Ilerliyorum Çeviri İspanyolca
348 parallel translation
Ben yeryüzünde ilerliyorum.
Voy mejorando.
Önümde secde eden alt sınıf insanların üzerine basarak ilerliyorum.
Yo pasaba sobre los cuerpos de mis vasallos postrados ante mí.
Doğuya, kavşağa doğru ilerliyorum, tamam.
Procedo desde el este hacia la unión de caminos. Cambio y fuera.
Batıya, kavşağa doğru ilerliyorum, tamam.
Procedo desde el oeste hacia la unión de caminos. Cambio y fuera.
Kuzeye, kavşağa doğru ilerliyorum, tamam.
Estoy procediendo desde el norte hacia la unión de caminos. Cambio y fuera.
Güneye, kavşağa doğru ilerliyorum, tamam.
Estoy procediendo desde el sur hacia la unión de caminos. Cambio y fuera.
Sözleri sen söylüyorsun, Tanrı'm. Yolumda ilerliyorum.
Tú di la palabra, Señor, estoy en camino.
Şimdilik fena değil, fakat yavaş ilerliyorum.
De momento, pero voy lenta.
Ona doğru ilerliyorum. Ağır bir kayma gibi görünüyor.
Viene enseguida y el desplazamiento temporal en esta parece intenso.
Ona doğru ilerliyorum. Ağır bir kayma gibi görünüyor.
Viene enseguida, y el desplazamiento temporal en ésta parece intenso.
Devam edip ilerliyorum hep erkek.
Así que voy andando... y solo hombres.
Arabayla bir sokaktan ilerliyorum.
En coche, voy calle abajo.
Nereye ilerliyorum, emin değilim
No estoy seguro
Nereye gidiyorum, bilmiyorum, Nereye ilerliyorum, emin değilim
¿ Adónde voy? No lo sé ¿ Adónde me dirijo? No estoy seguro
Nereye gidiyorum, bilmiyorum, Nereye ilerliyorum, emin değilim,
¿ Adónde voy? No lo sé ¿ Adónde me dirijo? No estoy seguro
Nereye ilerliyorum, bilmiyorum
¿ Adónde me dirijo? No estoy seguro
Nereye ilerliyorum, emin değilim,
¿ Adónde me dirijo? No lo sé
- Kalk üzerimden. Tam yol ilerliyorum.
¡ A toda prisa!
Neden Grouchy günde 6 mil, bense 10 mil ilerliyorum?
¿ Por qué Grouchy sólo hace seis millas al día? Yo hago diez.
Gezegene doğru ilerliyorum.
Voy hacia él.
Doolittle, bir şeye doğru ilerliyorum, arka tarafımda, uzakta.
A mí también me está atrayendo algo. Está detrás de mi en la distancia.
M-4, burası 111. Lombard'dan batıya doğru ilerliyorum.
Conduzco hacia el este por Lombard.
Hayır değildim, ama hızla olma yolunda ilerliyorum.
No, pero temo que pronto me convierta en uno.
* Bir süredir ilerliyorum bebeğim uzun, yalnız bir yolda *
# I've been goin'down that long lonesome road, babe
Koridorda ilerliyorum. Ses olmasın diye çok özen gösteriyorum.
Me deslizo por el pasillo con cuidado, para que no cruja el suelo.
- İlerle. - Tamam, ilerliyorum.
- Adelante.
- Ben Kardan Adam ve ilerliyorum.
Hablamos luego. - El Hombre de Nieve descansa,
Sen neredesin? Aynı yerden doğu yönünde ilerliyorum.
Voy hacia el este por la misma ruta.
343'te ilerliyorum.
Estoy en la 343. Necesito un informe de osos.
Hayat yolculuğumun son durağına geldim ve... öteki dünyanın patikasından aşağı ilerliyorum.
Voy sin duda camino de la muerte. Éste es el final de mi vida.
Mesela ben yeryüzüne göre 10 kilometre daha hızlı ilerliyorum. Yeryüzü de hareketsiz değil.
Me muevo a unos 10 km / h con relación al suelo que no está inmóvil.
Senin ayak izlerine basarak geçtiğin yollardan ilerliyorum.
Sigo tus pasos por donde pasaste.
Başka bir polis üzerinden ilerliyorum.
El intermediario es otro policía.
Kıtlığın, yani ızdırabın içinde... bir rüyadaymış gibi ilerliyorum.
Me muevo como en un sueño... a través de la agonía que es la hambruna.
Hayır Cliff. Londra saatine göre ilerliyorum.
No, estoy en hora de Londres.
Gündoğumuna doğru ilerliyorum.
Me dirijo al amanecer.
Beş dakika kadar ilerliyorum ve buraya geliyorum.
Y viajo durante cinco minutos y llego aquí.
Sanırım yanlış yönde ilerliyorum.
Supongo que he seguido la dirección equivocada.
Tekbildiğim yanlış yolda ilerliyorum.
Voy por la dirección equivocada.
- Yapmayı bildiğim tek şeyi, ilerliyorum.
- Hago lo único que sé hacer : Avanzar.
Laboratuara doğru ilerliyorum efendim.
Voy hacia el laboratorio.
Kaptan, karşıtmaddeyi şimdi aldım, ve laboratuarın sonundaki açıklığa doğru ilerliyorum.
Ya tengo la antimateria y me dirijo a la abertura al final del laboratorio.
İlerliyorum, efendim!
A ganar, señor.
İlerliyorum.
Voy a seguir.
İçine doğru ilerliyorum.
Voy directo a ellos.
* İlerliyorum nehirde *
# So I'm goin'down to the river
* İlerliyorum nehirde *
# I'm goin'down to the river
- Yok, yok... - İlerliyorum!
- No me has entendido.
Pekala, ilerliyorum.
Está bien. Me estoy acercando.
İlerliyorum.
Voy a salir.
- İlerliyorum.
- Estoy en eso.
ilerleyin 224
ilerleme 17
ilerliyor 22
ilerle 193
ilerleyelim 21
ilerliyoruz 19
ilerlemeye devam edin 25
ilerleme var mı 16
ilerleme 17
ilerliyor 22
ilerle 193
ilerleyelim 21
ilerliyoruz 19
ilerlemeye devam edin 25
ilerleme var mı 16