Iki dolar Çeviri İspanyolca
1,679 parallel translation
Onu iki dolar için mi öldürdün?
¿ Lo mataste por dos dólares?
İki yatak odası ve banyosu olmayan... bir şeye 250 bin dolar istiyorsunuz.
¿ Cómo puedes pedir $ 250.000 por algo que no incluye dos habitaciones y un baño?
Bana iki yüz dolar borcun var.
Me debes $ 200.
- Ayda iki bin dolar.
- Dos mil al mes.
Üç yüz dolar, üstelik iki gün önce almıştım.
300 dólares, y la compré hace sólo dos días.
İki bin dolar değerinde dediler.
Me dijeron que costó $ 2,000.
Haftalığı 175 dolar. Her pazartesi ödeniyor. İki haftalık kira, depozit.
175 a la semana, pagaderos cada lunes y dos semanas de depósito.
Yarım milyon dolar kefaletli iki ağır suç davası.
Dos cargos por felonías con una fianza de un cuarto de millón de dólares.
Bir iki üç dört. "Bin dolar vergi öde."
Un, dos, tres, cuatro. "Pague mil dólares de impuestos".
İki milyar dolar için dedemin taşaklarını bile kaldırabilirim ben.
¿ Nos vemos capaces? Por 2.000 millones de dólares, Yo soy capaz de tocarle los cojones a mi abuelo.
" Ve en sevdiğim iki insana birbirine olan bağlılıklarından ötürü bana herzaman aşk için ilham veren insanlara Toplam 20,000 dolar bırakıyorum.
Y para dos de mis personas favoritas, cuyo compromiso mutuo, me inspiró para buscar el amor en mi propia vida, dejo veinte mil dólares,
Son beş yıldaki toplam geliri iki milyon dolar.
Sus ingresos totales en estos 2 años fueron de $ 2 millones.
Sonra da bana iki bin dolar nakit verdi.
Y me dio 2.000 dólares en efectivo.
İki saat sonra, 60 dolarımı alıp toz oldu!
¡ Dos horas después, se había ido con 60 de mis dólares!
İki bin dolar mı?
¿ $ 2.000?
Bize iki hafta daha verin, en azından 60 dolar
Dennos dos semanas más... y tendremos al menos 60 dólares en billetes para...
Para, yani 10 milyon dolar ikiye ayrılacak, iki büyük siyah torbaya beşer milyon konacak, banka ve sigorta denetleyip, teslimat arabasına taşıtacak.
Colocar 10 millones de dólares en dos bolsas de tela negra, cada una con 5 millones, que el de la compañía de seguros contará en el banco. Se transportará el dinero a la casa en un auto blindado para transferirlo al auto de entrega.
İki haftada bir lanet 200 dolar.
Extraemos 200 dólares de mierda cada dos semanas.
Benden 5 dolar borç aldın, iki hafta oldu.
Me debes cinco dólares.
Onun yüzünden iki yüz bin dolar zarar ettik.
El tipo nos costó $ 200000.
İki yüz bin dolar umrumda değil!
Los $ 200000 no importan.
İki kişi, 40 dolar.
Dos personas, 40 dólares.
İki milyon dolar nakit, ama ne yazık ki konfederasyon parası.
$ 2 millones en efectivo, pero por desgracia es dinero Confederado...
Annem iki işte birden çalışıp haftada toplam 450 dolar kazanıyordu. Her ikimiz de, her şeyin yolunda gitmesi için elimizden geleni yapıyorduk.
Mamá tenía dos trabajos, que le pagaban un total de $ 450 a la semana... y todas nos esforzábamos por salir adelante.
Yüz yirmi beş doları, iki altmış beşe bölecek olursan. Eşittir kırk yedi. Kırk yedi çarpı iki eşittir doksan dört.
$ 125 entre $ 2.65 es 47.47, por dos veces, 94.
Babama iki bin dolar borçlandım beni Fransız kadınları hakkında uyarmıştı.
Le debía a mi papá 2000 dólares y me había advertido sobre las francesas.
İki, belki üçyüz dolar.
Dos o tal vez trescientos dólares.
Diyet ürünleri ve zayıflama programları için yılda 30 milyar dolar harcıyoruz. Fitness için bunun iki buçuk katını harcıyoruz.
