Kylie Çeviri İspanyolca
519 parallel translation
- Ne istiyor? Kylie Rush Yahudi mi, değil mi diye münakaşa etmişsiniz. Olmadığını öğrenmiş.
- Dijo que sobre la discusión de si Kael Ross es hebreo que ha descubierto... que nó.
Çünkü seyirciler Andrew Lloyd Webber'ın, Kylie Minogue'un ses oktavına uydurmak için yeniden düzenlemesini yaptığı "Evita" ya gitmek yerine burada yaygara koparıyorlar.
Porque el público prefiere comprar boletos para la nueva obra, "Evita", de Lloyd Webbers adaptada para la voz de Kylie Minogue.
- Çok sağol Kylie.
- Muchas gracias, Kylie.
Bir tek zavallı Kylie kaldı.
El pobre Kyle es lo único que me queda.
- Bırak, Kylie.
- ¡ Baja ese dedo, Kylie!
Kylie bizimle evlenen her erkek ölecek sanıyor.
Kylie cree que si nos casamos con alguien, la palmará.
Kylie neden birlikte seraya gitmiyoruz?
Kylie vayamos al invernadero.
Kylie, otobüsün gelmeden bahçedeki naneyi getir.
Kylie, ¿ puedes traer la menta antes de que llegue tu autobús?
Kylie, beni dinle.
Kylie, escúchame bien.
Kylie,.
Kylie, Keely.
Merhaba, Kylie.
Hola, Kylie.
Kylie Rogers'ın partisine polisleri sen mi çağırmıştın?
¿ No eres tú la que llamó a la policía en la fiesta de Kyle Rogers?
Kylie?
Kylie?
Ayrıca birileri Hayley'la Kylie'ye boyunun ölçüsünü vermeli.
Además, alguien debe enseñarle a Hayley y Kylie.. ... a no ser tan creídas sólo porque creen que son geniales.
Kylie, Chase ve ben babamın arabasını alıp Las Vegas'a gittik.
Bueno, Kylie, Chase y yo tomamos el coche de mi padre y nos fuimos a Las Vegas.
Kylie, Chase gelin. Bunu mutlaka görmelisiniz!
Chicos tienen que ver esto.
Bill ve Stacy hariç ancak onlar Kylie'nın işyerinden arkadaşı. Yani onlara soramam.
Excepto Bill y Stacy, pero él es amigo de Kyle, y no le puedo preguntar.
Bernie Kylie ofise gelin lütfen,
Bernie Taylor a la oficina.
Eğer bir şov kraliçesi elbise giyerse, Kylie Minogue oluverir.
Una "drag queen" con un vestido, Parece Kylie.
Özür dilerim Kylie. Unutmuş olmalıyım.
Lo siento Kyle, lo debo haber olvidado.
- Özür dilerim Kylie. Unutmuş olmalıyım.
Lo siento kyle, lo debo haber olvidado.
İnek Kiley Wood tacımı takarsa diye seyretmek istiyorum.
Si la tal Kylie Wood se va a llevar mi corona, tengo que verlo.
Kylie ile hâlâ birlikte olmamıştık ama dört haftalık ambargonun bittiğini hissediyordum.
Kylie y yo aún no nos acostamos pero tengo la sensación que el embargo de 4 semanas está por terminar.
Bak, Kylie, sadece karın kaslarımla gurur duyuyorum ya da... kasımla.
No es cierto. Mira, Kylie, realmente estoy orgulloso de mis abdominales. Más bien abdominal.
Kylie'la ilgili tüm detayları istiyorum.
De acuerdo, dame todos los detalles de lo que sucedió con Kylie.
Küçük bir kuş, Kylie ile henüz yatmadığınızı söyledi diyelim.
- Digamos que un pajarito me contó que tú y Kylie aún no se han acostado.
Kylie henüz seninle yatmadı, söylemeye çalıştığı şey sana özel olmak istemediği.
Mira, Kylie no se acostó contigo aún lo que quiere decir que no quiere ser exclusiva.
