Keri Çeviri İspanyolca
161 parallel translation
Keri. Bin.
¡ Keri, sube!
Packard biri Keri'ye yan gözle baksın kıskançlıktan delirir.
Cree que todo mundo está mirando a Keri.
Keri!
¡ Keri!
Keri!
Keri!
Keri, seni akşama alacağım.
Keri, te busco en la noche.
İşte o ahmak gidiyor. O aptal, Keri ile!
¡ Es el idiota con Keri!
Ben de.
- Yo también. Keri, escucha.
- Keri'nin bindiği hiç bir motoru görmedik.
- Ninguna moto con Keri, Packard.
Şey, öldürüldüğü gece... Keri Johnson ile birlikteydi.
La noche que murió, estaba con Keri Johnson.
Gitmiyorum.
- Si lo harás, Keri.
Şimdi sesini kesen iyi edersin, Keri.
- Mejor calla, o...
Birbirimiz için yaratılmışız, Keri.
Estábamos destinados a estar juntos, Keri. - Tengo algo más que hacer.
Keri Analizlerini bırakabilir misin?
¿ Podemos dejar el análisis de Keri aunque sea un día?
İsmim Keri Tate değil.
Mi nombre no es Keri Tate.
Ne oldu?
¿ Qué pasó? Keri, ¿ Qué estás haciendo?
- Keri, ne yapıyorsun? - Telefonum çalışmıyor.
¡ El teléfono no funciona!
Keri. Ne yapıyorsun?
Keri, ¿ qué estás haciendo?
- Keri. - Seni bırakmam.
- No voy te dejaré.
Keri'nin eşyalarını taşımak zorunda kaldın, zor bir şey sanki.
Tuviste que cargarle unas cosas a Keri, ¿ y qué?
Bu daha çok Keri Russell-stili, bilirsin, Felicity.
Tiene el estilo de Keri Russell, la actriz de Felicity.
Bir şişe losyon. 8.50 $'dı.
Una botella de loción Keri. Me contó $ 8.50.
Sean'in karısı ile görüştüm, Keri bizim gibi o da çok şaşkın.
Acababa de hablar con Keri... Es la esposa de Sean. Está devastatada.
Keri Derzmond?
Keri Derzmond.
Merhaba, ben Keri Derzmond.
Soy Keri Derzmond.
Keri'ye vücudunun belli kısımlarını gösteriyor.
Controla qué partes de su cuerpo le muestra a ella.
Mektuplarında Keri'ye birlikte geçirecekleri günlerden çocuklarından, yaşlılıklarından bahsediyor.
Le escribe a Keri en sus cartas sobre su "futuro" juntos teniendo hijos, envejeciendo.
Keri'nin kendisine aşık olduğuna ama henüz bunu bilmediğine inanıyor.
Cree que Keri está enamorada de él, sólo que aún no lo sabe.
Keri, Maryland'de ilk mektubu aldığında polisten koruma istemiş.
Cuando Keri recibió la primera carta en Maryland acudió a la policía local por protección.
Keri'nin yaşında kız kardeşim var ve herifin biri aynı şeyi ona yapsa ve adamı yakalasam... Beni yanlış anlamayın.
Miren, no me malinterpreten.
Pekâlâ, Keri, Atlanta'da yaşarken ilk mektup işteyken gelmiş ama sonradan daha özel şeyler yazıp evine göndermeye başlamış.
Bien. Cuando Keri vivía en Atlanta, el primer contacto fue en su trabajo. Luego fueron cada vez más personales y comenzaron a llegar a su hogar.
Bu tarihin takipçi için önemini öğrenebilirsek Keri'yle aralarındaki bağı bulabiliriz.
Si descubrimos el significado que esa fecha tiene para el acosador podríamos rastrear esa conexión hasta Keri.
Her salı Keri'nin firmasında personel toplantısı oluyor ve pek çok farklı restorandan yemek geliyor.
Bien, entonces cada martes en la empresa de Keri había una reunión de personal pero el servicio de provisión de comida es de diferentes restaurantes.
Bir Keri'nin Maryland'de aldığı yeni fotoğrafa, bir de Atlanta'da aldıklarına bak.
Mira esta nueva fotografía, que Keri recibió en Maryland. Ahora mira las viejas que recibió en Atlanta.
Görünüşünü düzeltmeye çalışıyor ve bunu muhtemelen Keri'yi etkilemek için yapıyor.
Él está mejorando su apariencia y es probable que sea para impactar a Keri.
Keri Derzmond?
¿ Keri Derzmond?
- Keri, içeri girmemiz gerek.
Keri, tienes que volver a entrar.
Keri'nin hoşlandığı şeyleri kopya etmeye çalışıyor.
Intenta copiar lo que atrajo a Keri.
Keri'ye ilanlar astırdık.
Hicimos que Keri colocara carteles.
Köpeği geri vermek için Keri'yi aramasını sağlayabiliriz.
Tal vez logremos que él llame para devolverle al perro.
Keri Johnson.
- Keri Johnson.
Anlıyor musunuz, o yada Billy'i Keri'nin çevresinde...
Si lo ven a él, o a Billy cerca de Keri, me lo dicen.
Hey, bu ızgaranın dumanı, Keri. Bu aklıma takılıyor.
Los humos de la grasa me llenan la cabeza.
Merhaba, Keri.
Hola, Keri.
Hey, Keri.
Keri... conozco un lugar en Willow River.
Keri Johnson, ha?
Keri Johnson.
Git!
- Keri.
İki çocuk, Kevin ve Keri.
Dos niños, Kevin y Keri.
Bu kadın Keri Derzmond.
Ella es Keri Derzmond.
Bir ajanla birlikte Keri'nin ofisinde.
- Ella y otro agente están en la oficina de Keri.
-... muhtemelen polislikten atılırım.
Tengo una hermana de la edad de Keri y si un tipo le estuviera haciendo eso a ella, actuaría por mi cuenta y es probable que fuera despedido de la fuerza. Yo haría lo mismo que usted.
Keri'yi eve getirdiğiniz için teşekkürler.
Le agradezco que haya traído a Keri a casa.