Leipzig Çeviri İspanyolca
145 parallel translation
24 saat sonra gemi... kürkleri alır... ve Leipzig Fuarına götürmek üzere ayrılır.
Al día siguiente el barco parte de nuevo llevando pieles Y ahora esas pieles están en una feria artesanal
Sonra büyüdüm ve İsviçre'de okula gittim. Sonra Leipzig'de ve Sorbonne'da okudum. Sonra çok meşgul oldum ve babam yurda dönmeye karar verdi.
Así que, cuando crecí, fui a estudiar a Suiza después a Leipzig y a la Sorbona, y luego me mantuve tan ocupada y mi padre decidió regresar a casa.
- Karl Goerdeler'e, Leipzig Belediye Başkanı?
- ¿ Y a Carl Goerdeler, el alcalde de Leipzig?
Leipzig'den doktor Goerdeler?
¿ Y al Dr. Goerdeler de Leipzig?
Gustaf Meyerheim, Leipzig'li deli âşık.
Gustaf Meyerheim, el amante furioso de Leipzig.
Dorukta, ama alışılmadık bir yedi yıllık kaşıntı vakası 1912'de, Almanya, Liepzig'de meydana geldi.
Un caso extremo pero no inusual de la picazón del séptimo año ocurrió en Leipzig, Alemania, en 1912.
Gustaf Meyerheim, Leipzig'li deli âşık kurbanlarından birini korkuturken.
Gustaf Meyerheim, el amante furioso de Leipzig aterrorizando una víctima. ¿ No es sensacional?
Leipzig'de biliyorlar.
Lo saben en Leipzig.
Leipzig'de yedek parça üreten bir firma var.
Bueno, conozco una marca de Leipzig que fabrica las piezas.
Leipzig'den.
En Leipzig.
Oradan Varşova'ya ve Leipzig'e gider. Ve sonra Doğu Berlin'e. Ve 10'da 9'u yanlış numaradır.
De ahí va a Varsovia... a Leipzig, y luego a Berlín Oriental... y nueve de diez veces, es el número equivocado.
Leipzig'e gitmek için Freiberg'den ayrıldığımızda.
Cuando dejamos Friburgo para ir a Leipzig.
Leipzig'de bir saldırı olacağına dair yeni bir söylenti var.
Hay un fuerte rumor sobre una gran misión sobre Leipzig.
Büyük L. Leipzig.
La gran L. Leipzig.
Leipzig düşmanın en büyük suni petrol rafinerisidir.
En Leipzig está la más grande refinería de petróleo enemiga.
Leipzig semalarına vardığınızda, tanımakta güçlük çekmezsiniz.
Una vez que estén sobre Leipzig, no tendrán problema en reconocerla.
Leipzig Üniversitesinden Profesör Meister'a bir telgraf çekmenizi istiyorum.
Quiero que envíes un telegrama al profesor Meister, de la Universidad de Leipzig.
Leipzig'e gidiyorsunuz, değil mi?
¿ Se marcha a Leipzig?
- Leipzig Üniversitesinden.
- De la Universidad de Leipzig.
Bir saat içinde Leipzig'e giden bir tren var.
Dentro de una hora, sale un tren para Leipzig.
Leipzig'de kalabileceği bir yer ayarladın mı Paul?
¿ Ya has dispuesto su alojamiento en Leipzig, Paul?
Megaera'yı bulduğumuzda, Carla ile Leipzig'de buluşabilirim.
Cuando encontremos a Megara, me reuniré con Carla.
Leipzig'e ulaşamayacak.
No llegará a Leipzig.
Eğer istasyona ulaşabilirse, akşam 5'de Leipzig'de olacak.
Si llega a la estación, estará en Leipzig hoy a las cinco.
Leipzig'de ders verirken öğrencileriniz hiç böyle düşünmüş müydü?
¿ Hizo alguno de sus estudiantes un trabajo sobre eso cuando usted estaba en Leipzig?
Leipzig'li Nazerman.
Me ruborizo.
Bak, Tessie.
... Nazerman de Leipzig. Mira, Tessie...
