Laird Çeviri İspanyolca
270 parallel translation
- Laird'i tanır mısın? - Evet.
- ¿ Conoces a Laird?
- Merhaba, Laird.
- Hola, Laird.
Laird Brunette'i ne kadar iyi tanırsın?
Escuche, ¿ qué tan bien conoce a Laird Burnette?
Bay Laird, ben size bu duruşmada tanık olma konusunu açtığımda siz yazılı bir yeminli ifade verdiniz, bu doğru mu?
Sr. Laird, cuando le pregunté si sería testigo en este juicio hizo una declaración jurada en una deposición. ¿ Correcto?
Pekala, Bay Laird, bunu bana dört yaşındaymışım gibi açıklayın, olur mu?
Sr. Laird, explíqueme esto como si yo tuviera 4 años.
Araba Annie Lairde kayıtlı.
Oye, Eddie la placa está a nombre de Annie Laird.
Annie Laird?
¿ Annie Laird? Me lo imaginé.
Bn Laird, yavaşça kalkın, kimseyle konuşmadan benimle gelin.
Srta. Laird levántese, no diga nada, venga conmigo.
- Nerede olduğunu bilmiyorum. - Öyle mi?
Su prima, Annie Laird, fue mi empleada hasta hace una semana y la nombró a Ud. como su pariente más cercana.
Şimdi karşınızda diğer iş haberleriyle Jere Laird.
A continuación Jere Laird con el resto de las noticias financieras.
On yıl kadar önce, Laird kalabalığı kaçırmayı düşündü.
Hace como diez años, Laird decidió alejarse de la multitud.
Laird'i kıyaslayacak olursanız o şu anda yaşayan en iyi sörfçüdür.
Si comparan a Laird con cualquier estándar actual... es el mejor surfista en el mundo hoy en día.
Laird sürerken, Dave Kalama sörf yapar.
Cuando Laird conduce, Dave Kalama se desliza.
Dave eski bir windsurf şampiyonudur ama sörf dünyasında Laird kadar iyi tanınan birisi değildir ki bu onun Laird'in ortağı olmasında rol oynamıştır.
Dave fue campeón del surf a vela... pero no es tan conocido como Laird en el mundo del surf... lo que causó que lo identificaran como el adlatere de Laird.
Dave Kalama ve Laird- - okyanusla alakalı her şeyi, bu ikisi düşünmüşlerdir daha henüz kimse bu konularla ilgilenmiyorken.
Dave Kalama y Laird- - Ellos dos descubrieron todo lo que ocurre en el mar... cuando nadie estaba interesado en todo esto.
O noktada, aslında Laird ve diğer birkaç arkadaşımı izlemenin onların benim şimdiye kadar gördüklerimden daha iyi dalgaları yakalamasının heyecanını yaşıyordum.
En ese momento experimenté la alegría... de ver a Laird y a un par de mis otros amigos... montar algunas de las mejores olas que he visto.
Ama Laird ve David için... Tow-in sörf sadece daha büyük bir şeyin bir parçası.
Pero para Laird y David... el surf con remolque es sólo una parte del plan general.
Laird sadece 1.67 ya da öyle bir şeymiş.
Laird mide como 1.65 m.
Laird bizi hidrofil paletin sörf tahtasının suyun üzerinde süzülmesini sağladığına ikna etti.
Laird nos aseguro que la hidroaleta hace que se deslice por encima del agua.
Tabi ki, Laird işi bir adım öteye götürdü, koltuk kısmını kesti ve üzerinde nasıl durulabileceğini çözmeye çalıştı.
Claro, Laird tuvo que llevarla al siguiente nivel : le cortó el asiento... y encontró el modo de pararse en ella.
Laird ve David, bu sörf tahtasını yapabilmek için birbirlerinin garajında oldukça fazla vakit geçirdiler.
Laird y David pasaron tanto tiempo en sus garajes... refinando el diseño de la tabla como montándola.
Bence Laird burada okurken- -
Creo que cuando Laird asistió a esta escuela- -
Laird, David, Pete ve Sıska'nın da sadece kendilerinin anlayabileceği bir parçası olmuştur.
Laird, David, Pete y Flaco tienen una brújula... pero sólo ellos la pueden interpretar.
Laird, David, Pete ve Sıska sıkı dostlar oldular ama artık evlerine dönme vakitleri gelmişti.
Laird, David, Pete y Flaco se habían convertido en amigos... pero llego el momento de regresar a sus respectivas casas.
Laird, evlat, kaç yıldır takımımda oynuyorsun?
Laird, hijo, ¿ cuántos años has estado jugando para mí?
Hemen Savunma Bakanı Malvin Leary'i çağırdı...
Asíque Santa llamó al Secretario de Defensa Melvin Laird.
Ben Laird, Pegasus Güverte Şefiyim.
Soy Laird, Jefe de Cubierta de la Pegasus.
Laird gelmiş.
Allí está Laird.
Laird.
Laird.
Laird. Ne harika olurdu biliyor musun?
Laird. ¿ Sabes qué sería grandioso?
Galiba Laird işimi alacak.
Creo que Laird va tomar mi lugar.
Laird sunum yazabilir.
Laird puede escribirme la presentación.
Laird'im pek beğenmedi.
A mi Laird no le gustó mucho.
- Laird'in fikri kimin umurunda.
- ¿ A quién importa lo que Laird piense?
Evet, Laird'in sunumuna karar verdim.
Sí, decidí usar la presentación de Laird.
- Laird.
- Laird.
- Selam Laird.
- Hola, Laird.
Sağ ol, Laird.
Gracias, Laird.
Bunu becerirsen büyük zama, terfi, prim ve Laird'i şahsen merdivenlerden iteceğim.
Si los impresionas aquí, tendrás un gran aumento, promoción, bonos y yo personalmente haré que Laird ruede por las escaleras.
Adım, Laird, Pegasus'un Güverte Şefiyim.
Yo soy Laird, Jefe de Cubierta de la Pegasus.
Laird asker değil, değil mi?
Laird no es militar, ¿ no?
Laird'in gemisi Scylla'ymış.
La nave de Laird era el Scylla.
Laird ve 15 erkek ve kadın daha vardı. Hepsi aileleriyle seyahat ediyordu karıları, kocaları, çocuklarıyla.
Laird y otros 15 hombres y mujeres que viajaban con sus familias esposas, maridos, niños.
N'aber? Selam, Laird.
- Hola, ¿ qué pasa?
Laird neden kahramanı olsun ki?
¿ Por qué Laird será su héroe?
Doktor Laird.
Dr. Laird.
Laird.
Eddie manejó dando vueltas.
- Bayan Laird.
Si quieren más, arréstenme.
= Dr. DONALD A. LAIRD = Danışman Psikolog Bernays, bazı ürünlerin... = Dr. DONALD A. LAIRD = Danışman Psikolog insanlara iyi geleceğini söyleyen raporlar yazmaları için psikologlara para verdi.
Pagaba a psicólogos para que publicaran informes afirmando que ciertos productos eran buenos para ti, y después simular que eran informes independientes.
~ Yüzüklerin Laird'i ~
S01E02 "Laird of the Rings"
Selam!
- Hola, Laird.