English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ K ] / Karaoke

Karaoke Çeviri İspanyolca

897 parallel translation
Sanırım siyah ışıklar ve bir karaoke makinesi de olacak.
Creo que tendrá luces negras y karaoke.
Karaoke partilerini severim.
Me encantan las fiestas con karaoke.
Karaoke barda olacağız!
¡ Eh! Espera...
Burası karayoke barımız.
Este es nuestro karaoke bar.
Caz kulüpleri, karaoke barlar...
Hay clubes de jazz, karaoke.
Tamda karaokemin ortasındayken...
¡ Porque no conseguí terminar mi canción de Karaoke!
Bir karaoke bar açtı.
Abrió un karaoke.
Eğer zamanımız varsa, Hong Kong'taki karaoke barı görmek isterim
Si tenemos tiempo... me gustaría visitar los karaokes de Hong Kong.
Biz yemek yiyerek iletişim kuruyoruz, onlar da karaokeyle, bunun nesi kötüymüş bakalım?
Nosotros nos comunicamos comiendo y ellos cantando con el karaoke.
- Karaoke.
- Karaoke.
Büyük ekranlı TV, lüks bir karaoke makinası ve THX sistemi. George Lucas bile zevkten bayılırdı.
Te conseguí una tele de pantalla grande un aparato de karaoke de lujo con un sonido de calidad THX que haría que George lucas tuviera un orgasmo.
Karaokede harikalar yaratalım.
Oye, ese equipo va a pasar pronto a la historia. Así que desvirguemos el karaoke.
- Karaoke deliliği. Eğer, ve, ama yok
Mañana por la noche, reunión de karaoke.
Yapılan en iyi karaoke kaydı olacak.
Esta va a ser la mejor reunión de karaoke que haya habido jamás.
Lüks karaoke makinası. Büyük ekran televizyon... Zevkten eridi...
Lo último en máquinas de "karaoke" teles de pantalla grande tuviera un orgasmo...
Onunla kareoke kaydı yap dedim mi?
¿ Te dije que tuve una sesión de "karaoke" con él?
O zaman yakında yeni bir kareoke seti alırım.
¿ Entonces podré comprar un juego nuevo de karaoke?
Aynı zamanda, konuklarımız için geniş kapsamlı aktivite seçeneklerimiz mevcut. Bilgisayar oyunları, video kütüphanesi, korolarımız, mini basketbol, flört geceleri.
Tenemos un amplio abanico de actividades, juegos de computadora... videos, biblioteca, karaoke, basquet suave, citas nocturnas...
Partimde karaoke makinası olacağına dair ahlaksız bir dedikodu çıkarmış.
Ha circulado el malvado rumor de que tendré un karaoke.
Karaoke.
Karaoke.
Brezilya'da kendi karaoke bar zincirimi kurmak.
Me gustaría abrir una cadena de bares de karaoke en Brasil.
Bir arkadaş söyledi orada karaoke bar yokmuş.
Un amigo me dijo no había ninguno en el Brasil.
Dinle, karaoke planımdan kimseye söz etme.
Escucha, No le digas a nadie lo del Proyecto de Karaoke.
Karaoke oynadım
He jugado al Karaoke infantil.
- Evet, fıkra, şarkı, karaoke gibi
- Chistes, cantar, karaoke...
Ve ben uyum sağlayamıyorum!
Le encantan los bares de karaoke y yo no sé tararear una melodía.
- Karaoke olduğunu bilmiyordum.
No sabia que tenían karaoke.
Hey, karaoke için hazırlanıyordum.
¡ Iba a cantar karaoke!
Ya da kendi aralarında eğlenmelerini izleriz.
O dejar que hagan el ridículo. - ¡ Ay, karaoke!
Kahve, içki... Bilirsin işte. Karaoke için ne hissediyorsun?
Sólo es que es tan bizarro cómo esta palito blanco puede darte la noticia más importante de tu vida.
Karaoke kralı gibiydin.
Lloyd. No te conozco.
Karaoke.
Al karaoke...
Kareoke.
¡ Ooh, karaoke!
167 00 : 14 : 46,900 - - 00 : 14 : 50,400 Lana! Neredeydin?
Las chicas van a cantar en el karaoke.
O karaoke idi.
No era yo, era karaoke.
Bu gerçekten aptalca gelebilir, ama sence bir yerlerde karaokeden para kazanabilir miyim?
Sé que suena absurdo, pero... ¿ crees que podría ganarme la vida con el karaoke?
Karaoke yaparak para kazanacağım...
Tienes razón. Trabajaré cantando en un karaoke.
Yüz yıl önce burada ne televizyon, ne barlar, ne de kareoke vardı.
Hace cien años, aquí no había ni televisión... ni bares, ni karaoke.
- Ne yaptığımızı sanıyorsun Louis? Kareokemi?
¿ Qué crees que estamos haciendo aquí, karaoke?
Birisi çocuklara şarkı söyletip film çekiyormuş.
Alguien le está enseñando a los chicos karaoke. Tú no ¿ verdad?
- Ama çocuk filmi çekiyorsun?
- ¿ Cómo es que ruedas Karaoke infantil?
Burasi halk hamami, karaoke bar degil
¡ Esto es un sitio público, no un karaoke!
Nasıl görünüyorum? Kareoke yapacakmış gibi.
Como si fueras a ir a cantar karaoke.
Beni o korkunç karaoke barlarından birine götürüyor.
Me llevará a un horrible bar de karaoke.
Karaoke eğlenceli olabilir. - Roz.
- El karaoke puede ser divertido.
Karaoke yapıyoruz.
Estamos en un karaoke.
Karaoke yapmıştık ya.
¿ Lo del karaoke?
Karaoke barlarını seviyor.
Lee mis cosas.
- Karaoke!
¡ Karaoke!
Bir karaoke makinesi alınca beni ara.
Llámame cuando te compres un karaoke.
- Karaoke gibi mi?
- ¿ Qué dice?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]