Yalnızca iki parmak civarında ve gene de Leipzig ile Dusseldorf arasından daha mı uzak?
Sólo son unos 5 centímetros, pero... ¿ hay más distancia que entre Leipzig y Dusseldorf?
Ben de Leipzig yakınlarındaki Neunhagen şubesi sekreteriyle yer değişimi için seçildim.
Y me han elegido para un intercambio con la sede de Neuenhagen cerca de Leipzig.
Leipzig Doğu'da değil mi? Duvarın ötesinde, değil mi?
¿ Leipzig no está en el este, tras el Telón?
- Esasen Leipzig bölgesinden misiniz?
¿ Viene de Leipzig?
Leipzig aksanınız yok ama.
Pero no habla con acento sajón.
- Leipzig'te.
- En Leipzig.
Leipzig, tamam. Dininiz?
Leipzig, bien. ¿ Su religión?
- Leipzig'te.
En Leipzig.
- Leipzig...
- Leipzig...
Leipzig, ardından da Braunschweig'ta.
En Leipzig y también en Brunswick.
Bunun sonucu olarak da çalışmalarımı bu alanın ileri gelen isimlerinden Profesör Gustav Lindt'le birlikte yürütmek üzere Leipzig Üniversitesi'nin hizmetine sunuyorum.
Como resultado de eso, yo... Ofrezco mis servicios a la universidad de Leipzig para trabajar con el profesor Lindt, una eminencia en mi campo.
Peşinde olduğum bilgi Liepzig Üniversitesi'nde bir bilimadamının kafasının içinde.
Los datos están en el cerebro de un cientifico de la universidad de Leipzig.
Ama Leipzig'deki bu Profesör üstesinden gelmiş mi?
¿ Y este professor de Leipzig, si?
Leipzig'deki ajanınızın adını öğrenmeliyim.
Necesito el nombre de su agente en Leipzig.
Nişanlınız Liepzig'de asistanınız olarak çalışmak istiyor.
Le gustaria ser su ayudante en Leipzig.
- Şimdi Liepzig'e doğru yola çıkın.
- Se van a Leipzig.
Gromek sizi bavullarınızla birlikte Liepzig'de karşılayacak.
Gromek les llevará su equipaje a Leipzig.
Ne kadar süre Leipzig'te olacaksınız?
¿ Va a quedarse mucho en Leipzig?
Leipzig-Berlin arası çalışan resmi otobüsle aynı yolu kullanıyoruz.
Hacemos el mismo recorrido que el oficial de Leipzig a Berlin.
Tanrı'nın da isteğiyle Leipzig'e St. Thomas Okulu'na müzik yönetmeni ve koro şefi olarak çağırıldı, orkestra şefliğinin ardından koro şefliği yapmak başlangıçta kendisine pek uygunsuz görünmüştü.
Así que Dios hizo que fuera llamado a Leipzig como Director de Música y Cantor de la Escuela de Santo Tomás, aunque en realidad, al principio, no le pareció propio convertirse en Cantor habiendo sido maestro de capilla,
Aynı zamanda orgun yapısını derinlemesine biliyordu ve bir keresinde Leipzig Üniversitesi'ne St. Paul Kilisesi'nin yeni orgunu incelemeye davet edildi.
Conocía a fondo también la construcción de órganos y había sido invitado en una ocasión por la Universidad de Leipzig para examinar el nuevo gran órgano de la lglesia de San Pablo.
Ve birkaç yıl sonra Herr Telemann tarafından Leipzig'de kurulan
Y, además, unos años más tarde, obtuvo la dirección del
Collegium Musicum'dan yöneticilik teklifi aldı.
Collegium Musicum, que el Sr.Telemann había fundado en Leipzig.
Ve üç hafta sonra Leipzig'de St. Thomas'da evangelist Matthew'dan sonra, Kutsal Cuma boyunca Akşam Dualarında, Passion müziğini çaldı.
Y tres semanas más tarde dirigió en Leipzig, por primera vez, su núsica para la Pasión según el evangelista Mateo, durante las Visperas del Viernes Santo en Santo Tomás.