English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ K ] / Kekik

Kekik Çeviri İspanyolca

126 parallel translation
Biraz çuha, biraz kekik katmalı.
Pon algo de clavo y tomillo al azar.
Kekik.
Tomillo.
Gerçekten kekik koymuşlar.
Han usado tomillo
- "Kekik Ziyafeti" adında bir şey.
Es algo llamado Paté Salado.
Bir taraftan patlıcanlar doğranıyor kıymaya birkaç farklı baharat katılıyor,... yani kekik, nane ve tarçın gibi.
Tiene una capa de berenjenas muy fina,... una capa de carne picada sazonada con hierbas locales,... menta, champiñones, un poquito de canela.
- Ve getirmeden öncede de.. .. biraz da kekik serpiştirin...
- Y póngale un poco de orégano un momento antes de servirlo.
İyi pişmiş genç bir Burgundy kekik, maydanoz - ince bir dal.
Un buen borgoña joven, cepa marrón, tomillo, perejil - sólo una ramita -.
Güzelce parçalanır ve doğranmış soğan kekik gibi karışımlarla bir sos hazırlanır sıcak konyak, mantar ve kızarmış ekmek parçaları da buna eklenir.
todas las vísceras se pica muy bien, y se hace una salsa con cebollas, tomillo, etc con coñac caliente, champiñon y dados de pan frito.
Yaban kerevizi, biberiye, kekik. Ateşi yakmış mıydım?
Un poco de estragón, romero, madera para el fuego.
Tuz, biber, bir diş sarımsak, biraz kekik, fesleğen ve fazla yağı almak için acı sosu.
Eh bien, Sal, la pimienta, Una vaina de ajo, tomillo, albahaca... y al final para desengrasar una pizca de tabasco.
İşin sırrı burada. İçine biraz Worcestershire sosu, sarmısak, azıcık da kekik katarım.
La mezclo con salsa Worcester, añado ajo y tomillo.
Kekik mi? Savoriyle daha güzel olur.
- Es mejor la esclarea.
Biraz kekik içen biri için üç aylık büro işi yapacaksın.
Te meterás tres meses de papeleo por una bolsita de orégano.
Bende biraz kekik var, o işe yarıyormuş.
Tengo un poco de orégano. Dicen que es un buen remedio.
- Kekik.
Orégano.
Kekik, sarımsak ve karabiber atmıştım.
Tenia orégano, ajo, pimentón.
* İsteğin * - Kekik sanırım. Pardon.
Un cilantro, creo.
Şu kadar bir demek kekik otu 1.50 dolar ve günde onlardan yaklaşık 20 adet kullanıyoruz.
Una ramito de ajedrea cuesta 8 francos y usamos casi
Kekik mi?
Orégano?
Tarçın, kekik.
Orégano. ¿ Cilantro?
Masa dokuzdaki bayan bunun ne olduğunu soruyor. Limonlu kekik.
La mujer de la nueve quiere saber qué hierba es esta.
Burada patlıcan yok, enginar yok, kekik yok...
No hay berenjenas, ni alcauciles, ni orégano,...
- Rosemary ve kekik.
Rosemary y Thyme
Ve bırakıldı, Annie, 10 gr. kekik otuyla.
Y lo soltaron, Annie, con 10 gramos de orégano.
Lazanyasına bol bol kekik otu katmayı sever.
Le gusta ponerle mucho orégano a la lasaña.
Sadece biraz kekik koyup beklet.
Todo lo que necesita es orégano.
Şimdi tek ihtiyacımız biraz Kekik
Ahora todo lo que necesitamos son los Bellinis...
Maydanoz, adaçayı, biberiye ve kekik.
( perejil, salvia, romero y tomillo )
Fesleğen ve tarhun, kırmızı biber ve kekik.
Albahaca y estragón pimienta roja y orégano.
Kekik almayı unuttuk.
Olvidamos el orégano.
Kekik al dememiştin ki.
No mencionaste el orégano.
Fesleğen, biberiye, mercanköşk, adaçayı, kekik, keklikotu.
"Albahaca, romero, mejorana, salvia, tomillo, orégano."
Mücevher kutusunda biraz esrarı vardı, ve ben her defasında küçük bir parça çalardım, kekik otuyla değiştirirdim.
Ella tenía algo de marihuana en su gaveta de joyas yo me escabullía todo el tiempo y tomaba un poco de vez en cuando y lo reemplazaba con orégano.
Sonunda, mücevher kutusunun içinde çanta dolusu kekik otu oldu.
Eventualmente tenía una bolsa de orégano en su gaveta de joyas.
O gece, bana ve arkadaşım Myer'a, onunla esrar içmeyi teklif etti ve annem onun kekik otu olduğunu biliyordu ;
Una noche me ofreció bajar y fumar marihuana con mi amigo Myers. Ella sabía que era orégano, pero no sabíamos que ella sabía.
ama biz onun bildiğini bilmiyorduk, bu yüzden onunla oturmak ve kekik otu içmek zorunda kaldık.
Así que tuvimos que sentarnos y fumar orégano.
30 cm. İtalyan sandviç ekmeği, kekik otu sirkesi...
Necesitamos un rollo italiano de 30 cm., vinagre de orégano- -
Kekik otu sirkesi.
Es vinagre de orégano.
Gardiyana söyleyeyim de, bana biraz kekik alsın. Biberiye ve taze maydanozum daha var.
Voy a conseguirlas con Vagnão Carcelero, un poco de tomillo, alecrín aún hay, perejil fresco...
Ve biraz da kişniş hissediyorum ve... kekik. Haklı mıyım?
Y detecto sólo un toque de cilantro y tomillo, ¿ es correcto?
Pekala, karabiber, kırmızıbiber ve kekik doğru oranda kullanılmış.
Bien, tienen el toque justo de pimienta negra, Scoth Bonnet y tomillo.
Küçük bir kekik, hatırladın mı?
Un poco de tomillo, ¿ recuerdan?
- Bana sıcak kekik suyu getirin. - Emredersiniz efendim.
- Traiga una tisana de tomillo.
- Hayır, kekik suyuna.
- ¿ Al baño?
Üç çöp torbası, kürek, arınıklaştıran lastik eldiven, kekik lazım.
Necesito tres bolsas de basura, una pala, desinfectante guantes de látex y orégano, ¡ rápido!
Bu da kekik.
Y ese es Orégano.
Kekik.
- Orégano. - Correcto.
Bir adam diğer bir adam için alışveriş listesi çıkarmış, şifalı otlar ve baharatlar falan var hani... maydanoz, adaçayı, biber ve kekik mi?
Un tipo que hace una lista de la compra para otro tío con hierbas y especias... Perejil, salvia, romero y tomillo?
- Sadece biber ve kekik.
- lleva pimienta y orégano.
Kekik!
- Oh, ¡ tomillo!
Üç çorba kaşığı portakal " - - kekik!
Orégano!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]