Kama Çeviri İspanyolca
1,385 parallel translation
Seksten, oral-seksten, pozisyonlardan, orgazmdan, mastürbasyondan daha iyi! Muzlu sütten daha iyi!
Mejor que una mamada, un 69, una orgía, sexo tántrico, el Kama-sutra, la posición del perrito, la mantequilla de maní, la malteada de banana,
Sen de bu kutsal Kama Sutra'ya katıI
Únete a la orgía sagrada Kama Sutra
Arabayı istiyorsan, Sana ücretsiz ayarlamalar, yağ değişimi ve istediğin her zaman ücretsiz yıkama vereceğim.
Si quieres el coche hoy, Te daré un ajuste y cambio de aceite y un lavado de autos cortesía de mi empleado en cualquier momento que desees.
Herhangi bir beyin yıkama... tekniğinin etkisi altında olsan, anlardım.
Si estuvieras bajo influencia de algún tipo de lavado de cerebro, lo sabría.
Tetik bu. Beyin yıkama terimi.
Es un lavado de cerebro.
Sadece ticari amaç için araba yıkama servislerine satılıyor.
Solo se vende a los lavaderos de autos para uso comercial.
Sadece güven bana her yıkama hissedebilirsiniz.
Siento como una lluvia de confianza.
Değil elden, yıkama yıkama değil.
No tritura, la lavadora no lava.
Bana yıkama düzeltmek ister misiniz?
¿ Arreglo la lavadora?
- Ben yıkama sabit.
- He arreglado la lavadora.
- Mide yıkama için hazırlayalım.
Aguanta, Turner.
Yarın sabah ilk iş ona bir sebze yıkama kabı alacağız.
- Quiero que sea feliz. Le compramos un regalo mañana por la mañana.
İyi bir yıkama ve üfleme?
¿ Lavar y mamar?
15.deki Biscayne Yıkama'ya götür.
Llévalo al Lavadero Biscayne de la calle 15.
Goa'uld ayrıntılı beyin yıkama teknikleri kullanır.
Los Goa'uld usan técnicas sofisticadas de lavado de cerebro.
- Yani... beyin yıkama?
Así que... ¿ un lavado de cerebro?
Normalde senden iyilik isteyeceğime garajın orada hortumla yıkanmayı tercih ederdim ama Bob'un arama yıkama fantezilerini gerçekleştirmek isteyeceğinden korktum.
Preferiría bañarme con la manguera en la cochera antes de pedirte un favor pero me temo que a Bob le gustaría recrear una fantasía de autolavado.
Lafı ağzıma tıkama.
No he dicho eso.
Ama şu tavayı yıkama.
Pero no laves la sartén.
Yıkama ve yağlama, lütfen.
Lavado y engrase, por favor.
Sykes Balina Yıkama.
Por el precio de un camarón, te dejamos ¡ como tiburón! Lavado de Ballenas.
Yıkama'na bir şey olmasın diye.
Para que tu negocio siga bien.
Balina Yıkama'daki o küçük balığı mı kastediyorsun?
¿ Te refieres a la parásita esa del Lavado?
- Balina yıkama, en iyi... - Telefonu ver.
- Lavado de Ballenas...
- Balina yıkama, en iyi...
- Dame eso. - Lavado de Ballenas...
... balina yıkama burada.
-... el precio de un camarón, te dejamos... - ¡ Devuélveme el teléfono!
Balina Yıkama.
Lavado de Ballenas.
Yıkama, yağlama, cila...
Un lavado sensacional.
- Balina yıkama yıkama yağlama, cila aynı fiyata.
- Lavado de Ballenas por el precio de un camarón, te dejamos como tiburón.
Balina Yıkama'ya geldiğiniz için teşekkür ederiz.
Gracias por venir al Lavado de Ballenas.
Sykes ve Oscar Balina Yıkama... artık iş başında.
¡ El "Lavado de Ballenas Sykes y Oscar" está abierto al público!
Normal yıkama?
¿ Un lavado normal? ¡ No!
- Hayır, krallara layık yıkama.
Quiero más bien que me traten como una reina.
A'yla etkin yıkama için ısı artı... eksi, anti soğutma, kalkış... gecikmeli kalkış olarak görünür.
Eficiencia del lavado "A". Marcador de temperatura digital, mas y menos.
Bunları satsak? Araba yıkama bize daha pahalıya mal oluyor.
Podríamos venderlas, porque el lavado de autos nos ha costado dinero.
Bunun zor olduğunu biliyorum, ama eğer araba yıkama bize ihtiyacımız olan $ 50,000'i kazandırmıyorsa şansımız yokmuş.
Sé que es duro de aceptar, pero si no hemos conseguido 50.000 dólares lavando coches, es que no hay manera posible de hacerlo.
Ve yemin ederim bugün çamaşırları yıkama sırası sendeydi.
Y yo estoy seguro de que te tocaba a ti lavar la ropa.
Sırf yıkama ve kurutma makinesiyle.
Con lavadora y secadora de ropas.
- Havaalanı servisi alanında tüm gece açık bir araba yıkama yeri var.
Tienen un lavado de autos nocturno al lado del área de servicios del aeropuerto.
Kama Sutra.
Kama-sutra.
Sana ayak kremini yüz yıkama kremi diye verdik.
Y te dimos crema de pies en lugar de crema facial. ¡ Dios!
Mide yıkama işlemine hazırlanın.
[* Intoxicación por drogas]
Ben de kalbine kocaman camdan bir kama sapladım.
Le apuñalé el corazón con una daga de vidrio.
- Camdan bir kama. Murano'da üretiliyor.
- Una daga de vidrio, de Murano.
Bu kama Venedik yapımı olabilir, olay anında kırılmış.
Es una especie de puñal de vidrio veneciano, se rompió durante el acto.
Bütün yaptığı bu, Temizlik, yıkama, süpürme ve ağlama!
¡ Es lo que hace todo el tiempo, limpiar, lavar, barrer y llorar!
Kiraya temizlik ve çamaşır yıkama da dahil.
El alquiler incluye servicios de limpieza y lavandería.
- Ne kefen, ne yıkama, ne dua...
Sin mortaja, sin lavar, sin oración.
Yıkama kabı mı?
¿ Cazuela de revelador?
Pazartesi, Salı şort, Çarşamba yıkama günü.
Ya sabes la rota :
Çok tıkama kendini.
No llenes, Tu mama quiere llevarnos a almorzar.