Industrial Çeviri İspanyolca
1,561 parallel translation
Karen'a fotokopi makinasını söyleme sakın.
¡ Jim, no le digas a Karen sobre la copiadora industrial!
Çoğunlukla rüşvet dağıtır,... yalan ihaleler, teknoloji hırsızlığı.
Generalmente reparte sobornos, arregla apuestas, espionaje industrial.
Endüstriyel tutkal.
Pegamento industrial.
Endüstriyel kenevirle ilgili komik olan şeyse, onun kafanızı güzel yapmamasıydı.
Pero lo gracioso del cáñamo industrial es que no te droga.
Dwight Eisenhower bir keresinde askeri-endüstriyel kompleksle ilgili bir konuşma yapmıştı.
Dwight Eisenhower hablo una vez de un complejo militar-industrial.
Endüstriyel kenevirin, dünyanın hemen her yerinde yetiştirebileceğiniz çok fazla, yüzlerce cinsi vardır. Dünyadaki her yerde değil, ama neredeyse her yerde.
Hay cientos de especies de cáñamo industrial que puedes cultivarlo casi en todo el mundo.
Endüstriyel kenevirden kafanız güzel olmaz, ama esrardan olur.
No puedes drogarte con cáñamo industrial, pero si con marihuana.
Burası, dünyada endüstriyel kenevir yetiştirmeyen tek endüstrileşmiş ülke.
Este es el único país industrializado del mundo que no cultiva cañamo industrial.
Bahar çiçekleri ile, endüstriyel atık karışımı bir koku...
Flores primaverales conoce desinfectante industrial.
Başbakanım, tamamen farkındasınız ki Poseidon dünyanın en büyük endüstriyel şirketlerine sahip.
Primera ministra, usted bien sabe que Poseidon es el mayor conglomerado industrial del mundo.
Ve sırtındaki yaralar büyük bir yengeç kapanı tarafından yapılmış.
Y las heridas en la espalda fueron provocadas por una gran trampa de cangrejos industrial.
Ve kazı aletleri, ağır işler için.
Y su equipo para excavar es del tipo industrial.
Pegs. ülkemizin endüstriyel erkek kız kompleksinin bir parçası mısın?
Entonces, Peggs, ¿ partes del complejo novia-novia militar-industrial de nuestras naciones?
Ayrıca çelik kasa içine gizlenmiş başka bir nakit 100,000 dolar.
camuflados como venta de billetes, metidos al fondo de una caja fuerte industrial.
Endüstriyel. Ağır makinelerde kullanılır ama korktukları için artık tercih edilmiyor.
De grado industrial, comúnmente utilizados en maquinaria pesada, aunque desfavorecido por el "Factor Miedo".
Boğulmuş, belki de.. endüstriyel bir kazada?
¿ Sofocado quizá en un accidente industrial?
Morris ve Abby, fabrika kazası mağduruyla ilgileniyor.
Morris y Abby están con una víctima de un accidente industrial en la Uno.
Etkileyici, komik, ülkesinin sanayi bölgeleri hakkında fazla bilgili.
Fascinante, divertido, muy informados sobre Ciudad industrial del Norte...
Endüstriyel bir sızıntı var.
Fuga industrial.
" Büyük endüstriyel ulusumuz, kendi mali sistemi tarafından kontrol edilir.
" ( Nuestra ) gran nación industrial es controlada por el sistema de crédito...
Muazzam makinelere, trenlere, gemilere, endüstriyel devrimin fabrikalarına güç veriyordu.
Suministraba energía a los poderosos motores, los trenes, los barcos, y las fábricas de la Revolución Industrial.
Dikiş nakış okuluna gidecek.
Que va a ir a la escuela industrial a estudiar corte y confección.
Burada istediğin bölümde okuyamaz mısın?
¿ Acá en la escuela industrial no hay eso que vos querés estudiar?
Büyük kırılma 1800'lerde meydana geldi, 19. yüzyıl içerisinde buharlı motor, fosil yakıt çağı, ve endüstriyel devrim.
La gran ruptura se dio en el 1800, en el siglo XIX con la maquina de vapor, la era del combustible fosil, la revolución industrial.
Endüstri devriminden sonra, doğa bir kaynağa dönüştü ve o kaynaklar aslında sonsuz bereketli olarak göründü.
después de la revolución industrial, la naturaleza fue convertida en un recurso y ese recurso fue visto esencialmente como eternamente abundante.
Bunu şimdiden görebiliyoruz, endüstri devriminden 200 yıl sonra.
Estamos viendo que justo ahora, después de 200 años de revolución industrial.
Endüstriyel medeniyetler onarılamaz hasara neden oldu ve bizim etkimiz sadece hızlandırmakta.
La civilización industrial ha causado un daño irreparable y nuestro impacto esta solo acelerando.
Bence endüstriyel sistem yeniden kurulmalı.
Yo pienso que el sistema industrial debe ser reinventado.
