Ismael Çeviri İspanyolca
207 parallel translation
Bizler ilk doğan İsmail'in çocuklarıyız.
Somos hijos de Ismael, su primer hijo.
Sadece İsrail ve İsmail'in Tanrı'sı değil, tüm insanlarınki olurdu.
Él no es el único Dios de Israel o de Ismael solamente, sino de todos los hombres.
İsmail bile Tanrı'nın onu bir ulusun babası olsun diye çöle sürüklediğini bilmiyordu.
Ni siquiera Ismael sabía que Dios le había conducido hasta el desierto para ser padre de una nación.
Tanrı İsmail ve annesi Hagar'ı iyi bir ülkeye getirdi.
No. Dios llevó a Ismael y a su madre, Hagar, a una tierra buena.
Bu beşik- - sedefler, yakutlar, ve kusursuz som altın. Bu da Şah İsmail'in meşhur tahtı.
Esta cuna de perlas, rubíes y oro puro es el famoso trono del Shah Ismael.
Dinleyin. Oğlunuz İsmail yedi yaşında.
Tu hijo Ismael ha cumplido 7 años.
Ama sana İsmail'le benim aramdaki durumu söyledim.
Ya te he dicho lo que ha de ser Ismael para mí.
Bu yüzden İsmail'i kutsayın.
Bendice, por tanto, a Ismael.
Ve İsmail'e gelince Tanrı dedi ki :
Y en cuanto a Ismael,... ... Dios dijo : " Yo le he...
Hey, İsmail!
¡ Ismael!
İsmail! Kardeşine yardım et.
Ismael, ayuda a tu hermano!
Atla arkama! Atla!
¡ Monta detras de mi Ismael!
İsmail!
¡ Ismael!
At iki kişiyi taşıyamaz. İsmail bunu bilir!
¡ Los caballos no pueden con dos Ismael lo sabe!
İsmail'i görünce bu çantayı ona göster. O vermişti bana.
Cuando veas a Ismael eseñale la bolsa, me la regalo el
İsmail'in akşam yemeğini verdikten sonra dükkânın ışıklarını söndür ve kapıyı kilitle.
Cuando le hayas dado a Ismael su cena... apaga las luces del negocio y mira hacia arriba.
Bu kapının arkasında yeğenim İsmail yaşar.
Atrás de esta puerta, vive mi sobrino Ismael.
Gidip, İsmael'e bir bakayım.
Iré a ver a Ismael.
İsmail benim kardeşim.
Ismael es mi hermano.
Kardeşim İsmail uyanmış.
Mi hermano Ismael está despierto.
Zavallı İsmail.
Pobre Ismael.
İsmail'in kahvaltısını verelim mi?
¿ Le llevamos el desayuno a Ismael?
İsmail, kahvaltını getirdim.
Ismael, te he traído tu desayuno.
Adım İsmail, ama zaten bunu biliyorsundur.
Mi nombre es Ismael, pero eso ya lo sabías.
"İsmail Retzinsky." diye yazıyor.
Dice "Ismael Retzinsky."
Vem räddade Ismael på slutet? Va?
¿ quién salvo a Ismael?
"Bana Ishmael de."
"Llamame Ismael".
İs... İsmail. İsmail.
¡ Ismael, Ismael!
Bana Ishmael de.
Llamadme Ismael.
Bana Ishmael deyin...
"Llámame Ismael..."
"Benim adım Ishmael."
" Llámenme Ismael.
Pekâlâ Döller, bakalım makarnadan ne resimler yapmışsınız.
Bueno, veamos qué cuadros han hecho con los macarrones. - ¿ Ismael?
— Zigmo nerede? — Yoğk.
- ¿ Dónde está Ismael?
Bir İsmail Ahabın mı?
¿ Un Ismael para Ahab?
Bunu söylemek için buraya kadar Gelmek zorunda değildin, Ismael.
No tenías que venir acá a decírmelo, Ismael.
"Bana Ishmael de, aptal."
"Llámame Ismael, ignorante".
Bir, iki, üç, dört, beş.
- Ismael. 1, 2, 3, 4, 5.
İsmall de onun oğlu idi.
- Ismael también era su hijo.
İbrahim'in bir köle olan Hacer'den İsmail diye bir oğlu vardır.
De la época de Abrahán que tuvo un hijo de la esclava Agar, Ismael.
Sara, kendi oğlu olmayan İsmail'i kovsun diye İbrahim'i ikna eder.
Sara convenció a Abrahán de que expulsara a Ismael porque no era hijo de ella.
İsmail ve annesi çöle doğru giderler. Araplar ya da İsmaililer İsmail'in soyundan geliyor. - Ya biz?
Así que Ismael y su madre se fueron al desierto, y de Ismael desciende el pueblo árabe o ismaelita.
Bir yıl önce, ikinci kocam Ismael'den boşandım.
Hace un año me divorcié de mi segundo marido, Ismaël.
Bu yüzden, Ismael'in beni sevmediğini hissettim.
Sentía que Ismaël no me quería.
Merhaba doktor, ben Ismael Vuillard.
Doctora, soy Ismaël Vuillard.
Ismael Vuillard.
Ismaël Vuillard.
Ismael, ciddileşiyorlar.
Ismaël, se están volviendo desagradables.
Bokunu çıkarma Ismael!
¡ No jodas!
Ismael'in numarasını buldun mu?
¿ Encontraste el número de Ismaël?
Bana İsmail deyin.
Llamadme Ismael.
Günaydın, İsmail.
Buenos días, Ismael.
- Ismael?
- ¿ Ismaël?