Izledim Çeviri İspanyolca
4,963 parallel translation
Saatlerce kızın üzerinde çalışmasını izledim.
Le vi trabajar durante horas en esa chica.
Arabanın uzaklaşmasını izledim. Küçüldükçe küçüldüğünü gördüm. Uzaklaşana kadar sürdü ve...
Veía su coche alejarse, le veía a él hacerse cada vez más pequeño conforme conducía a lo lejos hasta que...
Prosedürü izledim.
Seguí el protocolo
Onu bu sabah 28 dakika boyunca... kahve yaparken izledim.
No puedo hacerle daño. Le he visto hacer café durante 28 minutos esta mañana.
Evet, izledim.
Sí.
- Bütün operasyon prosedürlerini izledim.
- He seguido todos los procedimientos operacionales.
- Üzgünüm, uçakta izledim.
- Disculpa, la vi en un avión.
Fakat az önce muhasebe bölümündekilerle tekrar izledim.
Pero yo acabo de verlo de nuevo con los chicos de cuentas.
- Oyununu izledim.
Vi tu juego.
Televizyonda bir uçak hakkında bir haber izledim sanırım pek emin değilim, sayın hakim.
Yo vi una historia en la televisión sobre un avión que aterrizó supongo que no estoy muy seguro, Su Señoría.
Assange'ın beyanatını okumanı izledim, okuduklarını, anlabiliyor muydun, bari?
Hoy vi tu discuso en TV. Entendiste lo que leiste?
Voleybol maçını izledim Frankie.
La vi jugar volibol, Frankie.
Kusura bakmayın ama ben Iron Man 2'yi izledim.
Sabe, discúlpeme, pero yo soporté Iron Man 2.
Aman Tanrım The Notebook'u izledim.
¡ Dios mío, sí vi "The Notebook"!
Yıllarca onu sadece izledim.
Solo... durante años... lo observé.
Gece boyunca bir herifin çamaşırlarını yıkamasını izledim.
He observado a un tipo hacer la colada toda la noche.
Tören sırasınca seni izledim.
Te estaba observando durante el servicio.
- rahibeleri izledim bir sürü bebek dünyaya getirdiler o zaman onu hemen bi ebeye götüreyim..
- Observé a las monjas traer a muchos bebés al mundo. Entonces la llevaré directa a una matrona.
- Evet, izledim.
Sí, vi la película.
Son iki yıl boyunca Chen'i sürekli takip ediyordum, çeşitli Asya ülkelerinde ve Hong Kong'da devamlı onu izledim. Bir çok adamını öldürdüm, sürekli, onu tüketmeye çalıştım.
He estado buscándolo durante dos años por Asia, fui a Hong Kong y... asesiné a todos sus hombres, al estilo de la tríada, para que Chen apareciera.
- Evet, haberlerde izledim.
Sí, lo he estado siguiendo por televisión.
O sözler dudaklarından dökülürken seni izledim ve bunu unutamam.
Vi la palabra salir de tu boca y no puedo hacer que se vaya.
Matrix filmini 37 kez izledim.
He visto Matrix 37 veces.
Ben sonsuza kadar televizyon izledim değil.
Hace mucho que no veo la tele.
Daha bu sabah bacağından kemiğinin fırlamasını izledim.
He visto cómo tu espinilla se te salía de la pierna esta mañana.
Burada yaptığınız şey bir'Bates Motel'durumu ve ben'Psycho'yu izledim.
Lo que tenéis montado en esta casa es propio de "Bates Motel". Y he visto Psicosis.
Ben de eve gittim ve ne olduğunu öğrenmek için haberleri izledim.
Fui a casa y busqué en el periódico para ver qué había pasado.
John Bowden'le yaptığınız görüşmeyi izledim. İddilarını dinledim. Yanlışlıkla bilgileri Aurelius'e vermesi oldukça ilginçti.
Sus declaraciones acerca de haber pasado accidentalmente la información a Aurelius me resultaron interesantes.
Onun ölüşünü izledim.
Le vi morir.
10 yıldır Ernie veya Bert'i izledim.
Me he parecido a Enrique y / o Beto por los últimos diez años.
Senin düzenlediğin pek çok dansın videosunu izledim ve o "tek fikir" üzerine bir şeyler inşa ettim.
Oh, bueno, ya sabes, acabo de ver los vídeos de todos los tantos, y tantos bailes que planeaste Y de ahí saqué una idea.
Gösterinin çoğunu izledim.
Vi la mayor parte de la actuación.
Filmini milyonlarca kez izledim.
He visto esa peli un millón de veces.
Herkes yanımdan koşuyordu, ben de onları izledim..
Todos pasaban corriendo a mi lado, y yo les seguí.
Ölmesini izledim.
Lo vi morir.
Tüm ayrıntılarıyla üç kez izledim.
Vi Encantada tres veces para afinar detalles.
Bu videoyu ilk olarak internete düştüğünde izledim.
La primera vez que vi este vídeo fue cuando apareció en Internet.
Dün akşam West Side Story izledim de, şu an sokak çetelerinden çok korkuyorum.
Anoche miré West Side Story y estoy un poco paranoico con las bandas callejeras.
Ben senin sahne beş kez izledim biliyor musun?
¿ Sabes que vi tu espectáculo cinco veces?
Glee'nin finalini de izledim ayrıca.
Además, vi el final de Glee.
Seni izledim, Jenny, Sen burada kaldığın zaman.
Te estuve cuidando, Jenny, mientras estuviste aquí.
Talimatları izledim.
Seguí las instrucciones.
Hayır, sadece çok fazla izledim.
No, solo la vi un montón de veces.
Programınızı izledim, Bayan Bolton.
He visto su programa, Srita. Bolton.
Görüşmeni izledim.
Vi tu entrevista.
Bunun olmasını izledim.
Lo veía. Veía cómo estaba ocurriendo.
Ölümlerini izledim.
Yo los vi morir.
Bornozumu giydim, Ethel Kennedy hakkında bir belgesel izledim. Hayatımın en güzel gecelerinden biriydi.
Y me puse una bata y vi un documental sobre Ethel Kennedy y fue una de las mejores noches de mi vida.
Mahkeme salonunda oğlun için ifade verirken seni izledim ailemin cinâyetini savunuyordun? Hayır mı?
¿ No?
Böyle filmler izledim ben.
He visto películas.
İzledim.
¡ Lo he visto!