Ico Çeviri İspanyolca
57 parallel translation
Ico, Oswaldo, Luigi, Oscar, Nicolino, Milton. Saravá!
Ico, Oswaldo, Luigi, Oscar, Nicolino, Milton. ¡ Saravá!
Ve herkes sessiz olsun!
iY el pub | ico permaneceré en silencio!
Evet, sana Felix kanununu söyleyeyim :
Sí, pero yo ap ico a Ley de Fé ix :
"Madge-ical" olacak. Madge...
Será "Madge-ico".
ICO 5 yıl sürdü.
ICO tomó cinco años...
Iki tas arabasi.
Ya sabéis, el viejo "ico".
Iki tas arabasi.
" El viejo'ico'".
O ICO üzerinden Underwood'un canına okuyor.
Él aniquila a Underwood en la OCI.
Ben başkanı ICO'nun gittikçe ve hızla büyüyeceği konusunda uyardığımda başkan hiçbir şey yapmadı.
Cuando le advertí al presidente que la OCI crecería muy rápido, no hizo nada.
Dün ICO'nun liderleri şu tweeti attı.
Ayer, los líderes de la OCI sacaron este tuit.
Sizden ICO için bir şeyler yapmanızı talep ediyorum.
Le exijo que haga algo con respecto a la OCI.
Buna uygun olarak valiyi buraya davet ediyorum. Böylece özel bir görüşme yapabiliriz. Çünkü kim başkan olacak olursa olsun, ICO ve dünyadaki diğer terörüst gruplarla uğraşmak zorunda kalacak.
Con ese ánimo, invito al gobernador a que venga a reunirse conmigo para que hablemos en privado porque quien sea el próximo presidente tendrá que lidiar con la OCI y las demás amenazas terroristas que enfrentamos en el mundo.
Benim için daha önemli olan özür yerine ICO'nun yok edilmesidir, Sayın Başkan.
Eliminar a la OCI es más importante que una disculpa, Sr. presidente.
- ICO hakkında konuşalım mı artık?
- ¿ Hablamos de la OCI?
Yaklaşık 10 dakikadır orada bulunuyorlar ve ICO meselesini konuştukları farz ediliyor.
Llevan allí unos diez minutos supuestamente hablando sobre la OCI.
Dico?
D ¿ ico?
Bu Kongre'nin yurt içinde ve dışında ICO'ya karşı resmî savaş ilan etmesini talep ediyorum.
Exijo que el Congreso declare la guerra formalmente contra ICO, aquí y en el extranjero.
Bu Kongre'nin, ICO ve Amerika Birleşik Devletleri arasında süregelen savaş durumunu resmî olarak ilan etmesini talep ediyorum.
Exijo que el Congreso declare que el estado de guerra entre ICO y Estados Unidos existe y ha existido.
ICO teröristlerinin, evet.
Terroristas de ICO, sí.
... ICO ve Amerika Birleşik Devletleri.
... ICO y Estados Unidos.
ICO'nun nerede olduğunu ya da en azından herkesin onu aradığını bilmek istiyorum.
Quiero saber dónde está ICO, o que todos están buscándolo.
Yurt dışında ICO'yla bağlantısı var mı?
¿ Alguna conexión con ICO en otro país?
Zayıf yurt içi bağlantıları, yurt dışında ICO'ya sapkın bir hayranlığı var.
Tenemos conexiones nacionales débiles. Idolatra a ICO en otros países.
Şimdiye dek araştırma sonucunda toplanan bilgilere göre, Joshua Masterson ve Zachary Hawthorne yurt dışında ICO ile güçlü bağlantılara sahiptir ve ICO yurt içinde genişlemektedir.
La información recopilada hasta ahora en la investigación indica que Joshua Masterson y Zachary Hawthorne tenían lazos con ICO en otros países y con la red creciente de ICO en EE.
Bu nedenle ICO'ya doğrudan sesleniyorum.
Quiero decirle esto directamente a ICO.
ICO'yla ne ilgileri var?
