanıyorum.
Y la otra como que me gusta.
işte böyle filmlerden hoşlanıyorum.
Ese es el tipo de películas que me gusta.
Selam. Senden hoşlanıyorum.
Hola. ¡ Me gustas!
Bak, senden çok hoşlanıyorum.
Me gustas mucho.
Senden hoşlanıyorum.
Me gustas.
Bunu bir erkeğe söylemeyeli çok uzun zaman oldu ama ben de senden azıcık hoşlanıyorum.
Bueno, no le he dicho esto a un hombre en un muy largo tiempo, pero me gustas un poco.
Senden hoşlanıyorum ve bence çok çekici bir kadınsın ve seni daha iyi tanımak istiyorum.
Me gustas, y yo creo que eres un infierno de una mujer de buen aspecto, y me encantaría llegar a conocerte mejor.
Gerçekten ondan hoşlanıyorum.
De veras me gusta.
Ah, ve görünüşe göre, servis şoförlüğünden hoşlanıyorum.
Ah, y aparentemente, soy una alegría en los carros compartidos.
Çünkü, Senden hoşlanıyorum.
Porque, bueno, me gustas.
Senden hala hoşlanıyorum.
Todavía me gustas.
Geçen gün bir donut parçası yüzünden neredeyse boğuluyordum bu yüzden buradayım. Sana şunu söylemek için senden hoşlanıyorum.
El otro día casi me muero por un donut, por eso estoy aquí, para decirte que me gustas.
Belki bunu aşmam gerekirdi, çünkü senden gerçekten çok hoşlanıyorum. Ama aşamıyorum.
Quizás debería poder superarlo porque de verdad me gustas, pero no puedo.
Sanırım bu tiplerden hoşlanıyorum.
Supongo tengo mi tipo.
Sonra her şey " Senden hoşlanıyorum.
Y estaba todo el rato " Me gustas.
Senden gerçekten hoşlanıyorum.
Realmente me gustas.
Çünkü sizden gerçekten çok hoşlanıyorum Bayan Allsopp.
Porque me gusta mucho, Srta. Allsopp.
Özündeki kişiliğinden dolayı hoşlanıyorum senden.
Me gustas por quien eres por dentro.
Aslında bundan hoşlanıyorum.
Como que me gusta.
Senden çok hoşlanıyorum. Kanıtlamak için ne yapmalıyım?
De verdad que me gustas. ¿ Qué tengo que hacer para demostrártelo?
İki kişinin ilk görüşmesinde erkek yeterince cesursa "Senden hoşlanıyorum." der.
Cuando 2 personas se conocen por primera vez... si el chico es lo suficientemente valiente dirá, "me gustas".
Senden çok hoşlanıyorum.
En verdad me gustas.
Sessizlikten hoşlanıyorum.
Me gusta la tranquilidad.
Ama ondan gerçekten çok hoşlanıyorum.
Pero me gusta.
Nerede sahibi olan biri var, ben ondan hoşlanıyorum.
Siempre me gustan los que están con alguien.
Ben senden çok hoşlanıyorum ve ben de bundan korkuyorum.
Sí, mira, me gustas mucho, y eso me aterra.
Hoşlanıyorum.
Lo hago.
Evet, hoşlanıyorum.
Sí, me gusta.
Ondan hoşlanıyorum ama bağlamaya hazır değilim.
Es decir, me gusta, pero no estoy listo para comprometerme.
Senden hoşlanıyorum. Hem de çok.
Me gustas... mucho.
Ayrıca, insanlara ne yapacaklarını söylemekten hoşlanıyorum.
Además disfruto decirles a las personas qué hacer.
Charlie, ondan hoşlanıyorum.
Charlie, él me gusta.
Neden sürekli olarak kimlerle sevgili olup olunamayacağını anlayamayan kadınlardan hoşlanıyorum?
¿ Por qué siempre me atraen las mujeres que no tienen el sentido común de saber con quién deberían o no estar?
Bu çocuktan hoşlanıyorum.
ME AGRADA ESTE SUJETO.
Bilmiyorum. Ondan hoşlanıyorum çünkü!
No lo sé. ¡ Porque me gusta!
Ondan hoşlanıyorum!
Me gusta de verdad.
Aslında bazen bana bağırmadığın zamanlarda senden oldukça hoşlanıyorum.
En realidad, de vez en cuando me gustas, cuando no estás chillándome.
Ben biraz hoşlanıyorum sanırım.
- A mí me está gustando. - ¿ Y el estilo de él?
- Senden hoşlanıyorum.
- Me gustas mucho.
Onun hoşlandığı tipte erkeklerden hoşlanıyorum.
Me olvidé de los hombres como ella.
Yani ben de esmerlerden hoşlanıyorum.
Quiero decir, yo también tengo una debilidad por las morenas.
Ondan hoşlanıyorum.
Ella me gusta.
Senden hoşlanıyorum.
Realmente me gustas.
Hoşlanıyorum.
Bueno sí, me gustas.
- Bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum efendim. Bay Galvan istediği şeyleri elde etmekten hoşlanır.
Al Señor Galván le gusta conseguir lo que desea.
Bak, ondan neden hoşlanıyorsun anlıyorum.
Entiendo porqué te gusta ella.