Kapanıyor Çeviri İspanyolca
1,418 parallel translation
Evet, çiftliğimiz kapanıyor da.
Necesitamos termirar eso.
İniş takımları kapanıyor ve 1525 metreye 2-7-0'da çıkıyor.
Plegando tren de aterrizaje y subiendo a 1.500 m... con rumbo 2-7-0.
Bu "ev" kapanıyor.
Esta cueva está cerrando.
Her neyse biraz sohbet etmek için birinin buraya gelmesi her zaman güzel ama çöplük 6'da kapanıyor ve saat 9 buçuk. Yani...
En fin me gusta que alguien venga a darle a la lengua pero el vertedero cierra a las seis y son las nueve y media.
- Kapılar kapanıyor.
- Próxima parada :
Hayır dostum, kapanıyor.
No, se te está quitando.
Ama şimdi perde kapanıyor
Pero ya el telón cayó.
Dükkânlar kapanıyor, insanlar eve dönüyor... Ben de dönmeliydim fakat öyle terk ettiğim için üzgündüm.
Los negocios cierran, la gente regresa a casa yo también debería pero estaba apenada de como me marché.
Proje D. Monroe kapanıyor. Kaba montaj 6.
Cerrando el proyecto D. Monroe.
Kapılar kapanıyor.
Se estan cerrando las puertas.
İçki dükkanı 5 : 00'de kapanıyor, benim için bir kasa Pinot Noir ayırmışlardı.
La licorería cierra a las 5 : 00 y me están guardando una caja de Pinot Noir.
Gözlerin kapanıyor.
Tus ojos se están cerrando.
Kapılar kapanıyor!
¡ Las puertas se cierran!
Maalesef Sağlık Merkezi kapanıyor.
Desafortunadamente debo decirle que Haelth tendrá que cerrar sus puertas inmediatamente.
Üzügünüm, gücü kesmeliyim. Tamam, gemi kapakları kapanıyor.
La Tierra es la cuna de la humanidad, pero no se puede vivir en la cuna para siempre.
Dostlar seni incitecek, iş kapıları kapanıyor,... Ama yeni, çok daha anlayışlı bir Terazi bulacaksın.
Las amistades te lastimarán se te cerrarán puertas profesionales pero encontrarás un buen equilibrio mental.
Yerel kuaförlerden biri kapanıyor.
Uno de los peluqueros de aquí esta desmantelando el salón.
Kapı kapanıyor.
La puerta se está cerrando.
Konteyner kapısı kapanıyor.
Puerta de contención cerrándose.
Ama sen onu gece vardiyasına verdikten sonra kapı ve pencereler sadece onun uyuması için kapanıyor. Bu bir hata ama hata hatadır.
Pero desde que usted le puso en el turno de noche las puertas y ventanas sólo se cierran para reportarle un buen sueño.
Durumum kapanıyor
Mi declaración de despedida.
Anne, sınırlar saat dört buçukta kapanıyor, ve ben daha Kritpur'a gidemedim.
Mamá, la frontera se cierra a las 4.30... y ni siquiera he alcanzado Kiritpur todavía.
Kapılar kapanıyor
- Cerrando puertas. - Quizás llegue tarde, pero no quisiera perdérmelo.
Kapılar kapanıyor
Cerrando puertas
Ne zaman iki yıl kaybolmamla ilgili bir cevap bulacak olsak kapılar yüzüme kapanıyor.
Cada vez que estamos cerca de alguna respuesta sobre mis dos años perdidos me cierran la puerta en las narices.
- Bar kapanıyor galiba.
Creo que el bar está cerrando.
Resmen gözlerim kapanıyor.
Yo también. Apenas puedo mantener los ojos abiertos.
"Vajinam yuvarlak pembe bir deniz kabuğu gibi açılıyor ve kapanıyor ve açılıyor."
"Mi vagina es una concha, una concha tierna y rosada... que se abre y se cierra y se abre".
Evet. Üzgünüm çocuklar, bu şube artık kapanıyor.
Lo siento, chicos, pero mis puertas están cerradas.
Ayaklarıma kapanıyor.
Se postra literalmente a mis pies
Sizin gibi tüm insan çöplüğü onun ayaklarına mı kapanıyor?
¿ Sentado en un trono gobernando el universo, con todos ustedes, la basura humana, arrodillados ante sus pies?
Kargaşa başladığında, her yer kapanıyor.
Una vez que se inicia el combate cuerpo a cuerpo, todo está bloqueado.
Elektrik kesildiğinde ya da o büyüklükte bir şey olursa otomatik olarak kapanıyor.
Es automático, una vez se va la luz o algo de esta magnitud se produce.
Fener Kulesi bu gece sonsuza kadar kapanıyor.
El "Lighthouse" va a cerrar hoy para siempre.
Bir de şimdi bak. Kapanıyor.
Y míralo ahora, está cerrando.
- Bu dükkan saat 6 : 00'da kapanıyor.
- El taller cierra a las 6 : 00.
Pencereler kapanıyor.
Van a cerrar las taquillas.
Er, Maaşın. ve bugün cumartesi Postane saat 12 de kapanıyor.
Er, tu cheque. Y es sábado así que la oficina cierra a las 12.
Orası 4'te kapanıyor.
El lugar cierra a las 4 : 00.
Kapanıyor. Bay Burns, nükleer güvenlik departmanı... sizin santralinizden çok etkilendi. Evet.
Sr. Burns, el Departamento de Seguridad Nuclear está impresionado con su planta.
Onun dönemi kapanıyor.
Su mandato se acaba.
Şehrin üstündeki hava kapakları kapanıyor. İnsanlar kapana kısıldı.
Los conductos de aire se están cerrando por toda la ciudad, tenemos gente atrapada.
Mağaza şimdi kapanıyor.
La tienda está cerrada.
- Kapanıyor muyuz?
- ¿ Vamos a cerrar?
Hava bölmesi kapanıyor.
Cerrando cámara de presurización.
Bütün bölümler kapanıyor.
Todos los sectores cerrándose.
Çabuk, kapanıyor.
¡ Rápido! ¡ Se cierra!
- Nasıl kapanıyor?
- ¿ Cómo se apaga?
- Nasıl kapanıyor, piç kurusu!
- ¡ Dile cómo se apaga!
Kapak kapanıyor, John.
Bueno... nunca lo sabremos.
Delilleri elekten geçiriyor ve içinde olduğu kapanı gün geçtikçe daraltıyor.
Tamiza las pruebas y va estrechando la trampa a su alrededor.