De hecho, cada año gastamos más de U $ S 30 billones en productos de dieta y programas para perder peso, dos veces y medio lo que gastamos en el buen estado físico y la salud.
2. filmin bütçesi olarak ilk filmin iki katından fazla olan 25 milyon dolar düşünülmüştü.
El presupuesto original era de 25 millones de dólares... el doble que el de la primera.
Birleşmiş Milletlerin Dünya Beslenme Programı Uluslararası düzeyde çağrı yaptı. Kuzeyde ve Orta tanzanya'da... gıda ihtiyacı olan iki milyon kişiyi... beslemek için 17 milyon dolar isteyen...
El Programa Mundial de Alimentos las Naciones Unidas a hecho una llamada a la comunidad internacional pidiendo 17 millones de dólares para alimentar 2 millones de personas en falta de comida en el centro y al norte de Tanzania.
Yani, bana şu iki tane altılı paket yüzünden hâlâ dört beş dolar borçlu musun? Öyle bir şey miydi?
¿ Aún sigues debiéndome cuatro o cinco dólares por esos dos paquetes de seis?
Tuttuğun iki dâhinin üstünde bulduğumuz 20 bin dolar.
El dinero "comprador", ¿ los 20 mil que encontramos en los genios que contrató?
- O kadar da kötü değil. İki gün önce hesabına 30 bin dolar yatırılmış.
No tan malo. $ 30.000 depositados dos días atrás.
40 dolar dudakları satın alır, bir yüzlük sizi kendinizden geçirir. İki kez dünya turuna çıkarır.
40 compra los labios, y 100 te llevan al sur.
İki çuval. Date Mutual'a ait 3,2 milyon dolar.
Dos bolsas con 3,2 millones del Dade Mutual de Flagler.
O iki bin dolar...
¿ Esos dos mil?
Haftada iki gün daha fazla mesai ve iki yüz dolar fazla maaş.
Oh Creo que estamos. Dos días más y doscientos dólares más en la semana.
On iki adam general. 50.000 dolar.
1 2 hombres, General. $ 50.000.
Ekstradan 100 doların ve iki saat boş zamanımız var?
¿ Tienes 100 billetes extras y nosotros tenemos dos horas libres?
Son iki bin dolarımdı.
Fueron mis últimos $ 2.000.
Toplam beş bin, dokuz altmış sekiz, dolar ve kırk iki sent.
El total sube a $ 5968,42.
- Son iki saate $ 2.5 milyon dolar.
- $ 2,5 millones en las últimas dos horas.
Son 12 saattir iki masada el başına 50.000 Dolar.
$ 50.000 por mano en dos mesas durante las últimas 12 horas.
- Sence oyunu bırakamaz mıyım? 100 bin doları küçük fişler şeklinde alıyorsun... 10 bin dolarlık iki el oynuyorsun, ve oyunu bırakıyorsun.
Compras fichas por $ 100.000 con cambio... juegas dos manos de $ 10.000 y Io cambias por efectivo.
Sizce bir kaç yüz dolar, ve temiz çarşaflarda bir iki gece... bana eski yaşantımı mı hatırlatacak?
¿ Crees que unos cientos de dólares, un par de noches en sábanas limpias... ¿ Se me recuerdan lo que yo solía tener?
İki hafta sonra neredeyse 1 milyon doları paylaşacağız.
En dos semanas, estaremos dividiéndonos casi un millón de dólares.
On iki bin dolar.
$ 12.000.
Reese'e iki kanallı telsizlerden alırsak onun bütçesinden Dewey'nin bütçesine 8.20 dolar aktarabiliriz.
Esta bien, si le damos a Reese los walkie-talkies con sólo dos canales, podemos mover $ 8.20 de su montón al montón de Dewey.
Her iki taraf da milyonlarca dolar kazanılabilir ya da kaybedilebilir.
Los millones de dólares que podrían ganarse o perderse, por uno u otro bando.
Üç hafta önce Saddam Hüseyin'e ait iki milyon doları nakleden bir deniz subayı Irak'ta pusuya düşürüldü.
Hace dos semanas, un oficial de la Marina que llevaba $ 2 millones de Saddam Hussein, fue emboscado en Irak.
Özel operasyonlar fonunda iki milyon dolar.
$ 2 millones de los fondos de Operaciones Especiales.