Içerde Çeviri İspanyolca
3,902 parallel translation
- Uh, izlememe izin vermedi, ancak içerde çok iyi bir iguanası var. - Ne?
No me ha dejado ver, pero tiene una iguana súper-guay dentro.
Adam içerde hatunla birlikte.
El tiene una dama más.
Bu gece içerde uyumak istiyorsan kes sesini ve kamyonete geç.
Si no quieres dormir fuera, súbete en el camión.
Siz içerde vakit doldururken ben kulenin tepesinde en iyi yaptığım şeyi yapacağım.
Y mientras ustedes estén encerrados en la cárcel... yo estaré en mi penthouse de La Torre, haciendo lo que mejor hago.
Yerde yatıyor içerde.
Yace muerto en el suelo.
Fırsatçılık yapmak istemem ama ama içerde bir iki biblo kalmış olabilir
No quiero aprovecharme de la situación, pero... -... debe haber algunas cositas ahí...
- Seninle içerde görüşürüz.
- Te veré adentro.
Eğer içerde incelemeye değer bir şey varsa bu köpekler onları bulur.
Si hay algo aquí dentro que valga la pena ver estos cachorros lo verán.
Babası içerde de, ona iyi titreşimler göndermek istedik.
Su papá está allí dentro y queríamos enviarle buenas vibraciones.
Ve top içerde!
¡ Vamos a anotar!
Ve hala içerde özgürce dolaştığına inanlıyor.
Y supuestamente, Sean, si es que tienes suerte y sigues dentro...
Ellerini içerde tut.
Pon las manos dentro.
Seni içerde bekliyorum.
Te espero adentro.
Ve bu baroskobu kullanacağız... merhaba... Balığın ağzından gireceğiz ve içerde herhangi bir tehlikeli durum var mı göreceğiz.
Y vamos para utilizar este boroscopio... hola... para entrar por la boca del pescado y ver si fue un incidente aislado o no.
Dilinde içerde sallanmalı.
Como si se hubiera tragado la lengua.
Shakusky, içerde misin?
Shakusky, ¿ estás ahí?
Sunny, içerde misin?
Sunny, adelante
Ve ben onları içerde gördüm.
Y yo lo vi en ese camino.
- Şef içerde mi?
¿ Esta el jefe adentro?
- Evet, içerde.
- Él está allí.
Aynı burası gibi dışarda güzellik var, içerde boşluk.
Es como este lugar ; Bello por fuera y con el interior hueco.
Neyse, Eddie dün gece şarja taktı herhalde. Evin de kapısı kilitli ve benim telefon da hala içerde.
Como sea, arrestaron a Eddie anoche, aún tiene las llaves de aquí...
Beni içerde say.
Cuenta conmigo.
Sen de içerde olmalıydın kankam.
Debiste haber estado allí, viejo.
Hiç onu bu kadar içerde düşünmemiştik
Nos metimos en lo profundo sin un salvavidas.
Bayan Ma ve çocukları içerde.
Sra. Ma y sus hijos están en el interior de
Çocuklar içerde ne halt çevirdiniz?
¿ Qué diablos hicieron adentro?
Elleri içerde tutun.
Mantengan la cabeza abajo.
Ya içerde ölmüşse?
¿ Qué tal si estaba muerto ahí dentro?
Ne oluyor içerde?
¡ Mírame! - ¡ Eric!
Burası benim sınıfım ve aksini demekdikçe, içerde kalacaklar.
Esta es mi clase y nos quedaremos hasta que yo diga.
Joy, İçerde misin?
Joy, ¿ estás ahí?
İçerde parti yapıyorlar.
Parece que aquí hay una fiesta.
İçerde kilitli.
Está encerrado.
İçerde bekleyin. Askerler size eşlik edecek.
Quédese adentro, los soldados la llevarán.
- İçerde.
- Está en el taller.
Ve içerde çok kalmayacaksın.
Y no estarás en este por mucho tiempo.
İçerde!
Ya entró.
Bu gece içerde kal olur mu?
No salgas de casa esta noche, ¿ sí?
İçerde kalan biblo ya da benzeri şeyleri toplayacağım.
- Voy a tomar algunas cosas.
- İçerde ne oldu?
- ¿ Qué pasó allí?
İçerde kedi istemiyorum.
- No quiero gatos en casa.
İçerde su şişelerine işemek zorunda kalırdık.
Tuve que hacer pipí en botellas de agua.
İçerde 3 kişi var. Kız çok kötü durumda.
Vi que había algo que no...
Ne dedi? İçerde miyiz yoksa ne?
Oye, ¿ cuál es la noticia?
İçerde yada dışarda, arası yok.
A salvo o fuera, sin intermedios. TOQUE DE SACRIFICIO
İçerde bekleyelim mi?
¿ Esperamos adentro?
İçerde ne oldu?
¿ Qué pasó allá adentro?
İçerde bekliyor.
Espera adentro.
İçerde değil mi?
¿ Está ahí dentro?
İçerde.
Ahí dentro.