Hüseyin Çeviri İspanyolca
585 parallel translation
Yarın, gözyaşları arasında küçük prens Hüseyin'in öldüğünü açıklayacağım ve kendimi Fas'ın yeni hükümdarı ilan edeceğim.
Mañana, con gran dolor, anunciaré la muerte del príncipe Hussein y me proclamaré dey de Tánger.
Artık adın Hüseyin değil, Julna olarak bilineceksin.
Ya no se te conocerá por Hussein, sino por Julna.
Hüseyin olarak bilinen çocuk, artık Julna adında bir erkek olmuştu. "
Y HUSSElN, EL niño, ES AHORA JULNA, EL HOMBRE
Bu Julna, bir zamanlar Tanca'da usta bir hırsız olan Hüseyin'in oğlu.
Es Julna, el hijo de Yussef, rey de los ladrones de Tánger.
- Tanca prensi Hüseyin'im, Tina.
- Hussein, príncipe de Tánger.
O Julna değil, Prens Hüseyin!
No es Julna, sino el príncipe Hussein.
Şakanın sırası değil, kızım. Prens Hüseyin seneler önce katledildi. Hayır.
Hace años que fue asesinado.
Küçük Hüseyin yanlışlıkla hançerimi aldığında eli kesilmişti. O yara izini arıyorum.
El príncipe se hizo una herida jugando con mi daga.
Dinleyin kardeşlerim! Bu gencin adı Julna değil. O, Allah ruhunu kutsasın, Osman'ın gerçek oğlu Hüseyin!
Este joven no es Julna, sino Hussein, el verdadero hijo de Osman y el verdadero dey de Tánger.
- Bu Hüseyin, Osman'ın oğlu.
- Es Hussein, hijo de Osman.
Hüseyin 18 yıl önce öldü.
Murió hace 18 años.
Emrin başım üstüne, eskiden Julna olan Hüseyin.
Vos mandáis, Hussein, y yo obedezco.
Banyo yapıp düğün şölenine katılmanız hükümdar Hüseyin'in emri.
Hussein ordena que os bañéis y asistáis a su boda.
Gördüğün gibi, Doris dekorasyon konusunda Uday Hüseyin'e danışıyor.
Como ves, Doris se inspira en Uday Hussein para la decoración.
Hemen Hüseyin Hoca'yı buluruz. Hoca diyip geçme, bu nefesi keskin bir Hoca'dır.
Buscaremos a Hodja Hüseyin.
- Hüseyin Hoca'yı bulmalıyız. Yürü! Ne duruyorsun!
- Hay que encontrar a Hüseyin Hodja.
Bittiğinde Hüseyin orada uyuyacak.
Cuando termine, Hossein va a ir a dormir allá.
- Hüseyin Çeşnar.
- ¡ Hüseyin Cesnar!
- Hüseyin Karakuş, 2. Koğuş. [ALARM SESİ]
Huseyin Karakus, celda 2.
O Şeyh Hüseyin'i öldürmüştü, değil mi?
El asesinó a Sheikh Hussein, ¿ o no?
Hüseyin!
¡ Hussein!
Hüs - Hüseyin.
HusHussein.
Hüseyin.
- Hussein.
Bana bak Hüseyin.
Mírame, Hussein.
Ben diğerlerine benzemem Hüseyin.
Yo no soy como los otros, Hussein.
Sen neden bahsediyorsun Hüseyin?
¿ De qué estás hablando, Hussein? ¿ A quién te refieres con "nosotros"?
Hüseyin tüm Hindistan'da ölüm bahçeleri olduğunu söylüyor.
Hussein dice que hay sicarios por toda la India.
Benim de bir Tanrım var Hüseyin.
Yo también tengo un Dios, Hussein.
Hüseyin'le yollara düşeceğiz.
Me voy con Hussein por los caminos.
- Selam Hüseyin.
- Salaam, Hussein.
Hüseyin.
¡ Hussein!
Hüseyin lütfen.
- Ah. - Hussein, por favor.
Hüseyin.!
¡ Hussein!
Hüseyin?
¿ Hussein?
Sahibe. Ben Hüseyin.
Memsahib, soy Hussein.
Hüseyin dur!
¡ Hussein, espera!
Suruş Dergisi'nde Hüseyin Sabzian diye birisinin tutuklandığını okudum.
Leí en la revista Sorush, que sus hombres arrestaron a un tal Hossein Sabzian.
Emir, Hüseyin ve Huşeng mezun olalı da bir yıldan fazla oldu ama sadece Emir, altı aylığına bir iş bulabildi.
Amir, Hossein y Hushang acabaron hace más de un año, y sólo Amir trabajó 6 meses.
Davalı, Bay Hüseyin Sabzian.
El acusado : Sr. Hossein Sabzian.
Hüseyin Sabzian Bey kendisini Bay Makhmalbaf olarak tanıtarak ailemize yanaştı ve açık bir şekilde bizi dolandırmayı hatta soymayı amaçlıyordu.
El Sr. Hossein Sabzian se acercó a nuestra familia, haciéndose pasar por el Sr. Makhmalbaf... con intención de... en el mejor de los casos estafar y en el peor cometer un robo.
Bay Hüseyin Sabzian, dolandırıcılıkla ve dolandırıcılığa teşebbüsle suçlanıyorsunuz.
Sr. Hossein Sabzian, se le acusa de estafa, e intento de estafa.
Hüseyin.
Houssein.
Hüseyin, kızımı da getirdim.
Houssein, está conmigo.
Önce Hüseyin'i arayıp, güvende olduğunuzu söylemeliyim.
Primero tengo que llamar a Houssein para decirle que está a salvo.
Biraz beklersen Hüseyin sana yardıma gelecek.
Si espera un poco, Hosein le echará una mano.
Hüseyin kendi sorunlarıyla uğraşıyor.
Hosein está ocupado con sus problemas.
Hüseyin, bunu unutma.
Hosein, olvidas esto.
Burada ise, Saddam Hüseyin, George Bush'un yarrak boyutunu sorguladı.
¡ Y en este caso en concreto, Saddam Hussein había cuestionado el tamaño de la picha de George Bush!
Hüseyin Yılmaz
Primer Doctor :
Çeviri : Hüseyin Yılmaz
Temporada 12 El Génesis de los Dalek, 1 de 6 Título alternativo :
Ayın kaçı, Hüseyin?
¿ Qué fecha es hoy, Hossein?