English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ K ] / Kusura bakmayın

Kusura bakmayın Çeviri İspanyolca

9,690 parallel translation
Kusura bakmayın biraz Jason Bourne olacağım ama bu evde dönen pislikleri bilseniz beyniniz havaya uçar.
Lamento haber tenido que portarme todo paranoico con ustedes, chicos, pero... sus cabezas podrían literalmente implotar y explotar a la vez si supieran todas las mierdas que están ocurriendo en esta casa.
- Kusura bakmayın rütbenizi takip etmesi zor.
Es difícil mantenerse informada. Por ti y por mí.
Kusura bakmayın ama bir kereliğine yüzüne bakın.
Lo siento, pero por favor mire su rostro una vez mas.
Kusura bakmayın da telefonumu geri alabilir miyim?
- ¿ Me devuelven mi teléfono?
Gözden kaçırdıysam kusura bakmayın ama Yeraltı Dünyası'na nasıl gideceksin?
Perdonad si me pierdo lo obvio pero... ¿ Cómo entra uno en el Inframundo?
Bir randevu ayarlamadığım için kusura bakmayın ama buralardaydım ve bir şansımı deneyeyim dedim.
Discúlpame por no la creación de una cita, pero yo estaba en la zona, y me arriesgué.
Kusura bakmayın.
Lo siento por eso.
Kusura bakmayın yetki HKK'da onlar gelene kadar kimse ne girer ne de çıkabilir.
Lo siento, el CDC tiene la jurisdicción, nadie entra o sale hasta que lleguen aquí.
- Küçük barınız için üzgünseniz kusura bakmayın ama kanun kanundur.
Lamento si están molestos por su pequeño bar, pero las leyes son las leyes.
Bölüyorsak kusura bakmayın.
Lo siento si interrumpimos.
Kusura bakmayın ama size cupcakelerimizi satmak istemiyoruz.
Lo sentimos, pero simplemente no se siente cómodo Venderle nuestros pastelitos.
Kusura bakmayın.
Disculpe me.
Kusura bakmayın kızlar partiye geç kaldım, dışarıda yeni arkadaşlarımla konuşuyordum.
Hola, lo siento llego tarde a la fiesta, chicas, Pero yo estaba a las afueras hablando con mis nuevos amigos,
Kusura bakmayın.
Disculpas.
Duyduklarınız için kusura bakmayın.
Lo sentimos tenías que escuchar eso.
Kusura bakmayın, Müdür Yardımcısı.
Lo siento, Director Adjunto.
Kusura bakmayın hanımefendi, size konferans binasındaki güvenlik konseyi toplantısı çevirisinde ihtiyaç var.
Perdone, señora, te necesitan traducir más en la reunión del Consejo de Seguridad en el edificio de conferencias.
Kusura bakmayın geç kaldım.
Siento la tardanza.
- Peki, rahatsızlık için kusura bakmayın hanımefendi.
Lamento molestarla, señora, quiero decir, señorita.
Kusura bakmayın ama endişenizin tam olarak ne olduğundan emin değilim.
Disculpe, no estoy exactamente segura de cuál es su preocupación.
Kusura bakmayın Bay Shaw... - Sanki karınızı siz öldürmüşsünüz gibi.
Lo siento, Sr. Shaw... suena como si dijera
Kusura bakmayın.
Lo siento.
Kusura bakmayın ama biraz önce onun hayatını kurtarmış olabilirim.
¿ 26? Discúlpeme, pero probablemente solo le salvé la vida.
Kusura bakmayın, nişanlım çok gururludur.
Lo siento, soy un prometido orgulloso.
Kusura bakmayın Şef. Arayan Donna.
Lo sentimos, Jefe, es Donna.
Kusura bakmayın ama gitmem gerek.
Lo siento mucho. Tengo que irme.
Velayetini almanızın onun için en iyisi olduğunu düşünüyorsunuz. Kusura bakmayın ama yanılıyorsunuz.
Sé que cree que esto de la custodia es lo mejor para él... pero con el debido respeto, creo que se equivoca.
Kusura bakmayın.
Perdón.
Önüme konan her analizi Tanrı kelamı gibi kabul edemem, kusura bakmayın.
Yo no tomo lo que dice el periódico como la verdad revelada.
Kusura bakmayın, Avukat hanım.
Discúlpenos, abogada.
Pekâla, böldüğüm için kusura bakmayın ama Christa'dan hiç haber yok.
Está bien. Lamento interrumpir aquí, pero, nadie sabe nada de Christa.
Kusura bakmayın, fakat..
Disculpe, pero...
- Kusura bakmayın.
- Disculpas.
- Kusura bakmayın.
- ¡ Lo siento!
Kusura bakmayın.
Perdón por todo el...
Bunu abarttıysam kusura bakmayın.
Disculpen si fue demasiado.
Kusura bakmayın, mevzu nereye gidiyor bilmiyorum ama söylemem gerekir ki, yanlış kadın türlerinin ilgisini çekebiliyorum.
Lo siento, no sé adónde... vamos con todo esto... pero tengo que decirlo, puedo... atraer al tipo equivocado de mujeres.
Kusura bakmayın, Bay Greene.
Lo siento, Sr. Greene. Sólo estaba... manteniéndolo real.
Bay Stallone, rahatız ediyorum, kusura bakmayın ama...
Hola, Sr. Stallone. Perdone la molestia. Pero...
Kusura bakmayın.
Lo siento, señor.
Kusura bakmayın ama mümkün değil efendim!
Con todo respeto, señor, ¡ ni lo sueñe!
Kusura bakmayın.
Con permiso.
Kusura bakmayın ama Tom'la ilişkim hakkında en ufak bir fikriniz bile yok Bayan Bemstein.
Con todo respecto, señora Bernstein, no tiene ni la más mínima noción... de mi relación con Tom.
Hayır, kusura bakmayın Bay Wolfe. Siz yatın. Doktoru çağırayım.
No, señor Wolfe, lo siento, sólo quédese quieto.
Kusura bakmayın ama kız kardeşinizin kocası fakir orospu çocuğunun tekiydi.
Perdona que te lo diga, pero el esposo de tu hermana era un tacaño de mierda.
Daha fazla yardımcı olamadığım için kusura bakmayın, eminim onu bulursunuz.
Lamento no poder ayudar más, pero seguro la encontrará.
Kusura bakmayın, bunlar Billy'nin, kendisi artık aramızda değil.
Mi error. Esos son de Billy ; Ya no está con nosotros.
Evet, hesabı diğer garson kıza verdim, kusura bakmayın.
Sí, lo siento, pero le di el dinero a la otra camarista.
Kusura bakmayın, benim vardiyam bitmişti aslında, yani...
Lo siento, pero mi turno terminó, así que...
Özür dilerim, kusura bakmayın.
Lo siento. Discúlpame.
Kusura bakmayın.
Lo siento mucho.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]