English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ L ] / Laughlin

Laughlin Çeviri İspanyolca

154 parallel translation
Bayan Faye, Bayan Banes, Bayan Hardiman ve Bayan Laughlin...
Srta Fane... Y usted, Srta. Baynes,
İşler kızışırsa, El Paso'da Laughlin'in yerinde buluşuruz.
Si no, tendremos que intentarlo con Laughlin en El Paso.
O Laughlin'in arkadaşı.
Es amigo de Laughlin.
Laughlin Otel'de.
Al Hotel Laughlin.
Sen Laughlin misin?
¿ Sos Laughlin?
Eğer Beynon için çalışıyorsa Beynon'un adamları bizi El Paso'da Laughlin'in yerinde bekliyor olacaktır.
Si trabajaba para Beynon, sus hombres estaran esperandonos en lo de Laughlin, en El Paso.
El Paso'da Laughlin'in yeri.
Laughlin esta en El Paso.
- Laughlin, oui.
- Laughlin, oui.
Laughlin.
Oh, Laughlin...
Peder Laughlin bu Tanrının takdiridir, dedi.
Y el padre Laughlin dice que es la voluntad de Dios.
- Rol yeteneğin berbat, Laughlin.
- Eres un actor horrible, Laughlin.
- Laughlin, başarabildiğinize sevindim.
- Laughlin. Que bueno que vinieron.
Ve sen, Laughlin ; sokak serserilerine anayasayı öğretmeye çalışmaktan vazgeç.
Y tú, Laughlin, para de tratar de enseñarles... la constitución a los vagos de las calles.
Laughlin.
Laughlin.
Yarın ki Koşan Adam'a sen katılmazsan eğer..... Weiss ve Laughlin..... katılacaklar..... hem de senin yerine.
Entonces si mañana no haces Carrera contra la muerte... Weiss y Laughlin... irán... en tu lugar.
Bayanlar ve baylar, Ben'in dostları..... Harold Weiss ve William Laughlin.
Damas y caballeros, los compañeros de Ben... Harold Weiss y William Laughlin.
Laughlin, ayağa kalk!
Laughlin, ¡ Párate!
Laughlin, bu kadar pinekleme yeter.
Laughlin, se acabo el descanso.
Laughlin'in neden bahsettiğini bilmiyorum.
No sé de qué diablos hablaba Laughlin.
Laughlin ve Weiss boşuna ölmüş olurlardı.
Laughlin y Weiss hubieran muerto por nada.
Planlama başkanı, Jerry Laughlin.
Vicepresidente encargado de la planificación : Jerry Laughlin.
Güzel Laughlin, Nevada`dan Amerika Güzellik Yarışması`dan canlı yayındayız.
En directo, desde Laughlin, Nevada, ¡ el Concurso de Miss Joven América!
Leonard Haise, Laughlin, Nevada'da Golden Eagle-Casino'nun yöneticisi.
Leonard Haise es gerente del Golden Eagle Hotel y Casino en Laughlin, Nevada.
Laughlin, Flagstaff ve Vegas'ta bayağı zaman geçirmişler.
Pasó mucho tiempo en Laughlin, Flagstaff y Las Vegas.
Beni Laughlin City'ye götüreceğinizi sanıyordum.
Creí que me llevaría hasta Laughlin City.
Burası Laughlin City.
Esto es Laughlin City.
İyi akşamlar Beyler ve Bayanlar. Ben Buck Laughlin.
Buenas noches damas y caballeros, soy Buck Laughlin.
Laughlin'deki olay yeri uzmanlarıyla konuştum. Geçen ayki Cottage Kumarhanesi olayına onlar bakmıştı.
- Telefoneé al CSI de Laughlin que llevó el caso del Casino Cottage.
Laughlin, Cottage Kumarhanesi'nde miymiş?
¿ Laughlin? ¿ Casino Cottage?
Darin artı üç kişi. Tıpkı Laughlin'deki gibi.
Darin más tres, como en Laughlin.
Laughlin'deki güvenlik kaseti kaydında dört zanlı var.
El atraco de Laughlin.
Şansımız varsa Laughlin ve Vegas davalarını çözebiliriz.
Si lo identificamos, resolvemos ambos casos, Laughlin y Las Vegas.
Laughlin'de var, Vegas'ta yok. Yani Darin önce onu öldürdü.
Estuvo en Laughlin y no en Las Vegas porque Darin se lo cargó antes.
Çünkü Laughlin soygununda dört kişi olduğunu biliyordu.
Porque sabía que fueron cuatro en Laughlin.
Laughlin soygunundan cepleri para doluydu.
Tenían los bolsillos llenos del golpe de Laughlin.
Ve Mark Laughlin.
Y Mark Laughlin.
- Ben Mark Laughlin.
- Y yo Mark Laughlin.
Anlattıkları doğru çıktı. Cinayet saatinde karısıyla Laughlin'de pazardaymış.
Estaba en Laughlin con su esposa en un mercado agrícola.
Laughlin'den Fresno'ya uçarız.
Volamos desde Laughlin a Fresno.
Diane Lambert Laughlin'de oturuyor. İzninle.
Diane Lambert vive en Laughlin.
Muhtemelen Reno'da yada Laughlin'dedir.
Quizá esté en Reno o borracho en algún bar.
- Teşekkür ederim, Bay O'Laughlin.
Gracias, Sr. O'Laughlin.
- Laughlin Polisi'nden.
- Policía de Laughlin.
Laughlin'le oğlumlaydım.
- Yo estaba en Laughlin con mi hijo.
Laughlin'de oturuyor.
Ella vive en Laughlin.
Laughlin 2,5 saat uzakta. Evden 08 : 30'da mı çıktınız? 08 : 00 gibi.
Laughlin está a dos horas, ¿ se fueron alrededor de las 8 : 30?
Oğlunuzun anlattığına göre Laughlin'e kadar arabada uyumuş.
De acuerdo a su hijo, él durmió todo el camino a Laughlin.
İyi geceler Laughlin.
Buenas noches, Laughlin.
Yöntem Laughlin'le aynı.
Como en Laughlin.
Laughlin'de oturuyoruz.
Nosotros vivimos en Laughlin. Ella odia esto.
Bay O'Laughlin.
- Sr. O'Laughlin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]