Laydım Çeviri İspanyolca
67 parallel translation
- Winnie Wainwhisle'laydım.
- Estaba con Winnie Wainwhisle.
Santos'laydım.
Donde Santos.
Mieze kimseye bir şey söyleme. Pums ve Reinhold'laydım. Cumartesi akşamı.
No se lo digas a nadie, fue el sábado por la noche con Pums y Reinhold.
Gus'laydım.
Con Gus.
Stiles'laydım.
Lo siento estuve con Stiles esta tarde.
20 yıl önce oradaydım. Orada baban ve Mailman Farnham'laydım.
Yo estaba allí hace 20 años con tu padre y Cartero Farnham.
- Alan Rudolph'laydım.
- Con Alan Rudolph.
Chaval'laydım.
Es Chaval.
Bunları yaparken hep Jack Slater'laydım.
¡ Estuve con Jack Slater todo el tiempo!
Sonra Danışman Troi'laydım, ardından binbaşı La Forge geldi.
Después yo estaba con la consejera y después llegó el Sr. La Forge.
Dediğim gibi Todd'laydım.
- Estuve con Todd. Te lo dije.
Dr. Bilac'laydım.
Estuve con el Dr. Bilac. Me asustó.
- Hayır, Gaz'laydım. Gerçekten
- No, estaba con Gaz, de verdad.
Sabah Bay Abbott'laydım. Onu etrafta görmedim.
Estuve con él antes, pero no le he visto.
Bryan'laydım.
- Con Brian. Con "Ryan".
Dört aydır memur Doyle'laydım.
- Cuatro meses con el Of.
İtalyan mı? Hayır adamım, dün gece bir İtalyan'laydım.
No, hombre, comí italiana anoche.
Michael'laydım.
Estaba con Michael.
Ama ben de dün gece Ian'laydım.
Pero también salí con Ian anoche.
Evet, Sınırsız Doktorlar'laydım.
Si, cuando estaba en "Médicos son fronteras".
Jerry, demin Julius'laydım.
Jerry, acabo de estar con Julius.
Birkaç saat önce Kate Warner'laydım.
Estuve con Kate Warner hace unas horas. ¿ De qué hablas?
- Dorea dadı aramaya geldiğinde Carla'laydım. O olduğunu fark ettim.
Estaba con Carla cuando esa Dorea vino buscando una niñera.
Sarılaydım böyle evladıma gitme diyeydim.
Si le hubiera abrazado así si le hubiera pedido a mi hijo que no se fuera.
Ben Logan'laydım ve ona tamamen sadıktım.
Yo estaba con Logan y le era absolutamente fiel.
Megan'laydım.
Estaba con Megan.
Fanny Craddock'laydım.
Montándomelo con Fanny Craddock.
Rita Shelton'laydım.
Rita Shelton.
Lucas ve Karen'laydım. Hayır.
- Estuve con Lucas y Karen.
Tamam, Santos'laydım, ne olmuş? Artık çocuk değilim.
De acuerdo, estuve con Santos. ¿ Y qué?
- Omar'laydım.
Con Omar.
- Bay Carpenter'laydım.
- Estaba con el Sr. Carpenter.
Bana parmağını doğrultma. Tüm gün Bolger'laydım.
No me señales, estuve con Bolger todo el día.
Ben Victor'laydım.
Estaba con Víctor.
Hatırlıyorum. O zamanlar hâlâ Karen'laydım.
- Recuerdo que aún estaba con Karen.
Geç saatlere kadar Damon'laydım.
Anoche salí hasta tarde con Damon.
Lucas'laydım.
Estaba con Lucas.
Kusura bakma. Harrison'laydım.
Lo siento, estaba con Harrison
Uzun zaman önce monşer Ashour'laydım.Hindistan Taj Mahal de. Onu öldürmek için.
Hace mucho tiempo recibí la orden de tomar la vida de un tal Sr. Ashour en el Taj Mahal, en la India.
Gizli görev sebebiyle 9 ay boyunca Hudson'laydım.
He estado encubierto con Hudson durante nueve meses.
Hayır, kardeşi Mark'laydım.
No, estaba con su hermano Marcos.
Marks'laydım.
Estaba con Marks. ¿ Qué era tan urgente?
Ne salak adamım ben, elim kırılaydı keşke.
- Y la he perdido. - ¿ El qué?
AIınmayın beyler ama, benim toplantım Clive'laydı
Sin ofender, chicos, pero se suponía que me reuniría con Clive.
Sanırım Dizzy ve Bud'laydın.
Creo que estabas con Dizzy y Bud.
Yakın zamandaki son temasımız Atılgan'laydı.
Últimamente, sólo hemos contactado con el Enterprise.
Tatlım, Carol'laydı o.
Cariño, fue con Carol.
Gösteriden önce, sıradayken gerçekten hoş bir çocuk Ethan'laydım ve gösteriden sonra beni bulacağını söyledi.
Ethan, que dijo que me vería después.
Bildiğiniz üzere 16 yaşındaydım. Ve erkek arkadaşım Brian'laydı.
Bueno, como saben, tenía 16 años y fue con mi novio, Brian.
- Carrie Mathison'laydım.
Estaba con Carrie Mathison.
Şey, sanırım Bay Edwards'laydı.
Estaba con el Sr. Edwards, creo.