Ilyas Çeviri İspanyolca
173 parallel translation
İlyas, işin oldu. Uzun yola çıkıyorsun bugün.
Ilyas, tienes trabajo.
İlyas.
¡ Ilyas!
Bir oğlan doğurmak istiyordum İlyas'ıma.
Quería darle un hijo a mi Ilyas.
- Sağol emmi. - Gözün aydın, İlyas Ağa.
Enhorabuena, Ilyas.
Kadın kısmına düşmez.
Esto no es cosa de mujeres. Ilyas quizá se enfade.
Biliyordum. Benim İlyas'ım.
Él era mi Ilyas.
Şimdi İlyas'ım olsaydı...
Si estuviera aquí mi Ilyas...
İlyas'ım nerede?
¿ Dónde está mi Ilyas? No llores.
İlyas deliye dönmüştür şimdi!
Ilyas se ha vuelto loco.
Her iş dönüşü, yolun başında durup, gelip geçen kamyonları gözlüyordum.
Todos los días, después del trabajo, miraba los camiones, con la esperanza de ver a Ilyas. No podía olvidarle.
Çocukları olmaz inşallah! Bir gün gelecek diyordum.
Me dije a mí misma que Ilyas volvería.
Kamyonu yürütebilecek miyiz?
Tío Ilyas.
Deneyeceğiz.
Tío Ilyas.
Samet'e armağan getireceğim demiştim, onu getirdim.
Quiero ver al tío Ilyas, mamá.
Ne olur! Ne olur, gitme!
Tú también estás triste, tío Ilyas.
Annem bırakmıyor. Ben çok ağladım.
Soy camionero, tío Ilyas.
İlyas'ın Tanrısı, sonsuz ve aynısı.
El Dios de Elias, eterno e imperecedero.
Kutsal Haftanın hala bir yolu kapalı, ama bildiğiniz gibi... Tanrının elçileri ve İsa'nın kendisinin.. geleneğe göre, yaklaşan Aziz İlyas kutlamalarının bir parçası olmalıdır.
La Semana Santa todavía está lejos, pero como sabéis... los apóstoles y el mismo Jesús... según la tradición, participan en la próxima fiesta de San Elías.
Bugün Aziz İlyas töreni için kimse evinde olmayacak!
La procesión de San Elías ha vaciado las casas.
Tüm köy Aziz İlyas kutlamalarında olacak.
Todo el pueblo está en la fiesta de San Elías.
Aziz İlyas kutlamaları üzücü bir şey değildir!
La fiesta de San Elías no es algo triste, ¡ maldición!
Çileli Tutku oyunları Aziz İlyas kutlamalarıyla başlayacak.
- Es cierto... Los papeles de la Pasión empiezan en la fiesta de San Elías.
Gelmesi beklenen İlyas odur.
¡ El qué tenga oídos que entienda!
Kimi İlyas.
Otros dicen que es Elías.
Bu adam İlyas'ı çağırıyor.
¡ Este de aquí está llamando a Elías!
Bırak, İlyas gelip onu kurtarsın.
¡ Deja! ¡ Veamos si viene Elías a salvarlo!
Benim adım İlyas...
Me llamo Ilyas.
İlyas...
Ilyas...
İlyas...
¡ Ilyas!
Bu İlyas vallahi deli!
Qué loco está Ilyas.
İlyas sevinecek.
Ilyas se alegrará.
Gözün aydın, İlyas.
Gracias.
İlyas kızmasın? Hepinizin iyiliği için bacım.
Es por tu propio bien, chica.
İlyas!
¡ Ilyas!
Karın geldi.
Ilyas.
İlyas gitti, Asya.
Ilyas se ha ido, Asya.
İlyas'a rastlarım diye.
Seguía queriéndole, y seguía esperando.
Beni seveceği günü bekliyordum.
¿ Dónde estaba Ilyas?
İlyas neredeydi?
¿ Habrán tenido hijos?
Asya!
¿ Dónde está el tío Ilyas, mamá?
İlyas amca nerede anne?
¿ No eres mi chica del pañuelo rojo?
İlyas amcamı göreceğim anne.
Si quieres puedes montar en mi camión.
O, İlyas gibi biri değil.
El no es como Elías.
İlyas tam burada cennete yükseldi.
Justo aquí Elías ascendió al cielo.
Musa, İlyas, Yeşaya... ağzıma dokunun. Dudaklarıma dokunun.
Moisés, Elías, Isaías toquen mi boca toquen mis labios.
İlyas'ı ateşten bir arabayla cennetine aldın. Ama benim çarmıha gerilmemi istiyorsun.
Tú llevaste Elías al cielo en un carro ardiente y ahora me estás pidiendo que sea crucificado.
Yoksa İlyas mı?
Otros dicen que Elias.
İlyas Peygamber Pesah'ta ziyarete geliyor herhalde.
El profeta Elijah viene para la Pascua Judía este año.
O İlyas için. Senin bardağın nerede?
Eso es para Elías. ¿ Dónde está tu copa?
Sen İlyas mısın?
¿ Tú eres Elías?
Eğer sen İlyas'san... ee, pardesün ve uzun sakalın nerede?
Si tú eres Elías, ¿ dónde están las túnicas y la barba larga?