Juliet Çeviri İspanyolca
2,332 parallel translation
Juliet'e tekrar mesaj atayım.
Puedo intentar enviarle un mensaje a Juliet.
Bilmiyorum, ama bunun aksini ispat eden bir hareket yapmadığı sürece, onu torunumun "Romeo ve Juliet" temsiline katiyyen davet etmeyeceğim.
No lo sé, pero hasta que no haya pruebas irrefutables de que si, no lo voy a invitar a la gran producción de "romeo julieta" de mi sobrino.
Bu kadife kumaşın çok ağır olmasından dolayı, ben katlayıp kapatmanın daha uygun olacağını düşünüyorum. Juliet'inki bitti.
bueno pensé mejor con este terciopelo pesado mejor que hilvanar y juntar. bueno, Julieta está hecha.
- Yani şu Juliet'i oynayan kız Margeret dı değil mi?
Y esta chica que interpreta Julieta - Margarte ¿ verdad?
Evet, ama Romeo, Juliet'e aşık değil mi?
Vale, pero Romeo ama a Julieta, verdad?
"Romeo ve Juliet" mi?
¿ Romeo y Julieta?
- Juliet mi?
- ¿ Juliet?
Tahmin et Romeo ve Juliet suitini kim tuttu?
¿ Adivinas quién nos ha conseguido la habitación "Romeo y Julieta"?
Evet, burası Romeo ve Juliet suiti.
Si, está en la suite Romeo y Julieta.
Anlıyorum. Bunlar'Romeo ve Juliet.'
Son Romeo y Julieta.
- İki fiili, sıfatı ve kelimeleri hariç tutmuş olabilirim : Juliet geldi.
- Puedo haberme dejado dos verbos, un adjectivo, y las palabras "Juliet llegó."
Evet, Romeo halıdaki çay lekesini görünce Juliet'ten nefret etmişti.
Sí. Romeo estaba loco por Julieta hasta que vio la mancha de te en la alfombra.
Dur tahmin ederim, annen karşı çıkmasına rağmen, siz 270 kiloluk bir aletin üzerinde Romeo ve Juliet'cilik oynuyordunuz. Çok eğlenirdik.
Déjame adivinar, tu madre te dijo que te alejaras de el, pero ustedes eran Romeo y Julieta, viajando sobre 270 kilos de metal oh, pero nos divertíamos
Juliet'le sorun mu var?
- ¿ Qué pasa con Juliet?
Juliet belgeleri bize göstermişti.
Juliet nos ha enseñado al documentación.
Juliet Jaime Emerson için motorlu taşıt kaydını istemişti.
Juliet ha pedido a la división de tráfico información de Jaime Emerson.
Juliet'le takılıyorum.
- Me enrollé con Juliet.
Evet, akşam yemeği için Juliet'i Napa'ya götürüp tatil planı ile sürpriz yapacağım, Amalfi kıyılarına.
Si, voy a volar con Juliet a Napa para cenar y sorprenderla con un plan para las vacaciones. La costa de Amalfi.
Hadi, Shawn. Juliet'in Declan Rand'la geziye çıkması ona sahip olmaya ne kadar uğraştığın, ilişkileri ciddileşmeden onu ne kadar önemsediğini söylemen ile ilgili falan Gus'la yaptığın tüm muhabbete kulak misafiri oldum.
He oido toda la conversación con Gus sobre Juliet yendose a ese viaje con Declan Rand y como ibas a tratar de decirle lo mucho que te preocupas por ella antes de que vaya demasiado en serio, bla, bla, bla, bla.
Buzz, merhaba. Juliet'i gördün mü?
Buzz, ei, has visto a Juliet?
Hangisi seni korkutuyor, Juliet mi, Despereaux mu?
¿ Cual te está volviendo loco? ¿ Juliet o Despereaux?
Gelmek istemedi.
- ¿ Dónde está Juliet? - Ella no quiso venir.
Gidelim. Lassie, Juliet nerede?
Vamos a ir.
Juliet'le olan muhabbetiniz dinlenmeyecek kadar çok can sıkıcıydı.
Tus conversaciones con Juliet son muy incómodas de escuchar.
Juliet şimdiye kadar bir şeyler öğrenmiş olmalı.
Juliet ya debería tener algo.
Juliet, ben Gus.
Juliet, soy Gus.
Peki, ben Juliet O'hara.
Bien. Soy Juliet O'Hara.
Evet, bir de Juliet az kalsın öldürülüyordu. Bu muhitte.
Eso y que casi matan a Juliet... por aquí los matones.
Takdir edilmesi gerekenler Lassiter ve Juliet'tir.
Lassiter y Juliet son los que deben ser elogiados.
Juliet!
¡ Juliet!
Anlaşmalar bozulmak içindir, değil mi, Juliet?
Los acuerdos están hechos para romperse, ¿ o no Juliet?
Hoşça kal, Juliet.
Adiós Shawn, adiós Gus.
Kendinizi özletmeyin, çarşambaları badminton var.
Y adiós, Juliet. Nos conocemos, jugamos a badminton cada miércoles.
Juliet'i ektim.
Es difícil hacer un seguimiento de quién sabe qué.
Küçük zamazingoyla seni takip ettim.
Me escapé de Juliet,
Sen de mi bu yüzden Juliet'i ektin?
¿ Seguro? Es ridículo.
Juliet'in iyileşmesi için garip bir reçete.
Receta de Juliet para una limpieza rara.
İyi ki Juliet'e söylemişsin ki o da konuyu ciddiye almış.
Le dijiste a Juliet algo bueno, y ella se lo tomó en serio.
Juliet mi?
¿ Juliet?
Bu, ortağım Juliet O'Hara ve...
Soy el detective Carlton Lassiter. Esta es mi compañera Juliet O'Hara y... nah.
Juliet ve işe yaramaz sorularda olduğu gibi. - Sen koca, şişko birisin.
Igual que con Juliet y la pregunta del trivial.
Katilin, bu listede adı Catherine Bicks olmayan birisi olduğunu ispat ettiğimde Juliet de dahil herkes bunu anlayacak. Tamam, anlıyorum.
Cuando demuestre que el asesino es alguien de esta lista no llamado Catherine Bicks, todo el mundo, incluida Juliet, se dará cuenta de ello.
Davayı kazanırsan, Juliet'i de kazanacağını düşünüyorsun.
Muy bien, entiendo. Así que crees que si ganas este caso, te ganarás a Juliet.
Hayır, ama Declan'ın berbat görünmesini sağlarsam bir şekilde Juliet'in gözündeki cazibesini azaltabilirim. Bu da bana yeter. Bak, Gus, bu kişisel değil.
No, pero si hacer que Declan parezca mierdoso disminuye su atractivo a los ojos de Juliet, lo tomaré.
Bu, Romeo ve Juliet.
Hombre, es Romeo y Julieta.
Romeo ve Juliet'i biliyorsun, değil mi?
Sabes lo de Romeo y Julieta, verdad?
Juliet nerede?
Me gusta tu traje.
Benimle havalimanında buluşacak.
¡ Oh, Lassie, ¿ dónde está Juliet? Ella se reunirá conmigo en el aeropuerto.
Gus, Juliet.
Gus, Juliet...
Evet.
- ¿ Por eso rompiste con Juliet?
Hayır, yapmamız gereken şey Lassie ve Juliet'i arayıp onların yakalamasına izin vermek. - Buna zaman yok.
- No hay tiempo para eso.