Karma Çeviri İspanyolca
7,572 parallel translation
Karma'nın geri alamayacağı bir şeyi, ona anlatmak istemiyorum, Ona çok fazla değer veriyorum,
No quiero decirle a Karma algo que no puede olvidar, me importa demasiado.
Kulağındaki kalemi çıkarma yeter. Bir de şapka ile gözlüğü getir.
Solo, déjate el lápiz detrás de la oreja, y trae el casco y las gafas de seguridad.
- Yanlış ırk. -... lütfen, acısını benden çıkarma.
- Para mí no. - pero, por favor, no te desquites conmigo.
" İnsanların size davranış şekli kendi karmalarıdır.
" Cómo te trata la gente es su karma.
Bana hassas, ahmak ihtiyar deyin ya da birilerini ülkeden çıkarma fırsatı fikri beni heyecanlandırdı belki.
Llamadme viejo loco sentimental, o quizás estoy... excitado con la idea de sacar alguien fuera por un cambio.
Bir çıkarma takımı ile beraber Ajan May'i gönderiyorum.
Voy a enviar a la Agente May con un equipo de extracción.
Bir çıkarma takımı yolluyoruz.
- Haremos una extracción.
Bundan çok fazla anlam çıkarma evlat.
No leas demasiado entre líneas, muchacho.
Bunu aklından çıkarma.
Recuérdalo.
Sadece karma bunun sorumluluğunu üstlenebilir.
Solo el karma es responsable de eso.
Ve konuya olan ilgimin son konuşmamızdan beri beni meraklandırdığını kabul ediyorum. Suç sabıkasını ortaya çıkarma fiyatım oldukça arttı.
Y aunque debo admitir que mi interés en el tema se ha incrementado desde la última vez que hablamos, mi precio por desproteger antecedentes delictivos ha aumentado considerablemente.
Bu konuda sesini çıkarma.
No digas nada de esto.
Bunu aklından çıkarma.
Recuerda eso.
Sorunlar, en kötü korkularımızı açığa çıkarma eğilimi gösteriyorlar.
Los problemas tienen la tendencia a sacar nuestros peores miedos.
Sesini çıkarma.
Cyrus.
Ta ki Fantastik Dörtlü'nün karma güçlerini bize uygulayana dek.
Hasta que usó los poderes combinados de los Cuatro Fantásticos en nosotros.
Onu karşı korumacı olduğunu biliyorum ama, sorun çıkarma, yoksa bana hesap vermek zorunda kalırsın.
Sé que quieres protegerle, pero no les causes problemas, o tendrás que responder ante mí.
Baştan çıkarma yöntemiyle casusluk.
Espionaje a través de la seducción.
Baştan çıkarma sanatını öğrenmek de yetişkin olmanın önemli bir bölümü olabilir.
Aprender el arte de la seducción también puede ser una parte vital de convertirse en un adulto.
Baştan çıkarma. Genç erkekler neredeyse dişiler ile eşit boyutta.
Seducción.
Çıkarma ekibi olarak gidebiliriz ama fazla hareket şüpheleri üstüne çekebilir.
Podemos entrar como si fuésemos exterminadores, pero demasiado movimiento sería sospechoso.
Eğer çıkarma riskliyse ikimiz sekiz günlüğüne gidebiliriz.
Si la extracción es un riesgo, nosotros dos podemos hacer los ochos días completos.
Dur daha hepsini çıkarma.
- No le saques más todavía.
Noel Arefesinde tüm o iyi ruhu emerek Atmosfere yükseliyor ve tüm o iyi niyeti insan ırkına geri dağıtıyor. Karma bataryamızı eskiden olduğu gibi tekrardan dolduruyor.
Absorbiendo todo ese espíritu de bondad en Nochebuena, sube hasta la atmósfera, devuelve toda esa buena voluntad a los humanos recargando nuestras baterías kármicas, por así decirlo.
İlk başta, dahili anlam dizilimi ve söz dizilimi arasında eşleştirme yapıp sonra kelimeleri düzelttiğini sandım. Ama sonra modellemesinin bir tür karma olduğunu fark ettim.
Primero pensé que ella mapeaba de una forma semántica interna a una sintaxis arbórea y luego derivaba palabras, pero luego me di cuenta de que el modelo era híbrido.
Karma sürtüğün tekidir.
El karma es una perra.
Şunu aklından çıkarma Peabody mesele kızım olduğu zaman gerisi teferruattır - Alo.
Decir Que, Peabody... respecto a mi hija, nada es más importante...
Ses çıkarma.
No haga ruido.
Çocuklar baştan çıkarma sanatı üzerine çalışıyor olsa da..
♪ Mientras que los chicos están estudiando el arte de la seducción,
Çıplakken sana tutunmamdanda bi anlam çıkarma çünkü yoktu.
Y no creas que el que te abrazara desnuda signifique algo.
Günah çıkarma bölmesinde olmalıyım sanki.
Que debería estar en un confesionario.
Bokluk çıkarma. - Bokluk çıkarmamak bayağı zor olacak.
Jessie!
Bu ülkede şeytanın etkisine büyük ilgi var şeytan çıkarma kursları bile verilir oldu.
Hay tanta preocupación sobre la influencia del diablo en este país que ha comenzado a ofrecer cursos sobre exorcismo.
- Şeytan çıkarma?
- Un exorcismo?
Bu şeytan çıkarma falan değil.
Esto no es un exorcismo.
Çocuk başkalarında bu hisleri ortaya çıkarma becerisi olduğunu keşfetti.
El niño descubrió que tenía un gran talento para obtener esos sentimientos de los demás.
Güçlü yanlarını ön plana çıkarma ilkesine dayanarak bu duyguları yaymaya hayatını adadı.
Entonces bajo el principio de aprovechar las fortalezas decidió dedicar su vida a cultivarlas.
Ayrıca ajanımı çıkarma gibi ufak bir mesele var.
También está, claro, el pequeño asunto de rescatar a mi agente.
Sana milletçe bu hikâyeyi ortaya çıkarma fırsatı sunuyorum.
Te doy la oportunidad de cubrirlo a nivel nacional.
Lütfen kızın acısını boşa çıkarma!
¡ Por favor, no mal gastes su sufrimiento!
Dinle! Sesini çıkarma.
¡ Escucha, escucha, escucha!
- Karma.
Karma.
Şimdi yeniden seni en tepeye çıkarma zamanı.
Es hora de volver a la cima.
Exeter, şeytan çıkarma ayini gibi cezalandırma yöntemlerine şahitlik etti.
Exeter se convirtió en hogar de métodos no convencionales de castigo parecidos a exorcismos.
Şeytan çıkarma ayinine ihtiyacı var onun beyinsizler.
Necesita de un exorcismo, idiotas.
Az kalsın hurdacı tarafından vuruluyordum. Onunla yüz yüze gelmiştim. Şeytan çıkarma ayini yapmıştık.
Casi me dispara un vago local, tengo en la cara sangre y cráneo, practicamos un exorcismo.
Karma boktandır!
Karma es una mierda!
Sakın yüzümü kara çıkarma çünkü tehlikede olan benim kıçım.
No me decepciones, porque mi cabeza está en juego.
Hemen anlam çıkarma.
Eso no significa nada.
Gürültü çıkarma.
Uno nunca es fuerte.
Bir çekip çıkarma işi olmak zorunda.
Tendremos que recogerlos.