Kenna Çeviri İspanyolca
207 parallel translation
Ancak Güney Afrika'nın bu bölümünde yer alan... Mount Kenna Gözlem Evi kadar hiçbiri daha uzağa kurulu değildir.
Pero ninguno de ellos está tan apartado como el del Monte Kenna, en esta parte de Sudáfrica.
Ben Mount Kenna Havaalanından Russ Curtis.
Aquí Russ Curtis, campo del Monte Kenna.
Teşekkürler Mount Kenna Havaalanı.
Gracias, campo del Monte Kenna.
Mount Kenna Havaalanı seni geciktirmiş olmalı. 2 saat önce geldiğini biliyorduk.
Habrás tenido algún imprevisto. Sabíamos que llegaste hace dos horas.
Kenna, biraz gergin görünüyorsun.
Kenna, luces nerviosa.
Kenna... Cumadan beri neredeydin?
Kenna... ¿ donde estuviste desde el viernes?
Bir akşam yanımıza Kenna'yı aldık, 9 yaşında olan. Kenna'nın biraz tuhaf bir mizah anlayışı var.
Una tarde en particular dejamos que nuestra hija de 9 años escogiera al que quería llevar y ella tiene como un, no sé un sentido del humor un tanto torcido que no sabemos de donde lo sacó...
Kenna düğmeye basılı tuttu ve... Darby...
Y ella esta con la perra como a 50 cms y se pone a presionar el boton y la perra hacia :
dedim ki, Kenna!
Y yo le digo : " ¡ Kena!
Kenna, hadi gidiyoruz.
Jenna, vamos, ¡ nos vamos!
Michael "Hinky Dink" Kenna ve "Bathhouse" John Coughlin gibi adamlar 40 yıldır birinci elden çete yöneten siyasetçiler.
Tipos como Michael "Hinky Dink" Kenna, "Bathhouse" John Coughlin. Políticos que dirigieron el notoriamente infestado
Bunu aldın, Kenna.
Lo tienes, Kenna.
en genç kızım, Kenna, küçük bir çocukken, insanları korkutmakta ustaydı.
Mi hija más joven Kenna era dueño de asustar a la gente.
Yetmezmiş gibi... iş arkadaşı Kenna'nın karısıyla yatmıştı, ve hayır daha bitmedi.
Paneb... se había acostado con la mujer de su compañero Kenna, y no, eso no era todo.
Paneb, Kenna'nın kızıyla da yatmıştı. EastEnders'ın ilk taslağı gibiydi.
Paneb también se acostó con la hija de Kenna. Empieza a sonar como el borrador del guión de una telenovela.
Tamam, Kenna.
¿ Basándose en qué? Lord Darnley no es un fugitivo.
Leydi Kenna ile birbirinizden gözünüzü alamadığınızı görebiliyorum.
Isabel me pidió retornar un súbdito inglés a suelo inglés. Puede quedarse con este. ¡ Dios!
Beni neden serbest bıraktın? Leydi Kenna, Leydi Aylee ve Kinross'lu Greer, Majesteleri.
¿ Por qué me liberáis? Lady Kenna, Lady Aylee y Greer de Kinross, Vuestra Gracia.
Kenna, Robert'i hatırlarsın, Lorraine Vikontu.
Kenna, recordáis a Roberto, el vizconde de Lorena.
Robert, Leydi Kenna'yı geliniz olarak alır mısınız? hiç bir soru sorulmayacak, çünkü bu kralınız tarafından kutsanmış bir evlilik olacak.
Roberto, ¿ tomaréis a la dama Kenna como vuestra prometida, sin preguntas, porque es una unión bendecida por tu Rey?
Leydi Kenna, Leydi Aylee ve Kinross'lu Greer, Majesteleri.
Lady Kenna, Lady Aylee y Greer de Kinross, Vuestra Gracia.
Kenna, Robert'i hatırlarsın, Lorraine Vikontu.
Kenna, recuerdas a Roberto, el vizconde de Lorena.
Robert, Leydi Kenna'yı geliniz olarak alır mısınız? hiç bir soru sorulmayacak, çünkü bu kralınız tarafından kutsanmış bir evlilik olacak.
Roberto, ¿ tomarás a la dama Kenna como tu prometida, sin preguntas, porque es una unión bendecida por tu Rey?
Tamam, Kenna.
Vale, Kenna.
Leydi Kenna ya nasıl baktığını ve onun sana nasıl baktığını gördüm.
Veo la forma en que miras a Lady Kenna y la manera en la que ella te mira.
Bize katıl, Kenna.
Únete a nosotras, Kenna.
Çok güzel görünüyorsun, Kenna.
Estás realmente hermosa, Kenna.
Kenna, sadece güzel olduğu için güzel görünemez mi?
¿ No puede estar Kenna hermosa simplemente porque es hermosa?
- Üzgünü, Leydi Kenna...
- Disculpad, Lady Kenna...
- Leydi Kenna, majesteleri.
- Lady Kenna, Majestad.
Benim kadınım sizsiniz, Leydi Kenna.
Tú eres mi amante, Lady Kenna.
- Kenna.
- Kenna.
Kenna, bu, bu... inanılmaz.
Kenna, esto es... increíble.
Kenna, bu o kadar kolay olmayabilir.
Kenna, esto podría no ser tan fácil.
- Kenna. Artık sıkıldım bundan..
- Kenna, estoy cansado de esto.
- Kenna, kapa çeneni.
- Kenna, cállate.
Kenna, yukarı çık.
Kenna, ve arriba.
Fakat Leydi Kenna yukarıda olursa daha çok işime yarayacaktır.
Es solo que... lady Kenna sería mucho más útil para mí arriba.
Kenna.
Kenna.
- Kenna!
- ¡ Kenna!
Her şey yolunda, Kenna.
Está bien, Kenna.
Kenna, çok üzgünüm.
Kenna, lo siento mucho.
Şöyle mi demek şimdi... sen mi ikna oldun ben mi? Kenna, bundan emin misin?
¿ Eso quiere decir que... tienes que convencerte a ti o a mí?
Ve belki de zamanla, daha fazlasını da alabilirim. Kenna.
Y quizá con el tiempo, podría tener más.
Metresim var zaten.
Kenna. Ya tengo una amante.
Seni istiyorum, Kenna.
Te quiero a ti, Kenna.
Demek istediğim Kenna'nın giydiği kolye bana ilk yıl dönümü hediyesi olarak kocam tarafından verilmişti sevdiği kadına.
Quiero decir que Kenna lleva un collar... que me dieron como regalo de primer aniversario. De mi esposo el rey... su amante.
Kapının önünde dolaşıyorum. Sanki ilk defa ordaymışım gibi. Ama Kenna her zaman orda.
Asi que salgo a la puerta y mi hija ya esta allí y tiene a la pequeña Darby amarrada a esa correa...
Kenna'ya ne yaptığını sordum?
Y le pregunto :
Kenna ve ben çimenlerin arasında yuvarlanıyoruz.
Kena y yo estamos revolcandonos de la risa...
Evet.
Kenna, ¿ estás segura de esto?