English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ K ] / Kasper

Kasper Çeviri İspanyolca

399 parallel translation
IKasper Gutman adinda biri için çalisiyor.
Trabaja para un hombre llamado Kasper Gutman.
Kasper, Dr. Bradley ve Melville'i bulun hemen. Walgate'in evinde buluşacağımız söyle.
Kasper, traiga al Dr. Bradley y Melville inmediatamente, y que vayan a la casa de Walgate.
Alo? Alo, Kasper?
Diga, Kasper?
Alo, Kasper?
, Kasper?
Vakit kaybediyoruz, Kasper.
Estamos perdiendo el tiempo.
Kasper'in, Charles Pradier'nin polis fişlerini ve Madrier dosyasının tamamını istiyorum.
Quiero el historial de Kasper, el de Pradier y el de Madrier.
Kasper adında birini tanıyor musunuz?
- ¿ Conoce a un tal Kasper?
- Coccioli... Kasper ona rastlarsa Choucas'ın canına okurlar!
Si se tropieza con Kasper, Choucas está muerto.
Beni şaşırtıyorsunuz Kasper.
Me sorprende, Kasper.
Gördün mü Kasper?
¿ Viste eso, Kasper?
- Ulrik... ve Kasper.
- Ulrik... y Kasper.
Adı ne?
Kasper, es lindo.
Kasper, güzel. Sarılmayı biliyor mu?
¿ Sabe dar buenos abrazos?
Kankalarım bana Kasper der.
- Mis amigos me llaman Kasper.
Şu ünlü Kasper mı?
- ¿ El famoso Kasper?
Kasper ve arkadaşı pek bir şey anlatmadı.
Kasper y su chica no dijeron nada.
- Neden Kasper'la birlikteydiler?
- ¿ Y por qué estaban con Kasper?
- Hiçbirimizin Kasper'la bir sorunu yok.
No tenemos problemas con Kasper.
- Henüz değil. Kasper gibi bir serseri Bop Street gibi sıkı bir ekibin saygısını nasıl kazanır?
Aún no. ¿ Cómo consiguió el respeto de los Bop Street un tonto como Kasper?
Kasper'in ürününü yıktığımız yerden başka yere mi taşıyorsun?
¿ Vendías las drogas de Kasper en el lugar que cerramos hoy?
Dinle dostum, tiryakiler Kasper'in sattığı şeyi istiyor.
Los adictos quieren lo que vende Kasper.
Kasper denen beyaz bir adam parayı bırakmak için gelecekti.
Un blanco llamado Kasper iba a llevar el dinero.
Amado Kasper'la mı görüşecekti?
- ¿ Amado iba a ver a Kasper?
Kasper ona ödeme yapmak için gelecekti.
Kasper iba a pagarle por algo que hizo.
Kasper'ı tekrar bulmamız lazım.
Debemos hablar con Kasper otra vez.
Kendilerine para verdikçe sokaktakiler Kasper'ı sevmeye devam eder.
En la calle sólo aman a Kasper mientras los haga ganar dinero.
Olay vakti Kasper'ın nerede olduğunu bir daha düşünmek isteyebilirsin.
Quizá quieras reconsiderar la coartada que le diste a Kasper.
Kasper'ın senin hakkında söyleyecek çok şeyi var.
Kasper tiene mucho que decir de ti.
Vic, Moni, Kasper'ı savunmaktan vazgeçti.
Moni entregó al "fantasma amistoso".
Küçüğün adı Kasper. Büyüğünki de Friedrich.
El pequeño Caspar, y el mayor Friedrich.
- Çok teşekkürler. Kasper.
Kasper.
- İşimiz habercilik, Kasper.
- Este es el negocio de los medios, Kasper.
Torben, ben Kasper Juul.
Torben, soy Kasper Juhl.
Çocuklarını asla hayal kırıklığına uğratma Kasper. Çünkü büyüyünce seçmen olacaklar.
Nunca des la espalda a tus hijos, Kasper, porque algún día serán votantes.
Genellikle kafası çalışan eski sevgilim Kasper biriyle görüşüp görüşmediğimi sordu.
Kasper, mi siempre agudo ex, me preguntó si estaba viéndome con alguien.
- Not alıyor musun Kasper?
- ¿ Estás tomando notas, Kasper?
Sen ne iş yapıyorsun Kasper?
- ¿ Qué es lo que haces, Kasper?
Kasper'in bulunduğu yeri tespit edebildiniz mi?
¿ han encontrado a Kasper?
Çocuklar, Käsper geldi!
¡ Chicos, Käsper ha venido!
Käsper. Käsper!
- Käsper. ¡ Käsper!
Käsper gibilerindense yabancıların yönetmesi daha iyi.
Mejor gobierno extranjero que tipos como Käsper.
Sen Käsper ile birlikte değilsin, değil mi?
No estabas con Käsper, ¿ dónde estabas?
Käsper, bu kadar yeter!
- ¡ Käsper, ya basta!
- Käsper!
- ¡ Käsper!
Käsper, dinle!
¡ Käsper, escucha!
- Müfrezenin lideri Käsper?
- ¿ Jefe de pelotón Käsper?
Käsper, git yat.
- Käsper, vete a dormir.
Käsper, sabah olunca köyün durumunu inceleyeceğiz.
Käsper, por la mañana examinaremos la situación en el pueblo.
Käsper ve yüzbaşı uzun zamandır yoklar.
Käsper y el capitán han estado fuera mucho tiempo.
Käsper geliyor!
¡ Viene Käsper!
- Käsper'i görmeye.
- A ver a Käsper.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]