Molly ile çık, o buradayken eğlenin, ama o gidince Kylie'ye git ve özel bir ilişki istediğini söyle.
Sal con Molly y pásala de lo mejor mientras esté en la ciudad pero una vez que se vaya, vé con Kylie y dile que quieres la exclusividad.
Merhaba, Kylie, günün nasıl geçiyor diye sormak için aramıştım.
Kylie, te llamaba para ver como iba tu día.
Bir şey yok, Kylie. "Çıplak Bedenden Akan Ter Damlaları" diye bir grup.
Nada, es una nueva banda llamada "Gotas desnudas de sudor".
Bir hastanın, Kylie.
Un paciente, Kylie.
Kylie, aslında bu akşam olmaz.
En realidad, Kylie, no... no puedo esta noche.
Kylie, özür dilerim.
Kylie, lo siento.
Kylie haklısın, bu kader, çünkü bu gece başka bir kızla çıkmıştım. Onunla yatabilirdim. Ama seninle olacağım diye onu atlatmak kolay oldu.
Tienes razón, es el destino porque a la noche estaba con esta chica que..... podría totalmente haber tenido sexo con ella..... pero fue fácil decirle que no porque estaba pensando estar contigo.
İşte o zaman Kylie'yi gördüm.
Y ahí fue cuando vi a Kylie.
Mesela Kylie'yi paylaştığınız daireye bırakırken?
¿ Por ejemplo cuando llevas en andas a Kylie al departamento que comparten?
Belki de ayaklarını sürüklemekten olmuştur. Haksız mıyım Kylie?
Eso quizás sea por arrastrar los pies. ¡ ¿ Tengo razón, Kylie?
Kylie ile işler nasıl gidiyor?
¿ Cómo van las cosas con Kylie?
Hey, Kylie, güve fıkrasını senin için yazdım.
Oye, Kylie, te escribí el chiste de la polilla.
... Muhtemelen kapıp kapmadığını görmek için Kylie'ye de test yapmamız gerekiyor.
Deberíamos revisar a Kylie para ver si está infectada.
Ooh, bir de şu güzel piliç, Tamyra, Kylie'yle beraber çalışan barmen var.
O esa chica, Tamyra, que atiende en la barra con Kylie.
Stajyerlerin her işimi yapmasına izin verip orada otururken, başka paralel bir evrende J.D. ve Kylie'nin beraber olup olmadıklarını düşündüm. Glornak Yedi gezegeninde Hipokrat Yemini yok.
Mientras me sentaba ahí dejando que mis internos hicieran todo el trabajo me preguntaba si existía un universo paralelo donde otro J.D. y otra Kylie pudieran estar juntos dado que no hay un juramento Hipocrático en el planeta Glornak Siete.
Kylie!
¡ Kylie!
Hey, Kylie, demek buradasın.
Kylie, ahí estás.
Dışından konuş, salak herif!
Escucha, Kylie- - ¡ En voz alta, idiota!
Kylie sa-sana söylemek isterdim ama, biliyorsun kurallara aykırı.
Kylie, Yo moría por contártelo, pero, ya sabes, va contra las reglas.
Kylie ile her şey harika gidiyordu, ama duygusal olarak bağlanmadan önce, benim için önemli bazı önemli soruların cevaplarını öğrenmem gerekiyordu.
Las cosas estaban asombrosas con Kylie pero antes de involucrarme más emocionalmente necesitaba respuestas a algunas preguntas que eran muy importantes.
Sanırım Kylie ile olan ilişkimizi kıskanmaya başlamıştı.
Creo que era porque se sentía un poco románticamente competitiva con Kylie y yo.
Kylie gündüzleri derse giriyor, geceleri ise barda çalışıyor, benim de vardiyalarım 16 saat sürüyor, bu yüzden günde en az bir defa öpüşmeye çalışıyoruz.
Kylie tiene clase todo el día y trabaja en el bar de noche y yo todavía tengo turnos de 16 horas, entonces tratamos de besarnos al menos una vez el día.
Kylie, balıkları besle!
Kylie, dale de comer a los peces!
Dinle Kylie...
¡ Tómalo!