¿ Qué tienen que ver con ICO?
Henüz doğrulanamayan bilgilere göre, aksaklıkların nedeni ICO bağlantılı bir siber saldırı olabilir.
Informes sin confirmar relacionan las interrupciones con un ciberataque que podría provenir de ICO.
Büyük DC bölgesi, ICO destekli bir siber saldırı altındadır.
Sospechamos que el área metropolitana de Washington ha sido objeto de un ciberataque organizado por ICO.
ICO ve benzeri terörist gruplar derhâl kökünden temizlenmediği takdirde böyle saldırılara maruz kalacağımız talihsiz ama inkâr edilemez bir gerçektir.
Por desgracia, es innegable que seguiremos recibiendo ataques hasta que ICO y otros grupos terroristas similares sean eliminados por completo.
James Miller'ın ölümü, Capital East Telecom kanalına sözde ICO saldırısı...
La muerte de James Miller, el supuesto ataque de ICO en la compañía de telecomunicaciones...
Sizce ICO sorumlu değil miydi?
¿ Insinúas que no fue el ICO?
- Sizce ICO...
- ¿ No crees que ICO...?
- ICO bir tehdit.
- ICO es una amenaza.
Kalabi'nin ICO ile güçlü bağlantıları var.
Kalabi tiene lazos fuertes con ICO.
İkisi ICO'lu Kalabi ile aynı yaşlarda, ve biri üç hafta önce Afganistan'dan gelip Kanada üzerinden Birleşik Devletler'e giriş yapmış.
Dos tienen más o menos la misma edad que el Kalabi de ICO, y uno entró en Estados Unidos hace tres semanas desde Afganistán, pasando por Canadá.
Kalabi, heykeli yakan Suriyeli ICO üyesi.
Kalabi, el sirio del ICO que quemó la efigie.
Sizce bu, ICO ile bağlantılı mı?
¿ Crees que sea por el ICO?
Bence ICO bugün oraya girdi.
Creo que ICO actuó hoy.
ICO binanın içine kadar girip bomba patlatmamaya mı karar verdi diyorsunuz?
¿ Cree que ICO entró en ese edificio y decidió no detonar la bomba?
Tennessee'de tutuklanan Kalabi'nin ICO ile bağlantısı yokmuş.
El Kalabi que arrestaron en Tennessee no tiene relación con ICO.
Ekonomiyi toparlamak, ülkemizi ICO'dan korumak ve işsizliği azaltmak gibi.
Hay que apuntalar la economía, proteger al país de ICO y reducir el desempleo.
Ama beklersek ICO ile ilgili daha fazla bilgi edinme ihtimalimiz çok yüksek.
Si esperamos, podremos averiguar más cosas sobre ICO.
Yani bu işi düzgün kotarırsak ICO'nun ağını çökertmeye başlayabiliriz.
Si lo hacemos bien, podemos empezar a desmantelar la red de ICO.
ICO'ya gayet net bir mesaj gönderir.
Le enviaría un mensaje muy claro a ICO.
Son zamanlarda ICO'nun iletişim faaliyetleri artmıştı ama artık bu normal bir durum.
Últimamente se interceptaron más señales de ICO, pero esa es la nueva normalidad.
ICO'yu yok etme fırsatımız vardı.
Pudimos eliminar a ICO hace meses.
Geçmişte ICO ile pazarlık yapmış üçüncü şahıslar tanıyorum.
Conozco a gente que negoció con ICO en el pasado.
ICO, Ahmedi'nin Şam'dan tek parça hâlinde ayrılmasını istiyor.
ICO quiere que Ahmadi salga sano y salvo de Damasco.
Kesin olarak bilmiyoruz ama ICO'nun işi değilmiş gibi görünüyor.
No estamos seguros, pero parece que ICO no tuvo nada que ver.
ICO'nun gerçek bir tehdit olduğunu biliyoruz.
Sabemos que ICO es una amenaza real.
ICO tehdidinin arttığını belirttiği...
... hablan de la creciente amenaza de ICO...