English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ J ] / Jambon

Jambon Çeviri İspanyolca

1,026 parallel translation
- Biraz jambon ve yumurta alacağım.
- Tomaré huevos con jamón.
Biraz portakal suyu, yumurta, jambon, kızarmış ekmek ve bolca kahve istiyorum.
Quiero zumo de naranja, huevos, beicon, tostadas y mucho café.
- Ekmek arası jambon.
- Bien. Jamón
Yumurta, jambon, peynir ve taze soğanımız var.
Hay huevos, bacon, queso, cebollas fritas...
Jambon, yumurta, tost ve çay.
Jamón, huevos, tostadas y té.
Daha çok altın mı taşımak isterdin yoksa jambon mu?
¿ Qué preferís llevar, oro o tocino?
Jambon ve yumurta yedik, şehrin parlak ışıklarına veda ettik.
Tomamos unos huevos con jamón y nos despedimos de la gran ciudad.
Evet, tam da senin jambon olmktan kurtarmışken, değişmek için güzel zaman.
Buena hora para cambiar, cuando acabo de salvarte el pellejo.
Kek, jambon yumurta, biftek?
¿ panqueques, jamón y huevos, filete?
Jambonum yanıyor ve... bir jambon parçası sizin gibi vahşi kedilerden daha değerlidir.
Se me quema el jamón... y un trozo de jamón vale más que dos gatos salvajes.
- Jambon ve yumurtaya ne dersin?
- ¿ Te parece bien unos huevos con jamón?
Çeşitli sandviçler, Yumurtalı domuz böğrü, Yumurtalı Jambon ve ciğer var.
Hay varios sandwiches, huevos con tocino, huevos con jamón, hígado -
Yumurtalı domuz böğrü, Yumurtalı Jambon, ciğer ve biftek var.
Hay huevos con tocino, huevos con jamón, hígado y tocino, bife.
Ben yumurtalı jambon alacağım.
Yo quiero huevos y jamón.
Sam, yumurtalı jambon ve yumurtalı domuz böğrü.
Sam, huevos y jamón, huevos y tocino.
Yumurtalı Jambon.
Huevos y jamón.
Belki biraz jambon, ya da biftek kızartır ve sebze haşlardı.
Freía algo de jamón o una chuleta y hervía unas verduras,
O sandviçteki jambon gibi.
Como el jamón de ese bocadillo.
Önemsiz bir sorun değil. 25,000 volt. Onları jambon gibi kavurur.
Les aseguro... que hay miles de personas que dejan... un fuerte olor a "beicon".
- İki ekmek arası jambon ve iki sade kahve, paket olacak.
Un par de sandwiches de jamón y dos cafés para llevar. Cargados.
50 parça füme jambon, yağsızından.
Cincuenta trozos de bacon, magro.
Jambon, yağsızından.
Bacon, magro.
Ayrıca yanımda bisküvi var. Yumurta unu jambon ve marmelat.
También tengo galletas, huevo en polvo tocino y mermelada.
Çocuklar yulaf ezmesi yer, ben de yumurta ve jambon isterim.
Los niños quieren cereales y yo huevos con bacon.
Evet efendim. Bol jambon ve yumurtalardan daha çok hayır işleri aklımda tutuyorum.
Recuerdo cuando unos huevos fritos eran algo más que una bendición.
"Devasa bir jambon, pişmiş ve tuğla kırmızısı füme..."
Un jamón colosal, frito y de buena pinta
Jambon ve yumurtalı sandeviç yermisin?
¿ Jamón y huevos? ¿ Pan?
Jambon, peynir ve ciğer ezmesi var.
Tengo jamón y queso y embutido.
Jambon ve salam verdi.
Me ha dado jamón y salami.
Jambon var, yumurta, tost ve marmelat...
Tenemos tocino, huevos, pan tostado y merme...
İçine biraz da jambon koysan tadından yenmez.
Y si hay jamón para acompañarlos mucho mejor.
Şu tavuğun yumurtalarından altı veya yedi tanesini atıştırabilirim ve biraz da jambon, börek mi yapıyorsun?
Me comería unos 6 ó 7 huevos y tal vez una ración de bacón y, ¿ estás haciendo unas crepes?
Ben jambon olacaktım.
Yo iba a ser un jamón.
"Jambon" Ama eve böyle yürürken kendimi soytarı gibi hissediyorum.
Pero me siento como tonta caminando así a casa.
Jambon ve yumurta sipariş et..
- Pide huevos con jamón.
Önce, çok ince kesilmiş jambon dilimlerine sarılmış çok olgun İran kavunu dilimleri alacağız.
Para empezar, queremos lonchas finas dejamón enrolladas y rellenas con trozos de melón.
Ve şimdi de çok ince kesilmiş jambon dilimlerine sarılmış, olgun İran kavununu beklereken...
Y ahora, mientras esperamos las lonchas finas dejamón, enrolladas y rellenas con estupendos trozos de melón persa...
Yalnızca jambon değil, tüm bir ilkeden söz ediyorum.
No se trata del jamón, se trata del principio básico.
Bununla, 60gr tereyağı, 500gr margarin, 60gr çay, 250gr şeker... iki yumurta, varsa 250 ml süt,... 250gr et, iki somun ekmek... varsa 1kg patates... ve 60gr jambon'dan oluşan... haftalık temel istihkakınızı alabilirsiniz.
Esto le da derecho a una ración básica por semana de 2 onzas de mantequilla, media libra de margarina, dos onzas de té, un cuarto de libra de azúcar, dos huevos, media pinta de leche cuando haya disponible, un cuarto de libra de carne, dos piezas de pan, una libra de patatas cuando haya disponibles y dos onzas de bacón.
- Jambon isteyen. Taze sosis.
¡ Salchichas, señores!
Ya da jambon?
¿ O quiere schneken?
Bu jambon değil.
Esto no es schneken.
- Jambon?
- ¿ Con jamón?
Jambon ve sosisi severim
Me gusta el jamón y la salchicha.
Jambon ve patates salatası var.
Hay algo de fiambre y de ensalada de patata.
Bize 250 gram jambon, 250 gram dil, 250 gram da İsviçre peyniri al.
Trae media libra de jamón, media de lengua y queso suizo.
250 gram jambon, 250 gram dil, 250 gram da İsviçre peyniri al.
Trae media libra de jamón, media de lengua y queso suizo.
Biraz daha jambon?
¿ Más jamón?
- Jambon.
- Un jamón.
Sosis ipleri... Tüyleri yolunmuş güvercinler... Salyangozlar, karaciğerler, jambon, sakatat...
Salchichas... palomas tiernas desplumadas... caracoles, hígados, jamón, menudillos...
Biraz şarap ve jambon?
¿ Un poco de jamón y un vaso de vino?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]