Italyan Çeviri İspanyolca
5,210 parallel translation
Italyan sınırı, burdan İsviçre'ye kadar tüm yol boyunca.
Frontera italiana. Desde aquí todo el camino hasta Suiza.
Juliet'in İtalyan restoranında buluştuğu adam.
La cita de Juliet en el restaurante italiano.
Görünüşü İtalyan parasına benziyor.
Italiana, por el aspecto.
Lira. İtalyan.
Es una lira.
Roma haccım için İtalyan paraları topluyorum.
Junto las monedas italianas para mi peregrinación a Roma.
- Paula İtalyan'dı.
Paula era italiana. Eso era positivo.
Ronnie ve ben de İtalyanız, o yüzden onunla harika anlaşıyorduk ve..
Ronnie y yo éramos italianos.
İtalyan Interpol'ünden Dedektif Barbiero.
Soy el inspector Barbiero de la Interpol italiana.
İtalyan tasarımlarını çalıp ucuz iş gücü sağlayan fabrikalara satıyorum.
Copio diseños italianos y se los vendo a talleres clandestinos.
Bir İrlandalı, bir İtalyan ve bir Yahudi bir bara girmişler. Bunu daha önce dinlemiştik.
Un irlandés, un italiano y un judío van a un bar.
İtalyan edebiyatının baş eseriydi o!
Ha marcado la historia de la literatura italiana y ¿ la llamas novelita?
Ben de İtalyan Vogue'un kapak kızı olmak istiyorum... ama ikimizin dileği de gerçek olmayacak.
Y yo salir en la portada de Vogue, pero no lo conseguiremos.
Tüm İtalyan erkekler ona :
Todos los italianos la llamaban
Adamın biri onu bulup birkaç bahtsız İtalyan Amerikan klişesini arda arda yapmadan Meksika'ya gitmeli.
y no voy a señalarle con el dedo porque podría ser cualquiera de nosotros... necesita irse a Méjico antes de que unos tíos le encuentren y perpetúen algunos muy desafortunados estereotipos ítalo-americanos.
Biri İtalyan yapımı spor arabasını satıp bağış yaptı.
No lo hice. Alguien vendió un coche italiano muy caro para donar el dinero necesario.
Bana anlatmak istediğin, bu İtalyan serseri kalbinde rakibim mi?
Ah, te refieres a que ese bribón italiano, ¿ es mi rival para el corazón?
Basın adeta İtalyan Maestro'ya takıntılı hale geldi.
La prensa está obsesionada por el maestro italiano.
İtalyan bir aşçının servisine ihtiyacım var.
Necesito los servicios de un chef italiano.
Bir İtalyan şarkısı.
- Una canción italiana.
İtalyan pislik!
¡ Escoria italiana!
Evet, karıma İtalyan malı satan adamdı.
Le vendía cosas italianas a mi esposa.
İtalyan Aygırı rolü kesmeyi bırakır mısın?
Deja de fingir que eres Rocky, ¿ si?
İtalyan olduğunuzu herkes fark edecek.
Todos van a saber que son italianos.
Hala İtalyan mantısını seviyor musun?
¿ Aún te gustan los raviolis?
Yani sen şimdi, bir İtalyan lokantasına gittiğini, masana 300 poundluk bir hayvan koyduklarını farketmediğini bu köpekle aynı tanenin iki ucunu aldığınızı, bu köpekle aynı tanenin iki ucunu aldığınızı, ve dudaklarınız birleşinceye kadar taneyi çekmeye devam ettiğinizi mi iddia ediyorsun?
¿ Así que estás diciendo que fuiste a un restaurante italiano, no te diste cuenta que también sentaron a un animal de 300 libras en tu mesa, y que entonces tu y este perro cogieron los finales opuestos del mismo spaguetti, y continuaron comiéndolo hasta que sus labios se encontraron?
İtalyan polisinin raporlarını inceledim.
He mirado en los archivos de la policía italiana.
İtalyan polisinin raporlarına nasıl ulaştın?
¿ Cómo conseguiste los informes de la policía italiana?
Saldırıdan İtalya'dan geliyor... İtalyan Polisi'nden.
El ataque vino de Italia... de la policía Italiana.
İtalyan Polisi'nden.
De la policía italiana.
Evet ama New York'ta hiç İtalyan yok anne. Hadi ama.
Vamos. ¿ No podemos quedarnos un poco más?
İtalyan yemeği olmasın da, bugün yeterince dinledim.
No digas italiano, porque hoy he tenido suficiente de eso. No.
Uzun sıska adam, bikinili kız, İtalyan spiker Ryan Gosling mi?
Alto, esquiador, chica en bikini, locutor Italiano de telediaro... Ryan Gosling?
Özel ipekten üretimdir.. İtalyan.
- Es una seda muy fina, es italiana.
Tony bir şeydi... İtalyan gibi bir şey.
Tony... algo italiano.
Köfte var, muhtemelen soğumuştur. Bir de İtalyan yemeği var, ama o daha da soğuk.
Es una albóndiga, que ya debe estar fría y un italiano que seguramente estará más frío.
Üçüncü caddedeki İtalyan lokantasını denedin mi hiç?
¿ Has probado alguna vez cenar en ese sitio italiano en la tercera?
Şu İtalyan lokantasına gittim geçenlerde.
Así que probé ese sitio italiano.
Bir beyefendiden tipik İtalyan dokunuşu.
Condimento del caballero y un típico toque italiano.
Şu İtalyan piçlere günlerini gösterelim!
¡ Fuera de aquí, espaguetis hijos de puta!
Tanrı bir İtalyan istiyor.
Dios quiere a un italiano.
Elleri kirlenmemiş bir İtalyan bulmalı ve bunun yaşanmasını sağlayan şehidi kutsamalıyız.
Encontrar el par más seguro de manos italianas y bendecir al mártir que produjo este acontecimiento.
En büyük İtalyan ailelerinden biri...
Uno de las grandes familias italianas.
Bir İtalyan o zaman?
Entonces, ¿ un italiano?
Kendinizi bir İtalyan restoranında hayal edin.
Imagínense en un restaurante italiano.
Motoru İtalyan.
Tiene un motor italiano.
Gıcır gıcır İtalyan derisi.
Cuero italiano completamente nuevo.
- Güzel küçük İtalyan parçası. - Evet o. Harika.
Pequeña preciosa pieza italiana.
Vaktin olduğunda seni çok sevdiğim İtalyan restoranına götürmek isterim.
Bueno, cuando tengas tiempo... me gustaría llevarte a mi restaurante italiano favorito. Sí.
Giovanni Ernani, İtalyan filozoflarının en ünlü isimlerinden biri ve takma adı... ile tanınıyor..
Giovanni Ernani es el pseudonimo tras el cual se esconde uno de los mas grandes..
Çok önemli bir İtalyan politikacı.
Es un hombre politico italiano muy importante.
İtalyan politikacılar arasından bir hayranımın olması aklımın ucundan bile geçmezdi.
Nunca habría creido de tener un fan entre los politicos italianos.