Kedi Çeviri İspanyolca
10,091 parallel translation
Ve Kedi, sen de mezara gidiyorsun.
Y, Gato, ¡ tú irás a la tumba!
Seni yakalayacağım, Çizmeli Kedi!
¡ Me vengaré, Gato con Botas!
Sorun nedir, Kedi?
¿ Qué sucede, Gato?
Hiçbiri Çizmeli Kedi'yle boy ölçüşemedi!
¡ Ninguno era rival para el Gato con Botas!
Eğer Kedi eski hayatını böyle özlemeye devam ederse San Lorenzo'yu terk edebilir. Çocuklar, çok endişeliyim. - Bunu yapamaz!
Niños, me preocupa que si Gato extraña demasiado su vieja vida quizá se vaya de San Lorenzo.
- Kedi gidemez!
- ¡ De ninguna manera!
Kedi'ye özlediği türden bir macera yaşatacağız. Tam bu şehirde.
Vamos a darle el tipo de aventura que ha estado extrañando aquí mismo, en la aldea.
Kedi, senin burada, San Lorenzo'da olduğunu duydum ve hemen ziyaretine geldim.
Gato, oí que estabas aquí en San Lorenzo ¡ y tenía que venir a visitarte!
Kedi, buradaki herkes harika!
Gato, ¡ todos aquí son fantásticos!
Sevgili, eski dostum Çizmeli Kedi'ye sadece dostça bir ziyaret... Haydi, Jack.
Es solo una visita amigable a mi querido amigo Gato con- -
Çizmeli Kedi buralardayken kendi kılıcıma asla ihtiyacım olmaz!
¡ Nunca necesito mi espada cuando Gato con Botas está aquí!
Kedi tehlikenin icabına bakar, Jack da hazinenin.
Gato se encarga de luchar, y Jacques se encarga del tesoro.
Suratını asma, Kedi. Hayır, hayır, hayır.
No pongas mala cara, Gato.
Kedi'nin eski maceralarını özlemesi beni üzüyor.
Me siento mal porque Gato extraña sus viejas aventuras.
Evet, fakat belki de ben artık aynı Kedi değilimdir.
Sí, pero quizá yo ya no sea el mismo Gato.
Kedi, geri dön!
Gato, ¡ regresa!
Kedi?
¿ Gato?
Seni kedi salamına çevireceğiz!
¡ Vamos a convertirte en salami de gato!
Kurtar beni, Çizmeli Kedi!
¡ Sálvame, Gato con Botas!
Beni yenemezsin, Çizmeli Kedi!
¡ No puedes derrotarme, Gato con Botas!
Kedi, özür dilemeye gelmiştim... Ama görüyorum ki, meşgulsün.
Gato, he venido a disculparme pero veo que estás ocupado.
Seni kurtaracağım, Kedi. Çünkü ben gerçek bir dostum!
¡ Te salvaré, Gato, porque soy un verdadero amigo!
Özel sürprizini beğendin mi, Kedi?
¿ Te gustó tu sorpresa especial, Gato?
Belki sen aynı Kedi değilsin ama sana hâlâ "dostum" diyebilmeyi umut ediyorum.
Quizá no seas el mismo Gato de antes pero espero que aún pueda llamarte mi amigo.
Bayan Wilkinson kedi olabileceğimi söyledi, bu yüzden kuyruk ve kulak lazım.
La Sra. Wilkinson dijo que podría ser un gato, así que necesito orejas y cola.
Bembeyaz bir kedi olmak istiyorum!
¡ Quiero ser un gato blanco con dientes naranjas?
17 güvenlik kamerası var 6 hareket sensörü ve bir kedi.
Hay 17 cámaras de seguridad, seis sensores de movimiento, y un gato.
- Kedi var, saat 9 yönünde.
- Alerta de gato, a las nueve en punto.
Kedi.
Un gato.
Güzel kedi.
Lindo gato.
Her yerde fare delikleri var ama dijital bir kedi gönderdiğimde fare falan olmuyor.
Había agujeros de ratón, agujeros de ratón en todas partes. Pero luego me mandaron en el gato digitales... hay más ratones.
Kedi videolarına bayılıyor. Emin misin?
Realmente adora los videos de gatos.
- George Wilson. "Vahşi Kedi" Wilson.
George Wilson... "Gato Salvaje" Wilson. Sí.
Kedi için fazladan yemek bıraktım.
Deje un poco de alimento adicional a cabo para el gato.
Benim cevize olan alerjimden, senin de kedi kepeğine olan alerjinden basetmiştik.
Hablamos... de que soy alérgico a las nueces, y tú eres alérgica a la pelusa de gato.
Penn State'deki Joe Paterno mesela. Ve hayatımın benden uzaklaştığını hissediyorum kucağa alınmak istemeyen bir kedi gibi sanki.
Como Joe Paterno en el Penn State. Y siento que mi vida se me escapa como un gato que no quiere ser atrapado.
Önümden kara kedi geçti
Un gato negro se cruza en mi camino
Telefon direklerinin üzerinde kayıp kedi köpek ilanlarının yanında hala var.
Los ves en cabinas de teléfono antiguas con los perros perdidos y los gatos voladores.
Baykuş ve kedi fıstık yeşili bir tekne ile denizde açılmışlar.
El búho y el minino fueron al mar en un bonito barco verde guisante.
Beş dakikanı onunla geçir sana kedi yavrusunu bile boğdurtur.
Cinco minutos con ella y ahogarás una bolsa de gatitos si te lo pide
Beş dakikanı onunla geçir sana kedi yavrusunu bile boğdurtur.
Cinco minutos con ella y ahogarías una bolsa de gatos si te lo pidiera.
Son zamanlarda güzel kedi videosu izledin mi?
¿ Últimamente has visto algún vídeo bueno de gatos?
Kim yeni yılda kedi videosu izlememeye karar verir?
¿ Quién se marca como propósito de año nuevo dejar de ver... vídeos de gatos?
Bakın, dışarıda bir kedi var.
Anda, mira. Es un gato.
- Başı dertte olan bir kedi daha mı buldun McGee?
¿ Qué, otro gato en problemas, McGee?
Dün akşam, mutfaktaki masaya çivilenmiş bir kedi buldum.
Anoche, encontré un gato clavado en la mesa de la cocina.
Bu arada, bana hatırlat da, o kedi oyuncağını çöpe atayım.
Aunque, recuérdame de tirar ese gato de juguete.
Çizmeli Kedi!
¡ Gato con Botas!
"Sevgili Çizmeli Kedi."
" Estimado Gato con Botas :
Kedi mi?
¿ Un gato?
Hayır, kedi.
No, un gato.