Kisin Çeviri İspanyolca
54 parallel translation
Kisin mi?
¿ En invierno?
Kisin sana bakan var. Dextry hakkinda konusmak istiyorum.
Ya tienes tus provisiones para el invierno.
Kisin... cicekler nerde... buyuyebilir?
¿ Dónde se puede... encontrar flores... en invierno?
Ama kisin, Overlook ucurumlarla doludur.
Pero en invierno el Overlook está lleno de límites.
Bu kisin calisan kar makinalari için, Danny.
Es lo más lejos que llegan las quitanieves en el invierno, Danny.
Kisin çalismiyorlar.
El viento las arranca en invierno.
Yazlari güzeldi... ... ama kisin kar bastirdiginda, her taraf büyüleyiciydi.
Bonitos veranos pero los inviernos con nieve eran mágicos.
Kuzeyde, yaz mevsimi sirasinda uzun saatler günes isigi görülür ama kisin bu gittikce azalir ve haftalar süren karanliklar olabilir.
En el lejano norte, durante el verano, hay largas horas de luz solar, pero en invierno, eso merma y pueden haber semanas de oscuridad.
Rockie Daglarinin yamaclari ne kadar ciplak da olsa, kisin bazi hayvanlar icin siginak gorevi gorur.
Las laderas de las Montañas Rocosas, aunque frías y descoloridas, proveen refugio para algunos animales.
Müzigin sesini kisin.
Baja el volumen.
Bu da ne? Sen de kisin?
¿ Quien carajo esta ahí?
- Sen de kisin?
- ¿ Quién eres?
Kisin soguk nefesi denizleri donduracak... simdi olmaz.
El frío aliento del invierno helará los mares... No ahora.
Aslinda kisin agaçlarin ruhunu görürüz.
En realidad en invierno vemos el alma de los árboles.
Onlar için yem koymayi unutmamaliyim, özellikle de kisin.
Tengo que acordarme de ponerles comida, especialmente en invierno.
Müzigi kisin müzigi.
- Bájale, bájale. - Amigo, deja de...
Chicago'da kisin ortasinda nerede bir ter kulubesi buldugunu gecelim Tanri askina, ne dusunuyordun?
Más allá de la pregunta obvia sobre dónde encontraste esa tienda india en la ciudad de Chicago, en pleno invierno, ¿ por amor a Dios, en qué estabas pensando?
Kisin da geldigini düsünürsek istenen rakamin yarisi.
Con el invierno que viene... medio'de lo que piden.
Yutzu almijdır kisin.
Yuju ro deve deler.
BOHEMIAN OTELI KIŞIN KAPALIDIR.
CERRADO EN EL INVIERNO
Evi kullan ve huzur içinde s * kişin.
- Te dejo el apartamento.
Kïsïn ahïrda yattïm.
En ese granero, en invierno.
Eger kisin biz içindeyken durursa...
Si se bloqueara en invierno...
Kişin içinde!
¡ Está en el quiche!
Kisin sen?
¿ Quién le dio este número?
Beni bu kadar iyi şeyler hakkında eğiten kişin yüzünü görmek büyük bir mutluluk.
Es bueno finalmente ver la cara de la que me enseñó tanto.
Sen kendin bile demiştin. O senin tek ve eşsiz kişin!
¡ Tú mismo has dicho que ella es tu única persona indicada!
Senin seçilmiş kişin olamadığım için üzgünüm Naman.
Siento no ser tu compañera, Naman.
Acil durumlarda aranacak kişin ben olurum.
Bien, volveré a llamar. Yo seré tu contacto para urgencias.
Erkek arkadaşının narsist bir moron olduğunu düşünen tek kişin benim sanıyorum meğer bütün galaksi öyle düşünüyormuş.
No soy el único que piensa que tu novio es un imbécil. ¡ Todos están de acuerdo!
Yani hiç şüphe yok ki aldığı ilaç, o göğsü açık elbiseyi giyen kişin verdiği sütle karıştırılıyordu.
El ácido también se lo daba dulcemente la misma que le daba la leche de sus pechos.
Ölen iki kişin otopsi raporu.
Los informes de autopsias de los dos muertos.
Kaç kişin vurulduğunu gördün mü?
¿ Viste cuantos hombres estaban disparando?
Demek acil durumda aranacak kişin benim.
Así que yo soy tu contacto de emergencia, ¿ eh?
Onu da öldürerek binlerce kişin hayatını kurtarmış oldun mu?
¿ Salvaste miles de vidas al matarle a él?
Artık garanti kişin olamam.
No puedo ser más tu red de seguridad
Ben senin özel kişin değilsem, o zaman daha ciddi sorunlarımız var demektir.
Y si yo no soy la tuya, creo que tenemos otra serie de problemas.
Acil durumda aranacak kişin Bun Waverly.
Bun Waverly es tu contacto de emergencia.
Acil durumda aranacak kişin o.
Eres su contacto en caso de emergencia.
İlk konser Pittsburgh Civic Arena'da 11,000 kişin önünde gerçekleşecekti Manfred Mann ve Uriah Heep'in ön grubu olarak.
El primer espectáculo iba a ser frente a 11 000 personas en el estadio de Pittsburgh Civic, como teloneros de Manfred Mann y Uriah Heep.
Tek bir hamlenin olduğu ve tek bir kişin hayatta kaldığı bir oyun.
Es un juego de ajedrez con un movimiento y un sobreviviente.
Babam öldükten sonra neden tek kişin ben olmadım?
Después que papá murió ¿ por qué no pude ser yo tu único?
Sen yani, şey, biz, senin ortalama kişin sen psikotik biri tarafından tedavi görüyor olabilirsin.
Tú, digo, nosotros a una persona normal la podría tratar un sicótico.
Şuraya, kişin hemen yanına.
- Por ahí, cerca del pastel.
Şimdilik onlar senin doğru kişin olabilirler.
Y por ahora, puede que ellos sean lo que buscas.
Henüz insanken en son öldürdüğüm kişinın anısına başlayalım o zaman.
Empecemos con un tributo a mi última matanza, como humano.
Yani oyunu kontrol eden kişin burada, bu binanın içinde olduğuna yüzde yüz eminsin?
Entonces, estás completamente seguro que quienquiera que esté controlando el juego ¿ está aquí, en este edificio?
Senin o özel kişin nerede?
¿ Quién es esa persona especial?
O senin acil durumda aranacak kişin.
Ella es su contacto de emergencia.
Ajan Ritter, irtibat kişin olacak.
El agente Ritter será su enlace.
Kayıt için, sorgulanan kişin cevap vermiyor.
Para la grabación, la interrogada no contesta.