English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ J ] / Juju

Juju Çeviri İspanyolca

133 parallel translation
Kendini transa sokuyor.
Está entrando en juju.
Masai, Wakabaranda ve doğu kıyısından... batıya kadar her kabilenin inandığı bir tılsım.
Es el juju de los masai, los wakabaranda... y todas las tribus de las costas este y oeste.
Onlar için bir tılsım ya, o yüzden korkuyorlar.
El juju, eso es lo que les asusta.
Tılsım davulları.
Tambores juju.
- Tılsım davulları bwana.
- Juju, bwana.
Üçüncü yolda jujuyu kimse göz ardı etmemeli.
En tercer lugar, no puede pedir a los nativos que se olviden del juju.
- Juju mu?
- ¿ Qué es el juju?
Juju bwana.
Juju, bwana.
Juju'dan ses yok.
El lado juju sigue despejado.
Juju var diyor.
Hombres decir juju.
Tarzan onlar için juju ve bize dokunmuyorlar.
Pero Tarzán es juju para ellos y nos dejan en paz.
- Jujuyu alacağını söyle.
- Bwana se llevará al juju de aquí.
Juju için bir beyaz adam ve iki beyaz kadın gönderiyor.
Dile que bwana le envía un hombre y dos mujeres blancas para juju.
Juju için beyaz erkek ve iki kadın getirdiğimizi söyle.
Dile que he traído un hombre blanco y dos mujeres para juju.
Şefe juju yaptığımı söyle.
Dile que yo hago juju.
Şef juju yapar.
Jefe decir él hacer juju.
Juju, yasak.
Es juju, prohibido.
Vudu!
¡ Juju!
Vudu.
Juju.
Hayır Tumbo, vudu değil.
No, Tumbo, no es juju.
Tarzan seni orada isterse, vudu olmaz.
No hay juju si Tarzán quiere que estés ahí.
Tarzan vudu adam, bwana.
Tarzán hombre juju, bwana.
Boynunu kırdıysa ya da kurşunlardan birini... yediyse bol miktarda vuduya ihtiyacı olacak.
Mucho juju le hará falta si se ha roto el cuello... o si le ha dado una bala de éstas.
Kayalıkta juju buana.
Macizo, juju, bwana.
Buana juju geliyor.
Bwana, viene el hombre-juju.
Juju onu çağırmaya gitti.
Juju mandó a buscarla.
Juju telefonda.
Juju al teléfono.
Bu benim şampiyonum, Juju.
Éste es mi campeón, Juju.
- Tabii ki, Bay Juju.
- Por supuesto, señor Juju.
- Neden, Bay Juju?
- ¿ Por qué, señor Juju?
Juju.
Juju.
Ju-Ju, Lindsay ve ben Mad Libs'in ortasındaydık.
Bueno, Juju. Lindsay y yo estamos en medio de una partida de Mad Libs.
O büyücü, yeni gelen.
Es el hombre juju, el nuevo.
Juju oyun parkımıza girmeden önce haftada 4,000 kazanıyorduk şimdi ikiye düştük.
Haciamos 4000 dlls en una semana, y ahora... no más de 2000.
Juju oraya çıkmamı söylemişti dostum.
Ju Ju me mando, y si se entera te va a...
Juju'ya söyle, oynamak istiyorsa okuldan sonra bizimle buluşsun.
Escucha. le dices a Ju Ju... que nos vemos saliendo de la escuela.
Ve Juju'yu hatırlıyor musun?
Y te acuerdas de Juju?
Juju, sakin ol, güven bana.
- Jojo, calma! confía en mi.
İşte küçük Juju. Nijerya havasında almak isteyenler için.
Aquí va un juju de Nigeria para que entren en la onda.
Demek kaza geçirdiğimi duydun ve Juju Fruit mi aldın?
¿ Supiste que sufrí un accidente y fuiste a comprar Jujifruits?
Juju Fruits var mı?
¿ Jujifruits?
Güzel juju.
Buena juju.
Benim uğurum.Benim jujum.
Es mi buena suerte. Mi juju.
Vahşi avcılar inleyip sızlanırken... bir yandan da kafesi itmeye çalışıyordu... Güvenilir TookieTookie ise... San Francisco'ya doğru uçmaktaydı...
Mientras los molestos cazadores gimen y se quejan empujando y tirando al pesado primate el confiable pájaro Tookie-Tookie ya va volando al rescate marcando una vía "avérea" a San Francisco en donde George de la selva trata de dar a la heredera Ursula el coraje para enfrentar a sus padres ayudándola a descubrir su "juju" interior.
juju ile cesaretini kazandın... Selam. Ursula Stanhope içeri gerçekleri babasına anlatmaya gider
Envalentonada con el juju de la selva Ursula Stanhope fué adentro a contar las noticias a sus padres quienes las tomaron extremadamente bien.
- Hepimizin üzerine kötü şans getirdin şimdi.
Nos has traído mal "juju" a todos.
Ne yani, Juju ciğerinden ıstakoz yemeği mi yapacaksın?
¿ Haces collaritos de cáscaras de langosta?
Çene kıran sakızlarımız, şeker kamışlarımız meyankökü, karamel, bal gevrekleri juju çekirdekleri, lolipop, sütlü çikolatamız var.
Caramelos duros, gominolas, barritas de caramelo, regaliz, blanditos, de miel pastillas, piruletas, chocolate...
Sen nerede istersen JuJu.
La que más te guste, Juju.
Git yavrum, tatlı Juju'm.
Debes ir, mi Ju-Ju...
Juju mu?
- ¿ Juju?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]