Bugün, endüstriyel sistemde madenciliğin çıkardığı iş her bir kamyon yükü için 32 kamyon yükü çöpün üretilmesi ve biten ürünün yerini arazi dolgusu ve çöp yığınlarına bırakması anlamına geliyor.
Hoy, el rendimiento del sistema industrial desde el cabezal de mineria hasta el producto terminado que termina en un relleno o en un incinerador por cada camión de carga de producto de valor final 32 camiones de desperdicios fueron producidos.
Artık batılı endüstriyel topluluğun içinde değiliz... Yiyeceklerimizi kendimiz büyütmüyoruz ya da kendi gıdalarımızla ilgilenmiyoruz veya direk olarak kendi tecrübelerimizle öğrenmiyoruz ya da tercihlerimizin merkezini ailelerimiz oluşturuyor.
no mas, para la mayor parte de la sociedad industrial occidental... ya no mas cultivamos nuestra comida o nos encargamos de nuestro propio sustento o aprendemos directamente de nuestra propia experiencia o tenemos en nuestra familia la raiz de nuestras elecciones.
Endüstriyel aşamada üretim şekillerimiz doğanın yaptığından 180 derece farklı.
Como hacemos las cosas dentro, de nuestro proceso industrial es diferente en 180 grados de la forma como la naturaleza hace las cosas.
Bu endüstriyel sistem için er geç geliştirilmesi gereken sistem.
Ese es el modelo para el sistema industrial al que debemos evolucionar.
Atıksız bir endüstriyel sistem.
Un sistema industrial libre de basura.
Ve endüstriyel devrim öncesindeki eski bir terimi yeniden tanıtmalıyız, tutumluluk.
y aquí yo pienso que tenemos que reintroducir un termino un viejo termino anterior a la revolución industrial, Frugalidad! .
Daha önce de söylediğim gibi, endüstriyel devrimin anlamı doğa sınırsız çoklukta bir kaynak anlayışına dönüştü.
como dije al comienzo, el significado de la revolución industrial fue que la naturaleza se convirtio en un recurso que fue considerado abundante e interminable.
İnsanlık tarihinin bu kritik dönemi boyunca endüstriyel medeniyetin hasarını onarmak bizim neslimizin görevi.
Durante este periodo critico de la historia humana sanar los daños de la civilización industrial es la tarea de nuestra generación.
- Endüstri tasarımcılığı.
- Soy diseñador industrial.
Kanım akacak. Ve benimle birlikte birçok insan ölecek. Abdel Hussein Kodmani.
El puerto industrial está al otro lado, con las terminales de Zeeland, y sus barcos.
Norrlon, karaborsa düzenleyerek endüstriyel bir suça alet oldu.
Norrion está implicado en crimen industrial, algún esquema de mercado negro.
Evde oynarken olduğunu söyledi.
Usted había dicho que estaba jugando en un lugar industrial
Memur 125614. Sanayi parkının oraya destek istiyorum...
Oficial 125614, pidiendo refuerzos en el parque industrial...
- O zengin bir yüksek teknolojiye sahip... Eğer bu üssün dışında kendi evreninize dönmenize yardım edecek biri varsa eminin o kişi o olurdu.
Es un acomodado industrial de alta tecnología y estoy seguro que si alguien fuera de esta base tiene los recursos necesarios para ayudarte a volver a tu universo, sería él.
- Broşürler, eleştiriler ideoloji yazılar, sanayileşmeden ve her şeyin mekanik olmasını eleştiren yazılar.
- ¿ Tratados, composiciones, discursos ideológicos, mantras anti-tecnológicos abominaciones contra la mecanización y las maquinas en la Sociedad Industrial?
Forensics olay yerinde endüstriyel temizlik maddeleri buldu.
Los forenses encontraron un producto de limpieza industrial en la escena.
Oxford'un hemen güneyinde Pine'da bir sanayi bölgesindeyim.
Un parque industrial en Pine, al sur de Oxford.
Eğer uçağı doğuya götürebilirsen Bay boyunca bir endüstriyel park var.
Si puedes llevar el avión más al este hay un parque industrial a lo largo de la bahía.
Uçağın kontrolünü ele geçirip şehrin kenarındaki bir endüstriyel parka zorunlu iniş yapabildik.
Pudimos tomar control del avión haciendo un aterrizaje forzoso en un parque industrial limitando la ciudad.
O yüzden şu andan itibaren bu kimlik kartını daima üzerinizde taşımalısınız.
... hacerse público tiene su lado bueno, por supuesto, pero las malas noticias es que Sistemas Senfel ahora se une con otras compañías del Silicon Valley que son un blanco predilecto del espionage industrial. Es por eso que desde ahora debe llevar esta placa todo el tiempo.
Endüstriyel kenevir uyuşturucu değildir.
El cáñamo industrial no es una droga, aunque sea de la misma especie que la marihuana.
Böylece, biz, istenmeyen etkilere karşı korunuyoruz.
debemos cuidarnos de adquirir influencias indebidas... ya sea voluntariamente o involuntariamente... por parte del complejo industrial militar.
Tamam.
Por lo visto, es algún tipo de residuo industrial.