English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ J ] / Jamarcus

Jamarcus Çeviri İspanyolca

72 parallel translation
Jamarcus iyi bir çocuk, kendini biraz kaptırdı, mühim bir şey değil.
Jamarcus, es un buen chico, se ha dejado llevar un poco, no es gran cosa.
Jamarcus Hall.
Jamarcus Hall.
Koç McGill, öğleden sonra Jamarcus ve ailesiyle yapacağımız konuşmayla ilgili olarak neden Koç Taylor'a danışayım?
Entrenador McGill, ¿ por qué necesito hablar con el entrenador Taylor de una conversación que tendré con Jamarcus y sus padres esta tarde?
Son dakikada çıktığını biliyorum, ama Jamarcus'la ilgili neler olup bittiğini oturup konuşmak için bu fırsatı kullanmamız gerektiğini düşündüm.
Sé que ha sido un aviso de última hora... pero creo que necesitábamos aprovechar esta oportunidad para sentarnos... y hablar de lo que está pasando con Jamarcus.
Ben Jamarcus'u nasıl adam edeceğimi bilirim.
Sé cómo manejar a Jamarcus.
Siz Jamarcus'un Panther oyuncusu olduğunu bilmiyor musunuz?
¿ No saben que Jamarcus es un Panther?
Jamarcus Hall bugün Bree Hudson'un saçını ateşe verdi.
Hoy Jamarcus Hall ha prendido fuego al pelo de Bree Hudson.
Tatlım, Jamarcus Hall'un disiplin durumu benim çözmek zorunda olduğum bir konuyken neden senin bilmen gereksin?
Cariño, ¿ por qué voy a tener que decirte nada sobre... el hecho de que haya sancionado a Jamarcus Hall?
Jamarcus'un vaktini ve enerjisini ona faydası olmayacak bir şeyde ziyan etmesini istemiyorum.
No quiero que Jamarcus malgaste su tiempo y energía con algo que no le llevará a ningún lado.
Jamarcus, dünyanın onun etrafında döndüğünü sanan ben merkezci bir çocuk.
Jamarcus es un chico egocentrico, que piensa que todo el mundo gira en torno a él.
Sanırım bunu Jamarcus için de yapabilir.
Yo creo que él puede hacerlo por Jamarcus.
Mrs Taylor, Jamarcus bize yalan söyledi ve bunu bir yıl boyunca sürdürdü.
Pero señor Taylor, Jamarcus nos mintió y ha estado haciéndolo todo el año.
Jamarcus Hall'a bir el pası.
Es una mano libre para Jamarcus Hall.
Jamarcus Hall bu Panther atağında tek başına parladı.
Jamarcus Hall ha sido el único punto brillante en esta ofensiva Panther.
Jamarcus, ne halt ediyorsun sen?
Jamarcus, ¿ Qué diablos estás haciendo?
Şu andakinden daha kötü olamaz nasıl olsa.
- Pero entra ahora en el campo. Jamarcus estate callado.
Öyle görülüyor ki Jamarcus'un bir silahı olup olmadığını bile bilmiyorsunuz.
Sinceramente, no sabes si Jamarcus realmente tenía un arma.
Jamarcus Lawrence'e ateş etmeden önce onun silahını gördünüz mü?
¿ Viste un arma antes de disparar a Jarmarcus Lawrence?
Bilginiz olsun diye söylüyorum gördüğünüz Jamarcus'un cep telefonuydu.
Por lo que sabías, lo que tu viste era el móvil de Jamarcus.
Jamarcus ellerini sürekli cebinde tutuyordu.
Jamarcus llevaba las manos en los bolsillos todo el tiempo.
O da tıpkı sizin gibi silahı olabileceğini düşünmüş.
Sólo asumió que Jamarcus tenía un arma, lo mismo que hiciste tú.
Benim zavallı Jamarcus'um.
Mi niño Jamarcus.
- Jamarcus'un annesinin.
- De la madre de Jamarcus.
Adı Jamarcus Lawrence 15 yaşında. İkinci sınıfların başkanı. İftihar listesinde.
Su nombre era Jamrcus Lawrence, 15 años, presidente de su clase, en el cuadro de honor.
Jamarcus.
Jamarcus.
Jamarcus'un silahı olup olmadığı öğrenmek.
Jamarcus tenía un arma.
Ama oğlunuzla ilgili gazetedeki haberi okudum Jamarcus'un cenaze masrafları için bağış kabul ediyormuşsunuz.
Pero he leído lo de tu hijo, y el periódico decía que aceptas donaciones para el funeral de Jamarcus.
Janice, Jamarcus'un silahı olmadığını söylüyor.
Janice dijo que Jamarcus no tenía un arma.
O parayı Jamarcus'un annesine verdim cenaze masraflarına yardımcı olmak için. - Ne?
Se lo di a la madre de Jamarcus para ayudarle a pagar el funeral de su hijo.
Janice bana, Jamarcus'un silah kullanmayı bilmediğini söyledi.
Janice me dijo que Jamarcus no sabía disparar un arma.
Jamarcus'u vuran polis memurunun ismini biliyor musun?
¿ Sabes el nombre del policía que disparó a Jamarcus?
Jamarcus bir hırsız değildi.
Jamarcus no era un ladrón.
Jamarcus'la ilgili olanları duydun mu?
Granuja.
Evet.
¿ Te enteraste lo de Jamarcus?
Jamarcus Lawrance. 15 yaşında.
Jamarcus Lawrence. 15 años.
- Tanıştığımıza memnun oldum.
- Jamarcus. - Mucho gusto.
Hoş geldin Jamarcus.
Bienvenido, Jamarcus.
Pekala Jamarcus, Bob, Franklin.
Bien, Jamarcus, Bob, Franklin.
- Sen nasılsın Jamarcus? - Hazırım.
- ¿ Cómo vas, Jamarcus?
Tırsaklık yapma Jamarcus.
No seas cobarde, Jamarcus.
Hadi Jamarcus.
- Anda, Jamarcus.
Jamarcus ve ben arka tarafa bakacağız. Tamam.
- Jamarcus y yo iremos por atrás.
Jamarcus beğendi.
Jamarcus, le gusta.
Jamarcus, ne yapıyorsun?
Jamarcus, ¿ qué haces?
Manfred`i öldürdü ardında da Jamarcus`u öldürmeye kalktı.
Mató a Manfred e intentó matar a Jamarcus.
Ne yapıyorsun Jamarcus?
- Oye, ven. - ¿ Qué diablos haces?
Jamarcus, kapa çeneni.
- Porque me lo vas a ver hacer ¿ eh?
Jamarcus bir marketi soydu.
Jamarcus robó un supermercado.
Jamarcus silahı kuzeninden almış.
Están los dos absueltos.
Ben Evan. - Ben de Jamarcus.
Soy Evan.
Adım Jamarcus ve yakın zamanda anlaşarak boşandım.
Hola, me llamo Jamarcus.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]