Laertes Çeviri İspanyolca
154 parallel translation
Laertes, gel şimdi bakalım.
Y bien, Laertes, ¿ qué nuevas hay?
Nedir Laertes? Danimarka kralından haklı bir talepte bulunacak olup da sessiz kalmak olmaz.
Si la demanda es razonable no hablaréis en vano.
Nedir istediğin Laertes? Rica minnete gerek yok, isteğini olmuş bil şimdiden.
¿ Qué podríais pedir, Laertes, que no os concediera?
- Söyle, nedir dileğin Laertes?
¿ Qué deseáis Laertes?
Güle güle git Laertes, gününü gün et.
Partid, Laertes. Vuestro tiempo os pertenece.
Hâlâ burada mısın, Laertes?
¿ Aún aquí, Laertes?
Dinle Laertes, eğer sevgili babanın ölümündeki gerçeği arıyorsan, dost, düşman dinlemeden, bu işte kazanan kim, kaybeden kim demeden gözü kapalı saldırmak mı senin öç alma yolun?
Laertes, si buscas la verdad sobre la muerte de tu padre, ¿ arrastrará tu venganza a amigos y enemigos, vencedores y vencidos?
- Sen ne yapabilirsin onun için? - Bırak şu deliyi, Laertes.
- ¿ Qué haríais vos por ella?
Laertes, bırak acını paylaşalım seninle, yoksa hakkımı yemiş olursun.
Tu dolor, Laertes, he de compartir. No me niegues ese derecho.
Ama sevgili Horatio, bil ki çok üzgünüm, Laertes'e karşı aşırı gittiğime çünkü kendi derdimin aynasında onun da çektiği acıyı görüyorum.
Me pesa, buen Horacio, haber perdido los estribos con Laertes,... pues en mi empeño veo la imagen de su causa.
Efendimiz, soylu Laertes saraya geldi bu yakında.
Señor. Laertes ha regresado a la corte.
İyi biliyorsunuz, Laertes'in ne kadar değerli olduğunu.
Sé que no ignoráis los méritos de Laertes.
Kral bahse girdi, efendimiz, Laertes'le siz karşılaşırsanız, on iki kapışmada sizden ancak üç puan fazla alabilir diye.
Sigamos. El rey dice que, en 12 asaltos, Laertes sólo os sacará tres toques.
Hamlet miydi Laertes'e haksızlık eden?
¿ Ofendió a Laertes Hamlet?
Hamlet çıkar da Hamlet olmaktan, Laertes'i kırarsa kendinde değilken, Hamlet değildir bunu yapan, inkar ediyor bunu Hamlet.
¡ No fue él! Si Hamlet, no siendo él, agravió a Laertes,... no lo hizo Hamlet.
İkinizi de gördüm, ama Laertes bir hayli ilerletmiş işi, onun için 3 puan bağışladı bize.
No. Os he visto tirar a ambos. Ya que él es mejor, contamos con los puntos.
Gelelim üçüncüye, Laertes. Ama bırakın şakayı, gösterin artık kendinizi.
Llegó el tercer asalto, Laertes.
- Ne oldu, Laertes?
¿ Qué sucede, Laertes?
Ee, Laertes, Sende ne haberler var?
Y tú, Laertes, cuéntanos tus nuevas.
Neymiş, Laertes?
¿ Cuál es, Laertes?
Gençliğinin tadını çıkar, Laertes.
Enhorabuena, vete, pues, Laertes.
hala burda mısın, Laertes?
¡ Laertes! ¿ Sigues aquí?
- Sakin olun Lord Laertes.
- Quieto, señor Laertes.
Sakin ol Laertes!
¡ Calma, buen Laertes!
İyi Laertes... Sevgili babanla ilgili gerçeği bilmek istiyorsun... ama intikam defterinde nediyor...
Buen Laertes... si deseas saber la verdad acerca de tu amado padre...
Laertes, Baban sana karşı iyi miydi?
Dime, Laertes, ¿ amabas a tu padre?
Babanı sevmediğini sandığımdan değil, Ama Laertes...
Que amabas a tu padre no lo dudo. Pero, Laertes...
Laertes, İnanım tam bir beyefendi.
Laertes, creedlo, es un cumplidísimo caballero.
Sorun nedir, Laertes?
¿ Qué ocurre, Laertes?
Yüksel, Laertes!
¡ Más alto, Laertes!
git ona, Laertes!
¡ Vamos, Laertes!
Ağırdan alıyorsun, Laertes.
Vamos, Laertes, ven por la tercera.
Laertes, Oyalanıyorsun.
Laertes, habéis practicado mucho.
Dövüş, Laertes!
¡ Adelante, Laertes!
Bir dileğiniz varmış bizden.
¿ Cuál es, Laertes?
Danimarka kralından haklı bir talepte bulunacak olup da sessiz kalmak olmaz. Nedir istediğin? Rica minnete gerek yok, istediğini olmuş bil şimdiden.
¿ Qué solicitas, Laertes, que no sea mi ofrecimiento y no tu ruego?
Kafa yüreğe el ağza bağlı değildir bizim senin babana bağlı olduğumuz kadar.
La cabeza no es más afín al corazón ni la mano más servicial para la boca que el trono de Dinamarca para tu padre. ¿ Qué deseas, Laertes?
Güle güle Laertes, gününü gün et.
Elige la hora que prefieras, Laertes.
- Ne oluyor? - Kralım kaçın, kurtarın kendinizi. Taşan denizler bile daha çabuk dolduramaz ovayı genç Laertes ve arkadaşlarından daha önce.
El océano, rebasando sus orillas, no sumerge los llanos con más ímpetu que el joven Laertes, quien con sus amotinados, arrolla a la guardia.
Laertes kral olacak. " diyorlar.
¡ Laertes será rey! " A las nubes van gorros, aplausos y vítores :
Şapkalar, eller, diller yırtıyor havayı.
"Laertes será rey. Laertes, rey".
"Laertes kral olacak. Laertes kral."
¡ Qué alegres ladran tras la pista falsa!
- Bu Laertes, soylu bir gençtir. Dinle.
Es Laertes, un noble joven. ¡ Mirad!
Laertes, babanı gerçekten seviyor muydun?
Laertes, ¿ querías a tu padre?
- Laertes'in mi?
- ¿ Laertes?
- Siz hiç almasanız da olur, Laertes.
Os serviré de realce.
Laertes, gel şimdi bakalım.
Y ahora, Laertes, ¿ qué nuevas traes?
Nedir Laertes?
Nada razonable que digas al rey danés será en vano.
Söyle nedir dileğin, Laertes? Haşmetli kralım, Dileğim Fransa'ya dönmek. Taç giyme töreninize katılmak için koşa koşa geldim Danimarka'ya.
Augusto señor, vuestra venia para volver a Francia de donde vine de buen grado a Dinamarca en señal de lealtad en vuestra coronación pero ahora debo confesar que cumplido este deber mis pensamientos y deseos se inclinan de nuevo a Francia y se inclinan en demanda de permiso.
- Ama geciktim.
- ¿ Sigues aquí, Laertes?
- Hâlâ burada mısın, Laertes?
Pero aquí llega mi padre.