English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ J ] / Jessup

Jessup Çeviri İspanyolca

266 parallel translation
Bayanlar ve baylar seremoniler kralını sunmaktan gurur duyuyorum muhteşem John Jessup!
Señoras y señores... es un placer presentarles a nuestro maestro de ceremonias : ¡ el honradoJohn Jessup!
Kim var kapıda bir bak bakalım Jessup!
Mira quién está en la puerta, Jessup.
Kimdi, Jessup?
¿ Quien es Jessup?
Jessup! Jessup!
Jessup.
Jessup nerede?
¿ Dónde está Jessup? Jessup?
Jessup?
Jessup.
Jessup!
Jessup.
Neredesin Jessup? Jessup!
¿ Dónde estás, Jessup?
Jessup çiftliğine gidebilir.
Puede ir a la granja de Jessup.
Lizzie, Jessups'larda. Hayır.
Lizzie está en casa de Jessup.
Jessups'larda ne konuştuğumuzu sanıyorsun?
¿ De qué supone que hablamos en casa de Jessup?
Yukarıdan, sahildeki Bay Jessup'a seslenen bu hemşireymiş.
Fue la institutriz la que gritó al Sr. Jessup desde el borde.
- Jessup trajediye karışmış mı?
¿ Presenció Jessup la tragedia?
- Hadi bakalım. Jessups çiftliğine git.
- Venga, vamos a casa de Jessup.
"Jessup Automotor", yarış arabası uzmanı.
"Jessup Automotor", especialistas en coches de carreras.
Açık konuşmak gerekirse Bay Jessup, Boynunuzu ipten kurtarmakla pek ilgilenmiyorum.
Sr. Jessup, no me interesa especialmente salvarle el cuello.
Biraz düşünün Bay Jessup.
Piénselo, Sr. Jessup.
Diane Tremayne'in bavulu Frank Jessup'un odasında bulundu.
La maleta de Diane Tremayne se encontró en el apartamento de Frank Jessup.
Frank Jessup'ın mekanik yeteneği ve bilgisinin arabayı bir cinayet silahına dönüştürmek için gerekli olduğunu iddia etti.
Alega que los conocimientos de mecánica de Frank Jessup fueron necesarios para transformar el automóvil en un arma letal.
Diane ve Frank Jessup suçludur.
Diane y Frank Jessup son culpables.
Frank Jessup ve Diane Tremayne Jessup'a karşı açılan kamu davasında, biz, jüri olarak sanıkları "suçsuz" bulduk.
El Estado de California contra Frank Jessup y Diane Tremayne Jessup, número cinco, cuatro, dos, tres, cuatro, uno. Nosotros, el jurado de la citada demanda, declaramos a los acusados inocentes. ¡ Silencio, por favor!
Evinize hoşgeldiniz Bayan Diane ve Bay Jessup.
Bienvenidos, Sres. Jessup. - Es un gran acontecimiento.
Bayan Preston, Bayan Jessup bir açıklama yapmak istiyor, yazar mısınız?
Srta. Preston, la Sra. Jessup quiere hacer una declaración, ¿ puede tomársela?
- Tut bunları, Jessup.
- Mantenlos aquí.
- Tutukla bunları.
- Arréstalos, Jessup.
Dr. Jessup, ensefalografi sonuçlarını çok ilginç buldu.
El Dr. Jessup calificó las pruebas encefalográficas como muy interesantes.
Jessup bununla ne yapıyor?
¿ Y Jessup qué está haciendo con él?
- Jessup'un bu türden... - Arthur. ... işler yaptığını biliyor muydun?
¿ Sabías que Jessup estaba metido es esta clase de cosas?
Değişik bilinç halleri gibi... tuhaf bir konuyla... uğraşmasını beklediğim en son insan Jessup.
Nunca me hubiera imaginado que él perdiera tiempo con algo como los estados alterados de la consciencia.
Jessup aslında epeyce tuhaftır.
Jessup es un tanto impredecible.
Jessup, sen bir çatlaksın!
¡ Jessup, estás chiflado!
Jessup, sen lanet bir çatlaksın.
Eres un perdedor, Jessup.
Dr. Jessup, iyi misiniz? Evet.
- ¿ Se encuentra bien, Dr. Jessup?
Dr. Jessup, iyi misiniz?
¿ Está usted bien, Dr. Jessup?
Ben Jessup.
Ben Jessup.
Saçlarınızı kendiniz mi kesiyorsunuz, Bay Jessup?
¿ Se cortó afeitándose, Sr. Jessup?
Mektuplarda hiç Jessup ya da Victor gibi isimlere rastladın mı?
¿ Viste el nombre Jessup o Victor en alguna de las cartas?
Beni her şey ilgilendirir, Bay Jessup.
Siempre es asunto mío, Sr. Jessup.
Bu bey adı gerçekte Jessup olmayan Bay Jessup.
Les presento al Sr. Jessup cuyo nombre verdadero no es Jessup.
Oh, Bay Jessup işinden memnun musun?
Oh, Sr. Jessup ¿ le gusta su trabajo?
Bugün Jessup Eyaleti, Mississippi'de, bu vahşetin ortasında, ulusun gözleri üç kayıp insan hakları görevlisinin üstünde.
Hoy, en el condado de Jessup, Mississippi, en medio de la violencia de esta semana, los ojos de la nación están puestos en la búsqueda de los voluntarios de Derechos Civiles.
Ben Marek Barlbobi, Network Haber, Jessup Eyaleti, Mississippi.
Informa Marek Baribobi, Network News, desde el condado de Jessup, Mississippi.
Yabancılar Jessup Eyaletine geldi. Bunlar ahlak kuralları az olan insanlar. Ve hijyen kurallarına uymayan.
Han llegado extranjeros al condado de Jessup, gente de baja moralidad, y poca higiene.
Cesetler Jessup eyalet hastanesine getirildi.
Han llevado los cuerpos al hospital del condado.
Ben Ben Jessup bu da oğlum Steve Jessup.
Soy Ben Jessup y él es mi hijo, Steve Jessup.
- Teşekkür ederim, Dr Jessup.
- Gracias, Dr Jessup.
Şüpheli Frank Jessup, Mercy Queen Hastanesi'nin mahkum koğuşunda yatıyor.
Entretanto el sospechoso Frank Jessup, se está recuperando en una sala aislada del hospital.
Burada sizi bağımlı yapmak istemeyiz, öyle değil mi?
No queremos convertirlo en adicto, señor Jessup.
Sanırım müvekkilim temel şartlardan memnun kalacaktır. Ama cezanın askıya alınmasıyla birlikte bence Bay Jessup'e hikâyenin ticari haklarından yararlanma olanağı sunmalıyız.
Creo que mi cliente estará satisfecho.... con los términos básicos... pero además de la sentencia suspendida... debemos ofrecerle al Sr. Jessup la oportunidad de beneficiarse... con la venta de su historia
Bunun Bay Jessup için ne kadar önemli olduğunu anlayabilirsiniz.
Imagine cuan importante es para el Sr. Jessup.
- Bay Jessup?
- ¡ Sr. Jessup!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]