Jeez Çeviri İspanyolca
223 parallel translation
Jeez, dostlar, bilmiyordum!
Jo, chicos, ¡ no lo sabía!
- Jeez, bütün gece oradayd.
- ¡ Pasó toda la noche ahí!
Kesin, Anita Brynat küplere binmiştir.
Jeez, ¿ será que Anita Bryant está puta?
Kusura bakma, onu dışarıda bıraktım. - Tamam, Jeez.
- Lo siento, la encerré.
Jeez.
¡ Dios!
Jeez, kaç kez...
¿ Cuántas veces...?
Tanrım.
Jeez.
Jeez! Bu kadar parayı hayatım boyunca görmedim.
Nunca habia visto tanto dinero en mi vida.
Jeez!
¡ Dios!
Jeez, Nerde olduğumuz hakkında hiç fikrim yok.Yönleri anlayacağız
Jesus, no tengo ni idea de dónde estamos. Tenemos que pedir direcciones.
- Jeez.
¡ Mierda!
Jeez!
¡ Jesús!
Derek, onu orada tutun.
Jeez, mira Derek, solo mantenlo allí.
Hava soğumaya başladı, cadı memesinden bile soğuk.
Jeez, se está poniendo más frío que la teta de una bruja.
- Tanrım. Ne kaçırdım?
- Jeez. ¿ De que me perdí?
Hadi ama, kafanı bir yere vurmadığına emin misin Jeez?
Revisaré si tienes una herida en la cabeza.
Jeez, burada, Bir sürü çatlakla uğraşıyorsun
Cómo hay locos sueltos.
Tanrım, öldüğünü sanıyordum.
Jeez, creí que estabas muerto.
Yüce İsa, içerisi baya soğuk.
Jeez, está realmente helado aquí adentro.
Yüce İsa.
Jeez.
Ne? Hayır.
Oh, jeez.
Vay be, buna alışabilirim.
Jeez, yo podría acostumbrarme a esto.
- # There goes my baby # - Jeez Louise.
¡ Ay, caray!
- Ne oldu? - Jeez.
¿ Qué pasa?
En iyisi! Jeez, Smalls.
- Es del mejor.
- Ah, olamaz.
# Oh, jeez #
- Tanrım.
# Oh, jeez #
Herkes biliyor bunu.
Jeez.
Tanrım!
Jeez!
Oh, belkide bir basketbol topu imzalamalıyım.
Jeez, quizas solo deberia firmar una pelota de basket.
Jeez.
Caramba.
Jeez, bilemiyorum. Biz dışarı çıktığımzda ve sen Bulaşık Makinası tamircisi görürsen ne olacak?
No lo sé. ¿ Qué tal si algún día ves a un reparador de electrodomésticos?
Tanrım! İşimi seviyorum.
Jeez. adoro mi trabajo.
Kelime oyunlarında kötüyüm.
- Jeez. Soy realmente malo en juegos de palabras.
Ne düşünüyordum ben?
Jeez, Que estaba pensando?
Tanrım, tatlım...
Oh, jeez, corazón...
Tanrım, Alice...
Oh, jeez, Alice...
Biliyorum. Oh, jeez. Zamana bakar mısın?
Vaya, fíjate qué hora es.
Jeez, mikrodalga.
Maldición, el microondas...
Jeez.
- "No Pasar" - Entiendo.
Oh, jeez!
Oh! , Dios
Jeez, ara sıra istediğini elde etmek için direnmelisin. Daha güvenli ol.
Jesús, tienes que tratar de ser mas agresivo para que te escuchen.
- Tanrım!
- Oh, jeez!
- Jeez, onun Haddonfield da ne yaptığını görmüyor musun?
¿ No ve lo que está haciendo?
- Tanrım!
Oh, Jeez.
- Tanrım!
¡ Jeez!
- Şuna bak.
- Jeez. mira eso!
Oh, Jeez!
Caray.
Oh, jeez,...
¿ Una fiesta?
Oh, jeez, Alvin.
Vaya, Alvin.
Jeez, Alvin, on dolar. Al onu oradan.
Vaya, Alvin, diez dólares.