Işe geç kaldım Çeviri İspanyolca
242 parallel translation
Pekala. Hoşçakal canım, işe geç kaldım.
Adiós, querida, me voy a trabajar.
Ben de işe geç kaldım.
¡ Y yo voy a llegar tarde al trabajo!
Bunca yıldır, bir gün olsun ne işe geç kaldım, ne de gelmemezlik yaptım.
Nunca he llegado tarde... ni he cogido la baja. Al principio eran tiempos difíciles.
Ben işe geç kaldım ama gidip onu arayalım.
Bueno, llego tarde al trabajo pero vayamos a buscarlo.
Az kalsın unutuyordum. Bir sonraki işe geç kaldım...
Y eso me recuerda... que llego tarde a mi próximo trabajo.
- Hayır, işe geç kaldım.
No, llego tarde al trabajo.
Ben gitmeliyim, işe geç kaldım.
Llego tarde al trabajo, me tengo que ir.
Ve işe geç kaldım.
Y se me ha hecho tarde.
Tamam. Ben işe geç kaldım.
Se me hizo tarde.
Evet, işe geç kaldım.
- ¿ Ya? Sí, llegaré tarde al trabajo.
- Haydi ya. Hayır! Bak Lisa, gitmem lazım, işe geç kaldım,
Me tengo que ir, se me hace tarde tengo que trabajar en media hora.
- İşe, geç kaldım.
- A trabajar, y llego tarde.
İşe geç kaldım.
Voy a llegar tarde a la oficina.
- İşe geç kaldım!
- Se me hace tarde para ir al trabajo.
İşe geç kaldım ve şefime telefon ettim.
Llegué tarde y llamé a mi vigilante.
Sayende işe geç kaldığımın farkında mısın?
¿ No ves que me has hecho llegar tarde al trabajo?
İşe geç kaldım zaten. Charles yemen lazım!
Charles, por favor, come algo.
Afedersin, tatlım... Üstelik işe de geç kaldım. Yapacak çok işim var.
Perdona, muñeca... pero es muy tarde y tengo mucho trabajo.
İşe geç kaldım ve Dr. Connors beni kovdu.
Llegué tarde a mi trabajo y el Dr. Connors me despidió.
İşe geç kaldım.
Llego tarde al trabajo.
İşe geç kaldım.
Ya llego tarde.
İşe geç kaldım.
Estoy atrasada para ir a trabajar.
İşe geç kaldım.
Llego tarde a trabajar.
İşe geç kaldığımı söyleyemem.
Yo no tengo que cumplir horarios.
İşe geç kaldım. Nasılsın?
Estoy atrasado, y ¿ cómo estás tú?
İşe geç kaldım. Tanrım.
Voy tarde al trabajo.
İçeri girebilir miyiz? - İşe geç kaldım.
Fox Mulder del FBI. ¿ Podemos pasar?
Gerçekten işe geç kaldım.
- Hola. Llego tarde al trabajo.
- İşe geç kaldım.
Voy retrasado.
Bence geri döndüğünde "eyvallah, yapalım, bu işe de girelim" demeye geliyor, ama çok geç kaldı.
Creo que volvería diciendo : "Vale. Tenemos que hacerlo, hagamos de tripas corazón".
- İşe geç kaldım.
- Voy tarde para el trabajo.
Gittiğinde ise geç kaldığımı farkettim.
Y ella murió y me di cuenta de lo que perdí.
Hayır, sağ olun. İşe geç kaldım.
No, gracias, ya estoy lleno.
İşe geç kaldım.
Me voy a trabajar.
İşe yarım saat geç kaldım ve patron gene fırça kaydı.
Llegue media hora tarde al trabajo, y mi jefe me agrego otra hora.
Haydi yorgun kıçlarımızı kaldırıp işe gidelim. Geç bile kaldık.
Bueno llevemos nuestros cansados culos a trabajar, porque estamos tarde.
İşe geç kaldım.
Se me hace tarde para ir a trabajar.
İşe geç kaldım.
Llego tarde.
İşe geç kaldım!
Llego tarde al trabajo.
Hadi ama. İşe geç kaldım.
Llego tarde al trabajo.
İşe 26 saat geç kaldım.
Llevo 26 horas de retraso.
İşe geç kaldım.
Llegaré tarde al trabajo.
- Gitmeliyim. İşe geç kaldım.
Tengo que irme.
İşe geç kaldım. Şey...
Estoy llegando tarde al trabajo.
İşe geç kaldım.
Llegare tarde al trabajo.
Tatlım, gitmeliyim. İşe geç kaldım.
Cariño, llegaré tarde al trabajo.
İşe geç kaldım da.
Llego tarde al trabajo.
- İşe geç kaldım.
Llego tarde al trabajo
İşe geç kaldım ve Dr. Connors beni kovdu.
Llegué tarde al trabajo y el Dr. Connors me despidió.
Hayır. İşe geç kaldım ve Dr. Connor beni kovdu.
Llegué tarde a mi trabajo y el Dr. Connors me despidió.
Lety, gerçekten çok geç kaldım, işe yetişmeliyim.
Ay, Leti, es que ya es bien tarde! Me tengo que ir, ya ves cómo son en el trabajo!