Lacrosse Çeviri İspanyolca
500 parallel translation
eski dostumuz, arkadaşımız... Lacrosse'da bizimle kalmaya karar verdi... ve zamanını Festus'un hizmetine adayacak.
Cierto caballero que conocemos... ha decidido permanecer en Lacrosse... y dedicarse al servicio de Festus.
Lacrosse'un güzel insanları.
Mis buenos vecinos de Lacrosse.
Soytarı'nın Lacrosse'de kalacağını... söylememe gerek yok tabiki.
De más está decir... que Scaramouche se quedará aquí en Lacrosse.
"Soytarı Lacrosse'da mı kalacak!"
"¡ Scaramouche se quedará aquí en Lacrosse!"
Burada, Lacrosse'da kalıyoruz.
- ¡ No! Nos quedaremos aquí en Lacrosse.
Lakros!
¡ El Lacrosse!
Lekros daha iyi, hokey çok kaba bir oyun.
- Al lacrosse, es menos vulgar.
Lanet olsun! Bu hokeye benzer bir oyun.
¡ Eso fue lacrosse!
Lakros da bir spor değil.
Lacrosse. Lacrosse no es un deporte.
Lakros, kolejli ibnelerin bir aktivitesidir. Kusura bakmayın, aynen öyle.
Lacrosse es una actividad universitaria marica.
Ama okulunu yada lacrosse idmanlarını engellemesin.
Pero no quiero que interfiera con tus deberes o el entrenamiento de lacrosse.
Oliver lakros oynuyor, değil mi?
Oliver juega lacrosse, ¿ verdad?
LACROSSE TAKIM MENEJERİ
MANAGER DEL EQUIPO DE LACROSSE
Lakros ve golf takımında.
Está en los equipos de lacrosse y de golf.
Snake, Ball Eyalet Üniversitesi'nde lakros oynamıştı.
Víbora jugó al lacrosse en la Universidad Estatal Ball.
Ulusal arama ofisinin Lacrosse orta bölgesindeki radar uydusundan.
Del sistema espía radar Lacrosse de la Oficina Nacional de Reconocimiento.
"Hadi kıçını tekmeleyelim şunun. O bir futbolcu" diyorlar.
Dicen : "Ese Oz es un gorila jugador de lacrosse".
Sadece ilk futbol maçımı seyretmenin tadını çıkarıyorum.
Disfrutando de mi primer juego de lacrosse.
Anlayamıyorum. Takım arkadaşlarınla birlikte benimle alay ettiğini gördüm.
Te vi burlándote de mí con tus amigotes de lacrosse.
Doğrudan iş hayatına atılabilirim veya futbol oynamaya devam ederim.
Gerencia de empresas, con una beca del equipo de lacrosse.
Üniversite iyi ama çalışmak da öyle. Ayrıca futbol oynamayı seviyorum. Ama profesyonel bir oyuncu olacak değilim herhalde.
Pues me gusta la gerencia y me encanta el lacrosse, pero ¿ a qué me dedico?
Bu cumartesi son maçımız var.
Tengo un partido de lacrosse.
Onlar Lacrosse Kampına birlikte gitmişlerdi.
Jugaban al lacrosse juntos,
Lacrosse Kampı mı?
¿ Lacrosse?
Basketbol, lekros, yüzme, pist, golf.
Baloncesto, lacrosse, natación, carreras, golf.
Üst üste iki yıl lacrosse şampiyonu.
El mejor jugador de lacrosse del estado.
Okul takımının yarısı?
¿ Medio equipo de lacrosse?
Senin Lacrosse takımıyla falan randevun yok mu?
¿ No tienes grupo de lacrosse o una cita?
Hayır, Sean şu anda Dee McGuire ile birlikte. Lacrosse takımının kaptanı olabilmek için Jeff Traner'i Dottie Lord'un kollarına itti ve Madison Maylands'ı hafta sonunda yalnız bıraktı.
No, Sean sale con Dee McGuire... por lo que Jeff Traner sale con Dottie Lord... y Madison Maylands está solo por primera vez... desde que es capitán del equipo de lacrosse.
Su polosumu yoksa lakrose mi?
¿ Water polo o lacrosse?
Lakrose.
Lacrosse.
Lakrose takımını eğlendirdiğini sanmıştım.
Pensé que te entretenías en el equipo Lacrosse.
Lakrose takımı beni eğlendiriyordu.
Estaba comenzando a entretenerme el equipo de Lacrosse.
- Spor hariç hepsiyle. - "Lacrosse" oynadığını sanıyordum.
Creía que te apasionaba el Lacrosse
Hokey oyuncusu kokusu alıyorum.
Huelo a un jugador de Lacrosse
- Lakros.
- Lacrosse.
Sarah, kaba kuvvet kullandığın için aldığın oyun oynama cezan bitti. Henry?
Sarah, tu suspensión de lacrosse por fuerza excesiva terminó así que juegas hoy.
O lakros maçını anlatman çok heyecanlıydı.
Tu cobertura del partido de lacrosse fue muy excitante.
Evet, iki saniyeliğine lakros umurumda oldu.
Si. Por 2 sec, casi hice un titular ya-sabes-qué sobre lacrosse.
- Lakros hikâyesinin zaferini unutma.
No olvides tu éxito con la historia del lacrosse.
Belki iyi yazabildiğim tek şey lakrostur.
Si, quizás el lacrosse es lo único sobre lo que soy buena escribiendo.
Umarım büyük haber ajanslarında iyi para kazandıran, tam zamanlı lakros yazarlığı pozisyonu vardır.
Por suerte hay muchos puestos muy bien pagados de comentarista de lacrosse full-time - en las cadenas de noticias.
Hokey mi?
¿ Lacrosse?
Hep hatırlayacağım şeyler Lacrosse şampiyonları çocuklarla keyifli günler.
Siempre recordaré los campeones de lacrosse. Los días gloriosos con los amigos.
Sonra, iri futbolcular, hokeyciler, dernek başkanları...
Luego, los guapos del fútbol soccer, los galanes del lacrosse... Ios presidentes de fraternidades, los cerveceros de fraternidades...
Üniversitedeki futbol gecesinden beri bu kadar erkeği yatağımda görmemiştim.
No he tenido tantos grandes, y atléticos hombres al lado de mi cama desde esa noche con el equipo de lacrosse universitario.
Lekros maçında başıma darbe aldım.
Me golpearon la cabeza en un juego de lacrosse.
- İntihara mı meyilliymiş? Hayır. Lekros sahasında olduğunu sandı.
Creyó estar en el campo de lacrosse.
Selam. Bu müzakere kulübü, bu okul yönetimi ve bu da lacrosse oyunun haberi.
Esto es para el club de debate, la junta escolar...
- Tamamdır.
-... y la nota sobre Lacrosse. - No hay problema.
Lakros.
El "lacrosse".