English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ I ] / Iso

Iso Çeviri İspanyolca

102 parallel translation
"Shionoyama Sashide no Iso"
Shionoyama... Sashide...
Sashide no Iso, ise köyüm Yahata'da kıyısı olan Fuefuki Nehri anlamına gelir.
"Sashide" se refiere a las riveras del Fuefuki. Está entre Yahata y Kusakabe.
Gösterimlerde de 1.85 oran limitinin aşılmaması ISO tarafından tüm dünyaya ilan edilmiştir.
De ningún modo deben pasarse las medidas establecidas según las recomendaciones estipuladas por la organización mundial de esta materia.
ONS-5 oldukça küçük ve çok yavaş ve tabii yüksüz, boş bir konvoydu.
La norma ISO-5 fue un convoy naval muy pequeño y muy lento más allá de lo que ya había sido descargada.
Çüşşş kızım, sakin! İşte geldik.
iso, Rucio, que ya llegamos!
— Bende senden nefret ediyorum, fahişe!
, que me tienes harta. Y tú a mí, iso pendón!
Sİ LAH RU HSATI
PERM ISO DE ARMAS
, 36 poz, 1600'lük film.
¿ 36 exposiciones? ¿ 1.600 ISO?
Emin değilim. Iso frenkası önleme kapsama alanınız ne?
¿ Cuál es la isofrecuencia de su campo de contención?
Acaba yeni bir iso-konvektif bir fırın ilginizi çekermi ya da modası geçmiş bir çeviri cihazı, tam yerine geldiniz.
Quizás le interese un horno isoconvectivo nuevo. O una matriz de traducción muy buena. Vinieron al lugar preciso.
Hiçbir şey yapmadı!
No iso nada!
Iso yüzünden.
- Por la SDC.
Iso'mu?
¿ La SDC?
Onu Iso'ya götür.
Llévalo a la SDC.
Iso'mu?
¿ La SDC? ¡ No!
Wheeler'da iso denilen bir şey var.
Wheeler tiene esta cosa que llaman la SDC.
Tecritin kısaltması oluyor. * Iso ( lation ) *
Es la abreviación para Sala De Confinamiento.
Ona sabah iso da ver.
Llévalo también a la SDC en la mañana. - ¡ Oye!
Bu da, iso da yalnız olmayacağım.
Como se ven las cosas, no voy a ir solo a la SDC.
Bana iso veriyordun.
¡ Por favor! - Me iba a enviar a la SDC.
Ooo, İsoyla Veysi, ne yapıyorsunuz?
Qué tal, Iso, Veysi? Buenas noches
Genç olmak... kötü bir şey, Isobel Mutemelen iki yıl, daha fazla değil
Siendo joven Iso... tan mal es, Isobel... dos años probablemente, no más.
Siz... siz, BABY'nin müdürü ve stilisti Iso-Isobe...
Tú, tú eres, el presiente de BABY, Y diseñador Iso, Isobe..
Sana şunu iletmemi istedi : Sağdan güçlü ISO oyununu oynamalıymışsınız.
Oh, y quería que te dijese que fueses right strong ISO cuando estés en formación nickel.
Pi-sıfır mezondan elde edilen tekil iso-spin nedir?
¿ Cuál es el compañero de isospín simple del mesón pi-zero?
Sonuçlarımız bu raporda yayınlandı ama sonuçta, UNR'nin ISO 14001 için gerekli tüm uluslararası çevre yönetim sistem gereklerini yerine getirdiğini bulduk.
Nuestros resultados están publicados en este reporte pero, a modo de resumen, puedo decirle que UNR cumple con lo dictado en el Sistema de Control Ambiental Internacional ISO 14001.
O zaman, belki bir kısmı hatalıydı ve İSO onları aldı.
Puede ser que el lote de la ISO estuviera contaminado.
Öyleyse İSO dan çıkan basın konferansı bir yalan.
La historia de la ISO. Es mentira.
Fakat İSO dan iş birliği yapacak birini bulman lazım.
Pero necesitas a alguien dentro de la ISO ayudando.
Lee, görev kayıt arşivine girebilir miyiz?
Lee, ¿ Tenemos acceso a los archivos de ISO?
Eğitimi bırakmasaydın hayatının nasıl olabileceğini hiç düşündün mü?
¿ Has imaginado como sería tu vida si no hubieses dejado la ISO?
Birisi de güzel olduğunu söylemişti ISO'da çalışan herkesin aksine.
Y alguien dijo... que fuiste en sentido opuesto a todos los de la ISO.
bu zamana kadar, hepiniz ISO daki görevimden yanlış bilgilendirildiniz.
No tengo ni idea.
sadece bu cisimden dolayı buradayım 18'ime geldiğimde US Crisis Şirketine katıldım.
Hasta este punto, a todos ustedes se les ha mentido sobre mi papel en la ISO. Estoy aquí únicamente debido al objeto ( Beta ).
Eve, ISO ya seneler sonra katıldı.
Donner, esto no cuenta. Burtran no tenia nada que hacer con la última misión.
ISO'lar. Eş yapılı algoritmalar.
Los ISO, algoritmos isomórficos.
Ama ISO'lar hepsini paramparça etmişlerdi.
Los ISO lo destrozaron.
ISO'lar dünyaya hediyem olacaktı.
Los ISO iban a ser mi regalo al mundo.
Mucize olarak gördüğüm ISO'ları CLU kusur olarak gördü.
¿ Y mi milagro? Clu consideraba a los ISO una imperfección así que los destruyó.
Tanıdığım biri vardı. Zamanında ISO'ların safında savaşan Zuse adında bir program.
Conozco a alguien, un programa, Zuse, que peleó al lado de los ISO.
O bir ISO.
Ella es un ISO.
Adet günümdeyim...
Tengo la regla, os lo av iso.
Iso, sabah ilk yapılacak iş.
- A la SDC. A primera hora de la mañana.
Iso'mu?
- ¿ A la SDC?
İso, Veysi, orospu çocukları!
lso, Veysi, cabrones.
Ne duydun? İso, yavaş atın oğlum.
despacito, por favor
Peki, İso'yla Veysi'yi çarptığında mı yalandır? Yahu, o elektrik şeysiydi ben kendi elime şey etmiştim onu.
También soplaste a Veysi eso fue una patada eléctrica!
Bizi ISO-GENE laboratuarına götürmen gerek.
Necesito que nos hagas entrar en los laboratorios de Iso-Gene.
Aramızda kalsın, bu İSO ve uzay programı... içinde var olan gereksiz aptal bir egzersiz.
Entre nosotros dos... Esto es un ejercicio estupido. Ese programa espacial esta basado en ejercicios redundantes.
Ve bu İSO ya ufak bir servete maloldu o yüzden bunu gerçekten takdir ediyoruz eğer bunu kendine saklarsan.
Esto va a costar una fortuna... asi que te agradeceria que no lo contases.
söylemek zorundadeğillerdi.
Eve no se unió a ISO hasta años después. ¿ Cómo sabemos eso?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]