Kizzy Çeviri İspanyolca
253 parallel translation
- Onun adı Kizzy.
- Se llamará Kizzy.
- Kizzy mi?
- ¿ Kizzy?
Sahip Reynolds, Kizzy adını nereden bulduğumuzu merak edecek.
El amo Reynolds quiere saber qué significa Kizzy.
Ona Kizzy adını koymak zorundayım.
Debo llamarla Kizzy.
Ve büyüdüğünde ona Kizzy'nin ne anlama geldiğini söyleyeceğim.
Y cuando crezca le explicaré qué significa.
Kizzy!
¡ Kizzy!
Kızım, senin adın Kizzy.
Tu nombre es Kizzy.
Özel insanlar için, bebek Kizzy.
De gente especial, Kizzy. Especial.
Son olarak Kökler'de : Kizzy!
¡ Kizzy, estás ahí!
Noah bunun Kizzy tarafından Yazıldığını açıkladı.
He vendido a Noah.
Noah satıldı, ondan geri Kalanı yani.
Y Kizzy... Oh, Dios, no.
Ve Kizzy. Tanrım hayır. Hayır sahip.
No, amo, no puede vender también a Kizzy.
Kizzy'i de satamazsınız.
¡ Mamá! ¡ Mamá!
Karım Tildy var, annem Kizzy ve iki çocuğum.
Tengo esposa y dos hijos. Y mi mamá, Kizzy.
Marcellus'un yaptığını yapıp kendimizi satın almak seni, beni, çocukları ve Kizzy Ana'yı yaklaşık 6000 $ tutacak.
Bueno, hacer como Marcellus y comprar nuestra libertad, la de los niños y la de Mamá Kizzy cuesta casi 6.000 dólares.
İnanması zor, ama annen Kizzy bir zamanlar tazeydi.
Es difícil de creer, pero tu madre una vez fue joven.
Ben Kizzy'im.
Soy Kizzy.
Üzgünüm ama Kizzy adında hiçbir zenci hatırlamıyorum.
Lo siento, pero no recuerdo a ninguna negra con ese nombre.
Köleleri satmaktan başka bir şey yok.
Vender los esclavos. Salvo Kizzy.
Kizzy hariç. Onu tutacağız.
A ella la conservaremos.
Neden Kizzy'i tutuyoruz?
¿ Por qué?
Kizzy Ana.
Mamá Kizzy.
Ve Kizzy'nin oğlu Tavuk George denilen bir adamdı.
Y el hijo de Kizzy era el hombre al que llamaban Pollo George.
Onun adı Kizzy.
Se llamará Kizzy.
- Kizzy!
- ¡ Kizzy!
- Bu doğru Kizzy.
- Eso lo has entendido, Kizzy.
Kizzy?
¿ Kizzy?
Genç Kizzy. O Bell Dadı'nın kızı.
Y la joven Kizzy, hija de Mammy Bell.
Kizzy bir çocuk.
Kizzy es sólo una niña.
Bunu duyduğuma sevindim, çünkü Kizzy onu istiyor.
Me alegra oírlo, porque Kizzy lo quiere.
Kizzy yazıyor.
Aquí dice Kizzy.
Kizzy, şu haline bak.
Oh, Kizzy, mírate.
Kizzy!
¡ Oh, Kizzy!
Eğer Kizzy ile süpürgeden atlamakla ilgiliyse, vaktim yok.
Si es sobre lo de saltar la escoba con Kizzy, no tengo tiempo.
Bilmiyorum Kizzy.
No sé, Kizzy.
Kizzy, çok güzek fikirlerin var!
¡ Oh, Kizzy, tienes ideas maravillosas!
Ben ciddiyim Kizzy.
Hablo en serio, Kizzy.
Gerçekten Kizzy, düşüncesi bile beni baygınlaştırıyor.
Kizzy, con sólo pensar en él, ya estoy que me desmayo.
Elimi hisset Kizzy.
Toca mi mano.
Kizzy'den uzağa!
¡ De Kizzy!
Geri gelip Kizzy'i alıp, özgürlüğüne götüreceğim.
Volveré por Kizzy y la llevaré a la libertad.
- Tapan, Kizzy.
- Me adora, Kizzy.
Çok iyi bir öğrenciydin Kizzy.
Eras una alumna muy aplicada.
Sen mi okuyorsun Kizzy?
¿ Estás leyendo, Kizzy?
Kizzy ve ben, Bell Dadı'ya bir şaka yapacağız.
Le queremos gastar una broma a Mammy Bell.
Ona, Kizzy'nin okuma bildiğini sandıracağız.
Le haremos creer que Kizzy sabe leer.
Ama sana şaşırdım Kizzy. Bell Dadı gibi iyi bir kadın olan kendi annene, böyle kötü bir şaka mı yapacaktın?
¿ Quieres gastar una broma cruel a una mujer buena como mamá?
Kizzy.
Kizzy.
Bu bir yolculuk izni.
Noah ha confesado que Kizzy lo falsificó.
Bayan Anne, lütfen, hayır!
- Vamos Kizzy, no tengo toda la noche.
Bir çizmem daha var Kizzy.
- No puedo casarme contigo y punto.